Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Her şey gerçekten güzel olmak zorunda mı? Son birkaç yıldır popülerliğini artıran "çirkin" ayakkabılar bu soruya cevap veriyor neyse ki.
Sanatçıların, filozofların, yazarların kısacası herkesin bir şekilde peşinden koştuğu bir kavram güzellik. Ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz, kimi zaman farklı kriterlerle kimi zaman ortak hislerle hep "güzel" olanın peşinde koşuyoruz. Günümüzün olmazsa olmazı sosyal medya platformları da bizi buna teşvik ediyor. Özellikle görselliğin ön planda olduğu Instagram'ı kastediyoruz elbette. Sosyal medyanın da gündeme getirdiği estetik kaygısı, gözümüzün her an “güzeli” aramasına neden oluyor.
Peki her şey gerçekten güzel olmak zorunda mı?
Son birkaç yıldır popülerliğini artıran "çirkin" ayakkabılar bu soruya cevap veriyor neyseki.
Balenciaga'nın 'Triple S' modeliyle başlayan bu akıma daha sonra Louis Vuitton' katıldı. Versace 'Chain Reaction' isimli tasarımıyla "ben de varım" derken, Bottega Veneta'nın ikonik su birikintisi patikleri de bu yarışın bir parçası olmuştu. Kaba, çirkin ve belki de cüretkaar diyebileceğimiz bu ayakkabıların son birkaç yıldır bu kadar yükselişe geçmesinin en büyük nedeni ortalama bir ayakkabıdan çok daha rahat olması diyerek açıklanıyor moda çevrelerince. Alışkın olduğumuz zarif detaylar, minimalist silüetler ve temiz çizgilerin yerini daha kaba, yüksek abartılı ancak konfor öncelikli bir tasarım anlayışıyla değiştiğini görüyoruz.
Topuklu takunyalar, platform topukların öne çıkdığı sandalet ve hatta botlar, çirkin sneakerlar, tüylü ya da maksimalist terlikler... Siz çirkin ayakkabı trendine dolabınızda nasıl yer vereceksiniz bilemiyoruz ancak bu ayakkabıların sadece dolabınız için değil, aynı zamanda ayak sağlığınız için de değerli bir moda anına şahitlik edebileceğini hatırlatalım.