Vogue Türkiye Ekim 2018

Irina Shayk’la büyük oynuyoruz. Hacmi genişleyen sıra dışı formlar ve güçlü renklerle, Vogue Türkiye bu sonbahar kalıpların ötesinde. Siz hangi kadınsınız? Kate Moss gibi feminen ve cazibeli mi, Fran Summers gibi nostaljik İngiliz kolejlisi mi? Trençkotlardan botlara, tüvitlerden mücevher renkli paltolara, soğuyan havalara ayak uyduran çarpıcı stil önerileri Vogue’da. En yeni estetik teknikleri, en sofistike bakım ritüelleri ve fark yaratan dokularda rujlarla dudak dünyasını keşfe çıkıyoruz. Riccardo Tisci ve Hedi Slimane’la moda, Bradley Cooper ve Lady Gaga’yla sinema, Gaye Su Akyol’la müzik üzerine… Modanın ve kültürel hayatın ritmini Vogue Türkiye ile yakalayın. Ekim sayısı, çıktı.

Denim ve kadifeyle sokakta, başına buyruk; sahte kürk ve dantelle güçlü ve über feminen; neon renkli naylon dokularla yenilikçi ve şehirli; katmanların öne çıktığı parkalarla maceraya hazır. Y/Project’den Prada’ya, Maison Margiela’dan Balenciaga’ya sezonun sıra dışı podyumlarından seçtiğimiz oversize görünümlerin stilleri farklı, mottosu aynı: Büyük oyna! Süpermodel Irina Shayk, Vogue Türkiye için Londra’da stüdyoda, oyunun kurallarını öğretiyor.

Parisli kült bir modaevi ve köklü geçmişe sahip bir İngiliz markasının kreatif önderleri olarak tasarladıkları ilk koleksiyonlarla huzurlarımızdalar: Hedi Slimane ve Riccardo Tisci. Sektörün en yenilerinden, ilerici ve yararcı bakış açısıyla fark yaratan LVMH ödüllü Marine Serre; Kolombiya’nın salsa ruhunun ve tropik çiçeklerinin kokusunu taşıyan tasarımlarıyla iki kişilik bir ekiple yola çıkıp uluslararası bir markaya dönüşen Johanna Ortiz. Modanın son dönemde en çok merak uyandıran ve heyecan yaratan tasarımcıları, farklı disiplinlerden fotoğraf sanatçılarının kadrajlarından yansıyor.

Her dönemin kendine has bir silueti var. Peki günümüzünki hangisi? İçinde yaşarken çok da farkına varmadığımız bu yeni üniforma yalın ve akışkan, farklı kulvarlardan besleniyor, konfordan vazgeçmiyor, işlevselliğin gerektirdiği üzere akıllıca detayları ve aksesuarları üzerinde barındırıyor.

Chanel’in tüvit ceketlerinden Hermès’in palto olarak geri dönen yün-kaşmir battaniyelerine, moda dünyasının en ikonik parçaları tazelenen versiyonlarıyla gündemde.

“Aynı okyanusun içinde, farklı dalgalarla seyreden birtakım canlılarız. Farklı delilik dozlarında herkes bir akıl tutulmasının içinde. Yalnız olduğunu düşünme.” Yeni albümünü anlatırken böyle diyor Gaye Su Akyol. Okyanusta yolunu kaybedenlere kılavuz, derdi olanlara derman, keyfi yerindekilere dost olacak gerçeküstü bir albümle karşımızda.

Yorkshire’lı model Fran Summers, sonbahar sezonundan nostaljik tüvitler, geleneksel örgüler ve ekoseli takımlarla dolu bavuluyla, ailesi ve arkadaşlarını ziyaret etmek için eve dönüş yolunda.

Yeni estetik teknikleri, etkili bakım ritüelleri, beklenmedik ruj dokuları, sonbaharın parizyen kırmızısı ve yalnızca dudaklara adanmış markalarla gitgide büyüyen bu dünyaya dair yenilikleri keşfe çıkıyoruz.

Mutfağının penceresinden aşağı bakınca gördüğü avludaki binayı, günün birinde içinde yaşayacağını bilmeksizin yıllar boyu seyretti durdu. Sonia Rykiel’in artistik direktörü Julie de Libran’ın, mimari üslubuyla kentteki benzerlerinden sıyrılan Paris’teki evindeyiz.

Dizilerden beklentiniz bir doz merak, bir doz farkındalık ve bir doz karanlık komediyse 21 Eylül’de Netflix’te vizyona giren Maniac size göre olabilir. Zeynep Akdoğan, sıra dışı kurgusuyla oyuncuların tüm hünerlerini açığa çıkaran, “normal” kelimesinin gerçek hayatta karşılıksız olduğunu vurgulayan yapımın kadrosuyla Londra’da buluştu.

Canlı renkler, toprak tonlarına bürünen sonbahar mevsiminin tam ortasına kamp kuruyor. Çimen yeşilinden hardal rengine, bayrak kırmızısından saks mavisine, renk paletinin en güçlüleri aynı görünümde poz veriyor.

Güneşin yansımaları kadar sıcak kazaklar, feminen kalem etekler ve seksi elbiselerle huzmeler ve gölgeler arasında, Kate Moss, evde tek başına.

Biz bu filmi görmüştük deyip geçmeyiniz. Bradley Cooper’ın, Lady Gaga ile başrolleri paylaşmakla kalmayıp, senaryo ve yapımına da imza attığı ilk yönetmenlik denemesi Bir Yıldız Doğuyor, rivayetlere göre Hollywood’u kurtaracak kudrette bir iş.

Farklı ülkelerden ufuk açan sergileri görmek istiyoruz. Yeni albümler dinlemek, konserlere gitmek… Edebiyat klasikleri için yeniden zaman yaratmak, farklı kentlerde yeni adreslerde buluşmak… Şehre dönüşe heyecan katan etkinliklerde bizi yalnız bırakmayın.

İki muazzam sanatçı. Biri çarpıcı üslubuyla 20. yüzyıl sanat sahnesini açarken, diğeri büyük finalini yaptı. İkisi de trajik ölümlerle sonlanan kısa hayatlarının ardından sayısız eser, eskimez bir şöhret bıraktı. Varoluş çizgisinin iki zıt ucundaki Egon Schiele ve Jean-Michel Basquiat, bu ay Fondation Louis Vuitton’da buluşuyor.