Röportaj: Yerli Markalara Destek Lokal Hareket'ten

İlgi alanlarına yönelik bir işte çalışma isteğiyle yola çıkan Nil Ertürk, moda dünysında kendisini keşfetmek ve ifade edebilmek amacıyla işe ilk önce bir moda blogu açmakla başlamış. Yıllar içinde sektörde edindiği tecrübeyle birlikte ise Bey isimli markanın kurucu ortaklarından biri olmuş. Ancak hala içinde bulunduğumuz zorlu pandemi süreci en çok yerel işletmeleri etkileyince, hem bu tarz markaları desteklemek hem de daha fazla insanla buluşturabilmek için Lokal Hareket isimli bir hesabı da hayata geçirmeye karar vermiş. Lokal Hareket’in dünyasını ve Nil Ertürk’ün sürdürülebilirliğe dair tavsiyelerini, röportajımızda bulabilirsiniz.

Modaya karşı ilginizi ilk ne zaman keşfettiniz?

Çok küçük yaştan itibaren ailemin ilgisiyle birlikte gelişti moda duygum. Annem, anneannem, teyzelerim, kuzenlerim hep kendi kıyafetlerini diken, modayı takip eden kişilerdi ve benim de bu algıyla iç içe olmamı sağladılar büyürken.

Sizin için modanın olmazsa olmaz elementleri neler?

Kim olduğumu, nasıl hissettiğimi ve dünya görüşümü kıyafetlerimle ve seçimlerimle yansıtmak benim için önemli. O yüzden zamansız ve minimal bir temelin üzerine, karakterimin farklı yönlerini yansıtacak parçalar kullanmak olmazsa olmaz diyebilirim.

Bey Stores ve Frea’nın kurucularından biri olarak size neler ilham verir?

Ben görsellikten ve estetikten beslenen biriyim o yüzden bulunduğum ortamların estetik olarak memnun edici, ruhu besleyici ve duygularımı canlandırabiliyor olması önemli. O hissi nerede bulursam ilham alabilirim. Bazen sokakta yürüyen bir insan, gittiğim bir evdeki masa düzeni, gördüğüm bir resim, izlediğim film, okuduğum bir yazı, içimde bir şeyleri kıpırdatıp dışarı çıkmak için besleyebiliyor beni.

Yerel markaları destekleyen bir hesabınız da var. Bu oluşumun başlangıcına nasıl karar verdiniz?

Aslında kişisel olarak uzun zamandır seçimlerimi yerel markalardan temin ediyordum ancak pandemi döneminde bu küçük ve yerel işletmelerin daha fazla desteklenmesi gerektiğini gördüm. Tek başıma destek olmak yetmeyecekti ve ilgisi olsa da insanların bu markaları bilmedikleri ya da bu markalarla bir araya gelemediklerini gözlemledim ve etki alanımı bunun için kullanmak, çevremde bir bilinç yaratmak istedim.

Şu ana kadar hangi markalar radarınıza takıldı?

O kadar çoklar ki, herhangi birinin adını vermem diğerlerine haksızlık olur. Bu sebeple hepsine @lokalhareket hesabında yer verip duyurmaya çalışıyorum.

Sadece hazır giyim parçaları mı yer alıyor peki?

Hayır dekorasyon, aksesuar, çocuk giyim, mobilya, gıda, temizlik, kişisel bakım gibi  düşünebileceğiniz her kategoride iş yapan lokal markalara yer veriyorum

Lokal Hareket’e sürekli yeni markalar da dahil oluyor mu?

Evet, olabildiğince fazla markaya yer verip bilinçli seçeneklerden tüketicileri haberdar etmek istiyoruz ki bir ihtiyaçları olunca biz araştırdık ve burada bulabilirsiniz dediğimiz markalarla bir araya gelsinler, en fazla reklam bütçesi olan, en fazla bağıran değil, kendi halinde en doğru üretimi yapmaya çalışan markaları bilsinler istiyoruz.

Lokal markalara yer verirken sizin için yerli olması dışında kıstaslar neler? Nelere dikkat ediyorsunuz?

Üretim aşamasında işçi haklarına saygılı olması, kullandığı malzemeleri sürdürülebilir kaynaklardan seçmesi, fazla üretmeye değil doğru üretmeye odaklanması, yavaş üretim yapması, müşterilerini daha doğru tercihler yapması için eğitmek istemesi bizim için önemli kriterlerden.

Sizin için sürdürülebilirlik ne anlam ifade ediyor peki? Moda dünyası için ne derece önemli olduğunu düşünüyorsunuz?

Sürdürülebilirlik sadece moda üzerinden konuşulmaması gereken, fazlasıyla hayati bir kavram aslında. Sadece tüketilen ürünün dairesel hayatı değil, insanların yaşam şartları, hayvanların hakları, iklim ve tarım, düşünce yapıları gibi konuların da sürdürülebilir olması yani devam edebilmesi için doğru şartların sağlanması konuşulmalı. Moda dünyası şu an kendi içinde dünyadaki yaşamın sürdürülebilirliğine en büyük tehdidi oluşturan sektörlerden biri. O sebeple fazla üretmek ve fazla tüketmek, bu konunun en başta aşılması gereken problemi.

Daha sürdürülebilir bir yaşamı benimseyebilmek için verebileceğiniz tavsiyeler neler?

Bunun için instagram hesabımızda bir manifesto yayınladık. Herhangi bir ürünü almadan önce üzerinden geçebileceğiniz bir liste ve bu sayede ürüne gerçekten ihtiyacınız olduğu için mi yoksa başka sebeplerden mi sahip olmak istediğinizi anlamanızı sağlıyor. Bunun dışında günlük hayatımızda yapacağımız küçük hareketlerin bile büyük etkisi olacaktır. Plastik pipet kullanımından kaçınmak, kahvenizi termosla tüketmek, tek kullanımlık atık yaratmamak, çöplerinizi ayırmak gibi konularla işe başlayabilirsiniz. Ve unutmayın ki bir ürün olması gerekenden ucuz bir fiyata satılıyorsa aradaki o bedeli siz değil belki ama başkaları mutlaka ödüyor ve dünyayı kirletecek kötü malzemeli ürünlerden yaptığınız seçimler yaşadığınız çevreyi kirletiyor. Sorumluluk, sizin ucuz alışveriş yapma hakkınızdan daha önemli diye düşünüyorum.