Kadın Olmanın Bedeli Hollywood’ta Bile Çok Ağır

Son günlerde başta sinema dünyası olmak üzere, hepimizin konuştuğu tek bir konu var: Hollywood’taki taciz ve tecavüz skandalları.

Hikaye fazlasıyla tanıdık. Gücün ve büyük sermayenin, kendisine her türlü hak ve üstünlüğü sağladığına inanan gözü dönmüş bir adam ve erkek otoritesinin altında ezilen kadınlar. Kadın haklarının sürekli ihlaline bağışıklık kazanmış toplumlarda, kanıksanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan istismarın, bu kez Hollywood’un ‘ışıltılı’ semalarında yankılanması, ne yazık ki cinsiyet ayrımcılığının evrensel bir konu olduğunu ve kültürel gettolara hapsedilmemesi gerektiğini tüm çarpıcılığıyla ortaya koydu.

Fotoğraf: Getty Images Turkey/Jeff Vespa/Getty Images for TWC

Her şey Hollywood’un ünlü prodüktörlerinden, Miramax Films’in kurucusu ve yöneticisi Harvey Weinstein’ın kabarık taciz dosyasının 5 Ekim’de, The New York Times aracılığıyla deşifre edilmesiyle başladı. Bu haberin yayınlanmasıyla birlikte, Weinstein tarafından cinsel taciz ve istismara uğrayan kadınlar müthiş bir dayanışma örneği göstererek, birlik olup ses çıkardılar.

Angelina Jolie, Kate Beckinsale, Lysette Anthony, Gwyneth Paltrow ve dahası... Hepsi Harvey Weinstein hakkında, başlarından geçen dehşet verici anlara dair birbirinden sarsıcı açıklamalarda bulundu. 

Arşivlere baktığımızda, Courtney Love’ın 2005 yılında genç oyunculara seslenerek, Harvey Weinstein konusunda sektördeki arkadaşlarını uyardığını görüyoruz. Bir muhabirin 'Oyunculuk kariyerlerinin başlarında olan kızlara ne tavsiye edersiniz?' sorusuna, "Harvey Weinstein sizi Four Seasons'ta özel bir partiye davet ederse, asla gitmeyin!" cevabını veren Love, önüne engel konulmasını göze almak pahasına farkındalık yaratmaya çalışmış.

 Harvey Weinstein buzdağının görünen kısmı

Sosyal medyadaki 'metoo' hashtag'i, cinsel istismara uğrayan ünlü/ünsüz tüm kadınların haklı isyanlarıyla tepkisel bir çığlığa dönüşmüşken, Harvey Weinstein'ın ispatlı delillere rağmen bir kısım tarafından koruma altına alınması, cinsel şiddetin tüy ürperten cinsiyetçi unsurlarını açık ediyor. "Herkes neden şimdi konuşuyor?", "Zamanında neden açıklama gereği duymamışlar?" gibi anlamakta güçlük çektiğimiz soruların yanı sıra, Weinstein'ı kınamak yerine, sayesinde yıldızlı bir kariyere sahip oldukları için prodüktöre teşekkür edilmesi gerektiğini savunan zihniyetler de var. 

Spiegel yazarı Margarete Stokowski'nin köşesinde yazdığı gibi, aslında Harvey Weinstein buzdağının görünen kısmı. Asıl sorumlu, yukarıda sıraladığımız soruları sordurtan, ataerkil yapılanmayı içselleştirip dayatan sistem. Kadını cinsel obje olarak gören, metalaştıran her kare, düşünce ve eylem de en az Harvey Weinstein kadar suçlu ve sorunlu.

Fotoğraf: Getty Images Turkey/Spencer Platt

Hollywood sandığımız kadar eşitlikçi değil!

Hollywood’un tılsımlı perdesini kapattığımızda, gişe rekorlarını sıfırladığımızda ve yıldızların üzerine patlayan flaşları söndürdüğümüzde karşılaştığımız tablo aslında hiç umut verici değil. 2015 yılında, The Guardian’da yayınlanan Polygraph’ın Hollywood'ta kadın ve erkek oyuncularının diyalog paylaşımları hakkında yaptığı araştırmayı yeniden gündeme getirmekte yarar var. Yaklaşık 2 bin filmi analiz eden çalışma, Hollywood yapımlarında 40 yaş üstü aktrislere, erkeklerden çok daha az rol ve diyalog yazıldığına dikkat çekmişti. Buzdağının altındaki temel eşitsizliklerden biri tam da bu: Kadının varlığını, kimliğini, bedenini ve özgürlüğünü erkeklerin cinsiyet egemenliği üzerinden yorumlamak.

Neyse ki, Oscar Heyeti bu konuya duyarsız kalmadı ve Harvey Weinstein, Akademi'den ihraç edildi. Producers Guild of America da tacizle suçlanan yapımcıyla profesyonel olarak yollarını ayırdığını duyurdu. Alınan ihraç kararları ve uzaklaştırmalar yerinde bir yaptırım olsa da, kadın-erkek eşitliğini vurgulamak ve cinsel istismarın önüne geçmek için asla yeterli değil. Üstelik kadın olmanın bedeli, Hollywood'ta bile taşınamayacak kadar ağırlaştıysa...