Eva Kruse ile Kopenhag Moda Zirvesi 2020 Üzerine

Fotoğraf: Asger Mortensen

Modanın önde gelen isimleri, endüstrinin daha sürdürülebilir bir geleceğe nasıl ulaşabileceğini tartışmak için geçtiğimiz on yıl boyunca her sene Kopenhag Moda Zirvesi'nde (Copenhagen Fashion Summit) bir araya geldi. 12-13 Ekim tarihleri arasında ilk kez sanal olarak gerçekleşecek olan bu yılki etkinlik, iklim kriziyle mücadele için zamanın hızla tükenmesi nedeniyle muhtemelen bu zamana kadar en önemli olanı.

The Global Fashion Agenda'nın CEO'su ve Kopenhag Moda Zirvesi'nin kurucusu Eva Kruse, Vogue'a “Bu günleri ciddi bir sıfırlanma için kullanma şansımız var” diyor. "Sürdürülebilirliğin moda endüstrisinin yeniden inşasının büyük bir parçası olabileceğini tartışmak, [Covid-19] krizinden sonra her zaman olduğundan daha da önemli hale geldi."

Dijitale geçiş

Yeni CFS+ platformu aracılığıyla gerçekleşecek olan dijital etkinlikte, H&M'in CEO'su Helena Helmersson ve çevre bilimi profesörü Johan Rockström'ün yanı sıra Lagos Fashion Week'in kurucusu Omoyemi Akerele ve Red Carpet Green Dress'in CEO'su Samata Pattinson gibi isimler arasındaki bir dizi konuşma yer alacak. Gucci'nin CEO'su Marco Bizzarri'nin de canlı bir röportajla yer alacağı zirvedeki diğer konuşmacılar arasında Chanel başkanı Bruno Pavlovsky, Ganni'nin kurucusu Nicolaj Reffstrup ve Sürdürülebilir Giyim Koalisyonu'nun (Sustainable Apparel Coalition) yönetici direktörü Amina Razvi var. Tüm konuşmalar sanal etkinliğin sonrasında da sitede kalacak. Sitede ayrıca markalar ile yenilikçilerin buluşması için dijital bir eşleştirme hizmeti de yer alacak.

Yeni dijital format, bu ayın başlarında VR teknolojisi ile gerçekleştirilen Döngüsel Moda Zirvesi (Circular Fashion Summit) ile endüstri konferanslarının salgına adapte olma zorunluluğunu yansıtıyor. Kruse, "Covid ile gelen bu yenilik, etkinlikleri farklı bir şekilde hayata geçirebileceğimizi ve bir günden çok daha uzun ömürlü bir şey yaratabileceğimizi görmemizi sağladı" diyor. "Çok daha büyük bir kitleye ulaşabiliriz. CFS+ platformunun herkese açık olması beni çok heyecanlandırıyor: Pahalı bir bilet yok ve uçuş gerektirmiyor."

Fotoğraf: Getty Images

Farklı seslerin dahil edilmesi, özellikle 2020'de gördüğümüz ırksal adaletsizlik göz önüne alındığında, küresel hesaplaşma için kilit bir odak noktasıydı. Ancak bu yılki etkinlik, pandemi sırasında iptal edilen siparişlerden ciddi anlamda etkilenen hazır giyim işçilerinin sesleri dahil edilmediği için eleştirilere maruz kaldı. Ancak Bangladeş'teki üretim şirketi Denim Expert Ltd.'nin kurucusu ve işçi haklarının savunucusu Mostafiz Uddin de kadroda yer alıyor.

Kopenhag Moda Zirvesi CEO'su, "Geçmişte [çeşitliliğe] öncelik verme konusunda yeterince iyi değildik" diyor. "Bu konuda daha çok çaba gösteriyoruz ancak maalesef liderlik pozisyonlarında yeterince farklı sesin olmaması durumu hala geçerli."

Modanın değeri

Geçtiğimiz birkaç ayın çoğumuza yavaşlama ve bizim için neyin önemli olduğunu düşünme şansı verdiğini söylemek yerinde olur. Göstergeler tüketicilerin eskiye oranla daha çok çevre bilincine sahip olduğu yönünde. Bu yılki sanal zirvenin teması, duruma uygun olarak, hepimizin giysilerimize daha fazla değer vermemiz gerektiğini vurgulayan "değeri yeniden tasarlamak". Kruse, "Bir şeyin sadece işçiye ve kumaşa değil, aynı zamanda orman, kullanılan su ve pestisitler, salınan karbondioksit için de bir maliyeti olduğunun anlaşıldığı ve ona göre fiyat biçildiği bir yere nasıl geri dönebiliriz?" diye soruyor.

Dries Van Noten liderliğindeki moda endüstrisine açık mektupta da değinilen bir konu, teslim edilen koleksiyonların uygun sezona denk gelmesi ve indirimlerin şimdi olduğu gibi sezon ortasında değil, sadece sezon sonunda olması gerektiğiydi. Bu Kruse'nin katıldığı bir öneri: "Büyük indirimler ürünün değerini düşürüyor ve tüketiciler olarak bizler indirimli fiyatlardan almaya alıştık. Her şey indirimli olduğunda, genellikle çok fazla satın alırsınız."

Kişisel düzeyde değer sorunu, eski dergi editörünün kendi gardırobuna yaklaşımının da merkezinde yer alıyor. “Satın aldığım ürünlere daha çok değer vermeliyim; daha çok ihtiyaç duymalıyım” diye açıklıyor. "Bu azaltmak, yeniden kullanmak ve geri dönüştürmekle ilgili. Yeni bir şey satın aldığımda, bir şeyden de kurtulmam gerekir: Ya satarım, ya veririm ya da geri dönüştürürüm. Böylece gardırobumda bir akış olur."

Acil aksiyon ihtiyacı

Fotoğraf: Getty Images

Sürdürülebilirlik son zamanlarda moda endüstrisinin tartışma konusu olsa da, gerçek ilerleme hala yavaş. Kruse, "Tüm anketlerimizde, endüstrinin yaklaşık yüzde 50'sinin sürdürülebilirlik alanında bir şeyler yaptığını görüyoruz; bu diğer yüzde 50 geride kalıyor demek" diyor. "Soru şu: Kendi başlarına harekete geçecekler mi yoksa yasalara, örneğin su ve karbondioksit fiyatı, yakma yasağı gibi bir baskıya ihtiyaç var mı?"

The Global Fashion Agenda CEO'su, Covid-19'un moda endüstrisi üzerindeki etkisinin süreci hızlandıracağını umuyor. Kruse, "Pandemi, bir iş zorunluluğu olarak sürdürülebilirliğe ışık tuttu" diyor. "Daha yalın bir tedarik zincirine, doğal kaynakları ve üretimi üzerinde daha fazla kontrole sahip bir şirketin markalarının daha iyi performans gösterdiğini gördük. Sürdürülebilirlik sadece insanlar ve gezegen için değil, aynı zamanda gelecekte daha dayanıklı iş modelleri oluşturmak için de doğru olanı."

Kopenhag Moda Zirvesi, geçtiğimiz on yılda tartışmaları ileriye taşıma konusunda kesinlikle önemli bir yol kat etti. 2009'da ilk başladığında, sektörde sürdürülebilirlik hakkında nadiren konuşuluyordu. Bu Kruse'yi gelecek için umutlandırıyor mu? "Kesinlikle iyimserim" diye özetliyor, “Umarım insanlar bu fırsatı kullanarak daha önce sahip olduklarımıza geri dönmekle kalmazlar. Bu, odaklanmak ve gerçekten önemli olanı daraltmakla ilgili. Bizi iyi bir yere götüreceğini düşünüyorum."