Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Dyson Kişisel Bakım Kategorisi Marka Elçileri Matthew Collins ve Peter Thomsen ile en güncel saç trendleri üzerine konuştuk.
Dyson Kişisel Bakım Kategorisi Marka Elçileri Matthew Collins ve Peter Thomsen ile en güncel saç trendleri üzerine konuştuk.
Saça olan ilgim 12 yaşındayken ortaya çıktı fakat kuaför olmak hiçbir zaman planlarım arasında değildi. Fakat annemin üniversitede bana söylediği "Bir kadının hayatını saçıyla değiştirebilirsin" sözü, kuaförlüğü ciddi bir meslek olarak düşünmeme sebep oldu diyebilirim. Daha sonra Toronto'da birkaç kuaför salonu açtım fakat beni daha farklı şeylerin beklediğini biliyordum.
Şunu açıkça söyleyebilirim ki isimler ne kadar büyükse, size geri dönüşü o kadar iyi oluyor. Evet, başta Los Angeles'a taşınmadan önce tereddütlerim vardı. Fakat bu isimlerle bir araya geldikçe tüm tereddütlerim zamanla yok oldu. Toronto'dayken günde 18 farklı kadının saçını yapardım; şimdi o sayı 2'ye düştü. Artık geriye kalan o 2 kişiyle gerçekten yakın bağlar kuruyoruz ve bu da aradaki farkı kapatmaya yetiyor fazlasıyla.
Bundan 10 yıl önce saçlarımı uzatma kararı almıştım ve görüyorum ki verdiğim en doğru kararlardan biriydi. Çünkü kadınları daha iyi anlıyorum ve onlarla empati kurabiliyorum. Saçlarımın yıpranmasına sebep olacak cihazlar kullanmamaya özen gösteriyorum. İşte bu sırada Dyson Supersonic devreye giriyor.
Benim için kesinlikle Supersonic. Ünlülerin kırmızı halı görünümünü sadece taşıdıkları değil, saçları da tamamlıyor. Kırmızı halı fotoğrafları çekilmeye başlamadan önce yaklaşık 2 saatlik bir boşluk oluyor, o sırada saçın sabit kalması ve elektriklenmemesi için de Dyson Supersonic'ten başkasını düşünemiyorum.
Saç elektriklenmesi hasarlı saçta daha çok ortaya çıkan bir sonuç. Supersonic ve Airwrap'i bu kadar seviyor olmamın nedenlerinden biri de bu; her ikisinde de ısı kontrolü özelliği mevcut. Dyson öyle bir teknoloji geliştirdi ki, saçınızı yakmadan onu istediğiniz her şekle sokabilirsiniz. Tabii bunların dışında doğru saç serumlarını kullanmak da çok önemli.
Şu sıralar 60'lara gönderme yapan içeri dönük yarım at kuyrukları oldukça popüler. Dyson AirWrap de bu retro saç stilini uygulamak için birebir.
Kuaförlüğü hiçbir zaman kariyer olarak düşünmedim. Her şey tamamen spontane ve doğal gelişti diyebilirim. 70'lerde doğmak nasıldır bilirsiniz; kafanızı nereye çevirseniz yere kadar uzanan saçlar, haliyle ben de bu akıma adapte olanlardan biriydim. Elimden saç fırçam eksik olmazdı. Zamanla bu stabil ilgi profesyonel bir eğilime dönüştü ve Dyson'la böyle tanıştım.
Airwrap favorim. Saçlarınızı ister kıvırcık yapın, ister düzleştirin, isterseniz de kurutun. Saça aşırı ısı olmadan şekil vermek için Coanda etkisinden yararlanıyor. Henüz farkında değiliz fakat saçı asıl yıpratan 'boya' değil, kontrolsüz ısıdır ve Airwrap'le saçınıza zarar vermeden istediğiniz şekle sokabilirsiniz.
Bu soruya net bir cevap vermek çok zor. 60'lı yılların o kısa ve dağınık saç kesimleri, 70'lerin bol katlı ve hareketli shag modelleri, 80'lerde Brooke Shields'ın o kocaman ve hacimli saçları... Fakat Dyson o kadar çok alternatif geliştirdi ki, günümüzde dönemsel değil de bireysel dokular revaçta.
Şunu söyleyebilirim ki Dyson ürünleriyle bir kere tanıştıktan sonra sonra saç bakımı ritüelleriniz daha keyifli bir hal alıyor. Acele etmenize gerek yok; kontrol tamamen sizde.
