Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Suzy Menkes, Salvatore Ferragamo Müzesi’nde sanatın ve bilimin birbirine nasıl ayak uydurduğunu yazdı.
Equilibrium sergisinde dengeyi anlatan sanat eserleri.
Biri antik Roma’dan kalma diğeri Henri Matisse eseri iki yaldızlı bronz ayakkabı, maymun tabanları, bir balerinin ayağının taraklı üst kısmı, ve ilk adımlarını atan bir bebeğin ayak parmakları: Hepsi dikkatinizi çekmek için yarışıyor.
Salvatore Ferragamo Müzesi’ndeki Equilibrium adlı etkileyici sergide, insan ayağına ve işlevine dair hızlandırılmış bir kurs almış gibiyim.
Solda: The Forum of Augustus’tan, İsa’dan önce ikinci yüzyıla ait bir Nike tanrıçası ayağı., Sağda: Henri Matisse, Etude de pied. (1909)
Dolce&Gabbana couture defilesinde, topuklularımla sendelediğim için bandajlı ve şişmiş bir ayakla topalladığımı düşünürsek, ayak ve ayağın işlevi konusunda özellikle hassastım.
Fakat bu bilgilendirici ve aynı zamanda heyecan verici sergiyi takdir edebilmek için illa ki bir uçurumdan aşağı düşmeniz gerekmiyor. Atalarımız olan primatların, 3.6 milyon yıl öncesine ait ayakizlerinin üzerinde yürüyen kıllı modellerle canlandırılmalarına kahkahalarla güldüm.
İtalyancada “ilk adımlar” anlamına gelen Primi passi adlı çocuk derbi ayakkabıları. 1946 yılında Salvatore Ferragamo tarafından oğlu Feruccio Ferragamo için tasarlanmış. Açık kahverengi dana derisinden yapılmış bu ayakkabı, patentli kaymaz tabanlara sahip.
Salvatore Ferragamo’nun 1946’da oğlu Ferruccio için tasarladığı kaymaz tabanlı küçük dana derisinden ayakkabıları görünce gözlerim yaşardı. Şu anda aile şirketi Ferragamo’nun başında Ferruccio bulunuyor.
Tıpkı Alexander Calder’ın sirklerden aldığı ilham ve tasarladıkları gibi, havada akrobatik bir şekilde sallanmakta olan figürlere bakınca da büyük bir sevgi dalgasına kapıldım. Fakat aynı zamanda, gösterilen filmdeki ünlü isimlerin görüntüsünü görünce ve sesini duyunca birden içim titredi: Amaçlı bir havayla yürüyen John F. Kennedy, dinsel bir vakurla yürüyen Mahatma Gandhi, askeri kaz adımı yürüyüşüyle Adolf Hitler.
James Dean, 1955 yılında New York’ta Katherine Dunham’la beraber bir dans sınıfında.
Her şeyden önemlisi serginin küratörleri olan müzenin müdürü ve arşivcisi Stefania Ricci ile sanat eleştirmeni Sergio Risaliti, dünyanın çeşitli müzelerinden topladıkları sanatsal objeler ve yaptıkları göndermeler için alkışlanmalılar. Bu objeler Floransa’nın Biblioteca Nazionale Centrale müzesinden ödünç alınan Dante’nin İlahi Komedya illustrasyonundan, Paris Musee d’Orsay müzesinden Edgar Degas heykellerine kadar çeşitlilik gösteriyor.
Edgar Degas, bronz heykel.
Çıplak ayaklı Degas dansçılarının narinliği veya 15. yüzyıl Raphael tarzı dolmakalem çizimler bize ayağın zerafetini gösteriyor.
Ama, ayakkabıların ruhu ve en özeli tabii ki Salavatore’un kendisi.
Bir yandan ayak kemeri üzerine bilimsel çalışmalarını genişletmek için tasarladığı farklı farklı aayakkabı kalıplarını gösterirken “Ayak yapısını anlayabilmek için, hayatını insan anatomisini öğrenmeye çalışarak geçirdi.” diye açıklıyor Stefania Ricci.
Bir ayakkabı kalıbının 11 farklı yüksekliğe uyarlanması, 2014.
Patent başvuruları: Solda: Ayakkabının üst kısmına yapıştırılmış konik köşe sayesinde parmakları güçlendiren bale ayakkabısı. Sağda: Ayakkabı tabanları için ayak kemeri destekleme sistemi. Araştırması sayesinde, Ferragamo ayakkabılar için devrimsel nitelikteki demir sapı icat etti. Bu demir sap, ayağın taban kemerini destekleyerek ayağın ters sarkaç gibi hareket etmesini sağladı. 1929’da patentini aldığı bu sap, hala onun en önemli icatları arasında ve hala ayakkanbı markaları tarafından kullanılıyor.
Fotoğraf: Roma, Merkezi Hükümet Arşivleri.
Rönesans mimarisiyle çevrili bir İtalyan’ın içgüdüsüyle, Ferragamo kemerlerin bütün bir binanın ağırlığını kaldırdığını fark etmiş ve aynı prensibi ayakkabılara uygulamıştı.
Diğer Hollywood yıldızları gibi, Marilyn Monroe da Salvatore’un çalışmalarından faydalanmış olabilir. Ama özellikle de farklı yüksekliklerdeki topukların dengesini sağlayabilmek once bilimsel anlayışla geliştirildi, sonar da bir sanat eserine çevrildi.
Solda: 50’li yıllarda Ferragamo’nun Marilyn Monroe için tasarladığı kırmızı rugan ayakkabılar. Sağda: Salvatore Ferragamo’nun Marilyn Monroe için tasarladığı tahmin edilen son ayakkabı. Ayakkabının, Marilyn için tasarlandığı daha önce tasarlananlara bakınca anlaşılıyor.
Ayakkabı yapımının yıldızı, vücudun bütün ağırlığının, omurganın ortasından ayağın tabanın kavisine doğru verildiğini anlamıştı.
Alberto Giacometti’nin Capsizing Man adlı bronz figürüne baktığımda da sanatçının “Bütün canlılara bakıldığında ayakta kalmanın müthiş bir enerji gerektirdiğine dair zayıf bir yön” gördüğü fikrini paylaşıyorum.
Solda: Philippe Petit, 1974’te New York’taki İkiz Kuleler arasındaki ağın üstünde yürürken. Sağda: La Funambule (1943), Alberto Giacometti.
Fotoğraflar: Getty Images’tan Bill Stahl Jr./ New York, Yoshii Galerisi.
Ferragamo’nun ayakkabı kalıplarının bir görüntüsü.
Önceki yazımda, yüksek topuk modasının absürt yönlerinden bahsetmiştim ve kadınların neden güzel olmak için acı çekmeyi göze aldıklarını sormuştum.
Bu serginin küratörleri, doğa tarafından sağlanan bir denge olduğunu, bunu iskeleti hareket ettiren kaslarda ve anatomimizi kontrol eden sinirlerde görmenin mümkün olduğunu ve bu denge durumunu ayakkabı tasarımında yaratmanın ne kadar zor olduğunu kavramamı sağladılar.
Martha Graham’ın modern dans gösterisi, 1943.
Fotoğraf: Gjon Mili/ Time Life Pictures/ Getty Images.
Serginin bilimsel tarafı çok hafif bırakılmış. Daha fazla bilgi almak isteyenler Equilibrium kataloğunu gözden geçirebilir ve çok güzel sunulmuş tarihsel bir bakış açısı yakalayabilirler.
Antonio Canova’nın dansçıları ve incelikli ritim hareketleri, 1799.
Resim: Possagno, Museo e Gipsoteca Antonio Canova.
İllustrasyonlarla dolu bu katalog, Antonio Canova’nın Neo-klasik dansçıları ile onların zerafet ritimlerini, Amerikan avangart dansçı Merce Cunningham bozulmuş ayak parmaklarının acınası görüntülerini ve konsept sanatçısı Marina Abramovic’in tamamen ametistten yapılmış sert ayakkabı tasarımı “Shoes For Departure”ı ele alıyor.
Merce Cunningham’ın 1958’de Robert Rauschenberg tarafından çekilmiş fotoğrafı.
Fotoğraf: Richard Routledge, Art © Estate of Robert Rauschenberg/Licensed by VAGA, New York.
Ametist “Shoes For Departure”, Marina Abramovic, 1991.
Fotoğraf: Paris, Collection Enrico Navarra.
Umarım bu sergi başka şehirlerde ve ülkelerde de gösterilir, çünkü basit bir ayakkabı sergisinden çok daha fazlası. Tıpkı Salvatore’un tasarımlarının sanatı, bilimi ve kendi zekasını birleştirmesi ve sadece zanaatten çok daha fazlası olması gibi.
Çeviren: Kardelen Berfin Kobyaoğlu.