Zeynep Bastık'ın Köşe Taşları: Oyun Nasıl Değiştirilir?

Onun ismini muhtemelen aranızda duymayan kalmamıştır. Her popüler ve gündemde olan ismin başına geldiği gibi, ismini çok fazla duyduğunuz için onu dinlemeye yeltenmemiş de olabilirsiniz veya üç sene önce YouTube videolarıyla keşfetmiş ve geldiği yeri hayranlıkla izliyor da olabilirsiniz. Belki siz de lise ve üniversite yıllarınızı İzmir’de geçirdiniz ve 8 - 10 sene önce onu sahneyle tanıştıran Jackpot grubuyla keşfettiniz. Sözün özü, Zeynep’in isminden haberdar olsanız da onunla ilgili bilmediğiniz çok şey var.

Tahminimce onun isminden haberdar milyonlar gibi siz de Zeynep’i birkaç yıl önce yaptığı cover’ları YouTube’a yükleyerek, Ezhel’in kendisinden daha çok izlenen Felaket şarkısına yaptığı cover sayesinde şöhrete ulaştı sanıyorsunuz, eğer öyle sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Henüz 28 yaşında olan Zeynep’in müzikal hikayesi ömrünün neredeyse yarısına, bundan 11 yıl gerisine uzanıyor. Gelin önce bir hikayenin başlangıcına, gaz ile toz bulutunun buluşmasına gidelim.

Zeynep, 1993’te Çanakkale’de müziğin tam ortasına doğuyor, dolayısıyla müzik onun için en başından bir genetik miras olarak hayatına giriyor. Anneannesi eski Türk halk müziği solisti, dedesi bağlama sanatçısı, teyzesi tamburi ve aynı zamanda Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde öğretim görevlisi. Teyzesinin evindeki minik orgla başlayan müzik hikayesi; çocuk koroları, küçük çaplı enstrüman denemeleri, 17 yaşında başladığı İzmir’de Jackpot’un solistliği ardından Murat Dalkılıç’ın vokalistliğiyle bugünlere uzanıyor. Profesyonel olarak şarkı söylemeye Jackpot’la sahne aldığı ilk gece karar verdiğini söylüyor Zeynep. “Birilerinin beni dinlemek için onca yoldan gelmesi, bunun için para harcaması, zaman ayırmış olması ve en önemlisi sesimi birçok insana duyurabilmek müthiş hissettirmişti bana. Bir daha da inemedim o sahneden. 11 sene olmuş!”

Müziğe dair kendi çıkarımlarıma dönüp baktığımda ülkenin en özgün, en yetenekli müzisyenlerinin İzmir ve Ankara’dan çıktığını görüyorum hep. Hatta “İzmir’de büyüseydim acaba müzikle ilişkim bundan daha farklı olur muydu?” diye sorarım kendime bazen. Zeynep’in de İzmir’de büyüyüp alternatif müzik cover’ları yapan bir grupla müzik dünyasına adım atması dolayısıyla acaba onun da ergenliğinde bir alt kültüre ait olduğu, punk zamanları var mı diye merak etmeden edemiyorum ve pop müziğe nasıl geçiş yaptığını soruyorum. Dinlediği müziğe ve o zamanın trend’lerine göre birçok tipe büründüğü bir ergenlik geçirdiğini, Y kuşağı olarak rock müziğin ve onunla beraber büyüyen alt kültürlerin bir parçası olduğunu, en iyi müzikleri o zaman dinlediğini, en güzel filmleri o zamanlar izlediğini söylüyor Zeynep. “Biz İzmir’de büyüyen şanslı çocuklardık, çünkü birçoğumuz hayallerinin peşinden koşmak için çabalayan, sanata meraklı, ailelerinden bu anlamda destek gören ve sahip olduğumuz özgürlüğü kendimizi geliştirmek için kullanabilmiş, kendi kanatlarıyla uçabilen yetişkinler hâline geldik. İzmir’de büyümek, rock müzik, berrak zihinler, palmiyeler ve hâlâ kopmamış sımsıkı dostluklar... Ergenliğim şahaneydi!”

Jackpot’la sahne aldığı dönemler sadece yabancı şarkılar söyleyen ve o zamanlar rock, rap, trip-hop, endüstriyel müzik dinleyen Zeynep, Jackpot’la geliştirdikleri repertuvarın da rüzgarıyla R&B ve funk âşığı oluyor. Pop müzikle kucaklaşmasıysa Murat Dalkılıç’ın vokalistliğini yaptığı dönem gerçekleşiyor. Türkçe pop’un klasikleşmiş, karaoke partilerinin vazgeçilmezine dönüşmüş, en güzel slow hit’lerinden 2012 tarihli Lüzumsuz Savaş’ta gerçekleştirdikleri düetle hem ismini hem yüzünü iyice göstermiş oluyor Zeynep. Milyonlara ulaşacağı 2019 yılına henüz daha yedi yıl var ama burada başarı patikasının taşları döşenmeye başlıyor. Murat Dalkılıç’ın solistiğinin ardından solo kariyerine adım atıp Fırça ve Şahaneyim adlı iki single yayımlayan Zeynep, 2018’in sonuna doğru YouTube’da bir kanal açıyor ve kendi evinde akustik bir yorumla seslendirdiği cover parçaları yüklemeye başlıyor. Bu adım Zeynep’in müzik endüstrisi oyununu değiştirdiği köşe taşı oluyor. Kanal bir yıl içinde 1,5 milyon aboneyi aşıp 800 milyondan fazla izlenmeye ulaşıyor. Felaket cover’ıyla 2019 yazının en çok dinlenen isimlerinden Zeynep tam da bu noktada her genç ve başarılı ismin başına geleni yaşıyor: Hiçbir şeyi beğenmemeye yemin ederek internet ehliyetini alan o kitle, nefret ve linç oklarını Zeynep’e yönlendiriyor. Tam da sıçrama noktasındayken bunları yaşamanın onu hiç yıldırıp yıldırmadığını, kulak asmamayı nasıl başardığını sorduğumda, dijital çağda yaşayan ve sosyal medyada var olan hepimizin hatırlaması gereken bir şey söylüyor Zeynep: “İlk zamanlar bununla zihnimi gereksiz yere meşgul ettiğim, çok üzüldüğüm anlar oldu. Ama zaman geçtikçe o toksik zihniyetlerin sen ne yaparsan yap mutlaka linç edecek, eleştirecek bir şey bulacaklarını fark edince ve onların aslında üzücü bir şekilde bununla beslendiklerini anlayınca, kendimi üzmemin, kafaya takıp ciddiye almamın ne kadar anlamsız olduğunu fark ettim ve okumamaya başladım. Zaten bir yerden sonra da görmemeye başlıyorsunuz.”

Onun cover’lar sayesinde ünlendiğini ve ötesine gidemeyeceğini iddia eden mutsuz insanlar, birbirinden başarılı ve eğlenceli, her biri birbirinden daha çok dile dolanan ve tamamen özgün, kendine ait hit’lerle mutsuzluklarından sıyrıldı. Her Yerde Sen, Uslanmıyor Bu, Çukur, Her Mevsim Yazım, Dargın, Bir Daha, Boş Yapma ve Kendi Yolumuzda başlıklı single’ları ve Anıl Piyancı ile Bırakman Doğru Mu ve Mustafa Sandal ile Mod düetleriyle solo kariyerinde iddialı ve yetenekli olduğunu kanıtlayan Zeynep, şu an müzik kariyerinde ilk defa tattığı bir heyecanın tadını çıkarıyor. Bu heyecanın adı, 21 Mayıs’ta yayımlanan ilk albümü Zeynodisco. Albümün neye benzediğini gelin ondan dinleyelim: “Zeynodisco konsept bir albüm. Eski zamanlardan ilham alan biri olarak aslında beni tanıyan insanların benden beklediği bir albüm oldu diye düşünüyorum. Tüm albümü sevgili prodüktörüm Serhat Şensesli ile birlikte yaptık. Birlikte yazdık, birlikte besteledik, birlikte dans edip birlikte heyecanlandık. İlk albümümde onunla çalışmak müthiş bir şanstı benim için. Albümde bir şarkı, hayranı olduğum canım Yasemin Mori’ye ait. Bir şarkıyı da Emir Can İğrek’le beraber yaptık. Serhat’la müzikal uyumumuz ve sinerjimiz sayesinde ortaya çıkan bir albüm oldu şüphesiz. Eskilerin disko ruhunu yeni teknolojilerle harmanladığımız, kliplerin de görsel desteğiyle modern kadının her hâlini, her modunu göstermek istediğimiz bir albüm yaptık. Bir yandan her moduyla eğlendirsin, bir yandan da birden fazla Zeynep görsünler istedik.”

Müzik kariyeri hızlanmadan önce profesyonel olarak dansçılık ve oyunculuk da yapan, dolayısıyla yıldız hamuruna doğuştan sahip Zeynep’in Zeynodisco ile daha da büyük başarılara erişeceği şüphesiz. Darısı müzik dünyasına yeni atılan yetenekli ve genç isimlerin başına diyor, müzik dinleyicilerinin bir zamanlar hafife alıp daha sonra “abartı” bulmakla itham etmediği ideal bir dünya hayaliyle; sizi Zeynodisco ile baş başa bırakıyoruz.