Vogue Türkiye Aralık/Ocak 2018-19

Üç yaşında snowboard’a, beş yaşında baleye, sekiz yaşında jimnastiğe başlayan birinden beklenildiği üzere güçlü ve disiplinli. On beş yaşında modelliğe başlayan birinden beklenildiği üzere güzel de, oldukça. Fakat fazlası da var. Hem cool hem içten tavrı ve sade ışıltısıyla; seksiliğin soğuklukla, gösterişin abartıyla eş tutulduğu anlayışın demode olduğunun kanıtı Taylor Hill. Yeni bir yılı karşıladığımız bu sayının kapağında o var. Çünkü bu yönüyle, kontrastlardan beslenen günün ve gecenin modasını kusursuz taşıyor. Hill, Vogue Türkiye için New York'ta, stüdyoda.

Parti ve davetler için en minimal kıyafetleri bile göz kamaştırıcı kostümlere dönüştürme gücüne sahip bu tasarımlara yakından bakın. Dev payetler ve kristallerin ışık yağdırdığı aksesuarlar, gecenin karanlığına karşı en güçlü kozlar. Almak cesaret, taşımak özgüven istiyor.

İstanbul’un en yaratıcı üç dövme sanatçısı, geçen yıldan bu yana sevdikleri kadınlarla birlikte New York’ta yaşıyor ve çalışıyorlar.

Uzun yıllardır moda sektöründe olan Melodi İnaltong Talvi, renklerin ve desenlerin dilinden anlıyor. Kendine has tarzının merkezinde de bunlar var.

Vücudu toksinlerden arındıran fırçalama masajı, bağırsak florasını düzenleyen özel diyetler, beden yanında zihni de devreye sokan fitness programları. Yeni seneye başlarken vücudumuzu ve ruhumuzu iyileştirecek en iyi wellness rotalarını seçtik.

80’lerin abartılı siluetleri, kehribardan zümrüte değerli taşların renklerine bürünüyor. Süpermodel Adriana Lima, modanın fantastik sularında gezen kostümlerle, floral desenli perdeler, altın varaklı aynalar ve deri koltuklarla gösterişin hakim olduğu bir villada yeni yıla uyanıyor.

Görkemli davetlerin sezonunda, aileleri, dostları ve arkadaşları buluşturan, lezzetin ve anın paylaşıldığı göz doyuran sofraların sırrını, işin profesyonellerine sorduk.

Yönetmen ikili Çağla Zencirci-Guillaume Giovanetti, “Birlikte bir hayal kuruyoruz ve bu hayal hepimizin” demişler Damla Sönmez’e. Hayalleri büyümüş, büyümüş, Sibel’e dönüşmüş. Locarno, Toronto, Chicago ve daha nice film festivalini gezdikten sonra, ardına övgüler ve ödüller takan Sibel, yakında Başka Sinema salonlarında gösterime giriyor. Başrol oyuncusu ve filmin temel direği Damla Sönmez’le bu deneyimini konuştuk. 

Tek parça tulumlar, ultra mini elbiseler, omuzlardaki hacim oyununun yarattığı dev siluetler... Klasikliğine rağmen iddiasını koruyan materyal deri, pırıltılı kumaşlar, büyük şapkalar ve uzun topuklarla geceye hazır.

Sanat tarihi baştan yazıldığında, Hilma af Klint’i soyut sanat yapraklarının en başına koymak gerek. Çünkü zamanının öncesinde duruyordu o… Henüz soyut sanat yokken onun üretimleri vardı ve şimdiye dek sabırla görülmeyi bekliyorlardı. New York’taki Guggenheim Müzesi, Hilma af Klint: Paintings for the Future sergisiyle ressamın üretimleri üzerinden, iki yüzyıl öncesinden geleceğe bakıyor.

Parti sezonunda, sonbahar/kış defilelerinin yaratıcı saç ve makyajlarıyla görünümünüze yenilikçi dokunuşlar yapın.

Mevsim, sokakta kestaneyle ısınma, üst üste üç beş mandalina yeme, balkabağı pişirme mevsimi. Yeme-içme anlamında en heyecan verici aylar bunlar. Hurma, kan portakalı, kerevizler, turplar, pancarlar kışın çıkar meydana. Aralık ayı davetlerle hareketli geçer. Ocak’ta da bol bol evde oturup kendi mutfağımda neler pişireceğimi düşünürüm. Kışın daha fazla yemek yediğimiz bilimsel bir gerçek çünkü. Isınmak için, yeterince hareket etmediğimizden, karanlık havanın kasvetinden… Nedeni ne olursa olsun, bari iyi, güzel yemekler yiyelim, dedim ve oltama takılanları sizin için derledim.

Efsanevi Vogue editörü Grace Coddington’ı, yoğun yaşamından nefes almak için sığındığı, East Hampton’daki alçakgönüllü kır evinde ziyaret ettik. Anıların vücut bulduğu eşyalar, etkileyici fotoğraflar ve tabii kediler içinde, tüm misafirperverliğiyle…

Önümüz kış ayları. Sonbaharın ardından gardıroplardan çıkan kalın kabanlar, atkı, bere ve eldivenlerle sertleşen iklime karşı durma zamanı. Kabanlar karakterli, bereler renkli, botlar eğlenceli olduğunda soğuk kış günleriyle barışmak çok daha kolay!

Japonya’nın Honşu adasının ücra yamaçlarında ‘yavaş kayak’ tecrübesi, sadece ülkenin ünlü toz karını değil, onsen kaplıcalarını, orman banyosunu ve kar kaplı tapınaklarını da kapsıyor. Alabildiğine beyaz, burada manevi keşiflere de kapı aralıyor.