5 Soruda Mara Paris ile Tanışın

Takıları tasarlarken en büyük ilham kaynağım, aldığım eğitim ve mesleğim. Mimarlık doğası gereği hem teknik hem de estetik pekçok disiplini bir arada takip etmeyi gerektirdiğinden bana sürekli yeni boyutlar açıyor.

Ben sadeliğin içinde dengede durabilen ve kolaylıkla ayırt edilebilen tasarımlara ulaşmayı hedefliyorum.

Tek bir favorim var demek zor. Ruh halime ya da o gün olmak istediğim Ayça’ya göre takacağım Mara’yı seçiyorum. 

Hayalimde bir kadın canlanıyor. Adını bilmiyorum. O, enerjisi çok yüksek, güzel, ama güzelliğiyle değil, ışıltısıyla ön plana çıkan bir kadın. Hem cana yakın, herkesin sevgilisi hem de hayranlık yaratacak derecede hoş. Kendine özgü bir stili var. Yeni bir ortama girdiği anda varlığı hemen hissediliyor. Kendine güveni çok yüksek ama bununla birlikte mütevazı.

Elimden geldiğince farklı alan ve disiplinlerden mimar, tasarımcı ve sanatçıyı takip etmeye gayret ediyorum. Koolhaas, Gehry, Libeskind ve Hadid her işlerini başka bir gözle incelediğim mimarlar. Onun dışında İskandinav tasarımcı ve markaları seviyor, küçük butiklerde özgün işlerini sergileyen tasarımcılarla tanışmaktan keyif alıyorum.