Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Jean Paul Gaultier, 1980'lerin özgürlük dolu Paris'ini Couture podyumuna taşıdı.
Arka fon, Jean Paul Gaultier'nin izlemek üzere olduğumuz defilesi hakkında her şeyi açığa vuruyordu. Kapının üzerine tek kelimeyle "Palace" yazılmıştı, önünde bir fedai gecenin konuklarını beklerken sigarasını içiyordu. Paris, Montmarte'daki Le Palace'ın popüler olduğu 1980'lerin çılgın club günleri yeniden yaratılmıştı. Gaultier'nin defilesi, Blur'un bir şarkısında, "girls who are boys who like boys to be girls" diye ifade ettiği değişen toplumsal geleneklerin ruhunu yansıtıyordu.
Fotoğraf: Indigital
Grace Jones'un "Slave to the Rhythm" ile podyuma çıkmasından önce defile programındaki 67 Haute Couture kıyafetine verilen isimlere şöyle bir göz attım: "Taxi Girl", "Rapper's Delight", "Love is the Drug", "Nightclubbing" ve finaldeki "Funky Town"a dek buna benzer şarkı isimleriyle birçok kıyafet...
Fotoğraf: Indigital
Belli ki 30 yıl öncesinden kasetlerin tozu alınmış, tekrar çalınıyordu. Aynı zamanda, eski modellerin, tıpkı JPG gibi 60 yaşına dayanmış olmalarına rağmen heyecanla podyuma çıktığını da gördük.
Mankenler, podyumda ellerinde kadehlerle, arkadaşlarıyla muhabbet ederek veya sigaralarını üfleyerek yürüyorlardı. Kusursuz ceketlerde 80'lere nazaran daha az vatka vardı ama daracık ipeksi pantolonlarla giyildiklerinde tümüyle vücudun şeklini almışlardı. Bu soğukkanlı görkeme, kabarık saçlar eşlik ediyordu. Genelde parlak turuncu renk olan saçlara bellboy şapkaları takılmıştı.
Fotoğraf: Indigital
Bütün bu çılgınlığın arasında ipekten yapılmış drapeli fuşya bir elbise; deriden dantel dokuma kürklü bir elbise; ve vücuttan kayıp giden bol "pijama" pantolonlar öne çıkıyordu. En azından Gaultier'nin terzilik yeteneğini konuşturduğu ve Fransızların deyimiyle "le flou" yani akıcılık sağladığı birkaç parça kıyafet görmüş oldum.
Fotoğraf: Indigital
Hazır giyimi de artık bırakmış olan tasarımcı, couture'e hız vermek amacıyla mı bu çılgın defileyi düzenlemişti? Açıkçası ben bundan daha farklı bir sebep olduğunu düşünüyorum.
Fotoğraf: Indigital
Geçtiğimiz aylarda Paris'te terör olayları yaşandı ve bir kuşak önce yaşasalardı Le Palace'te eğlenecek yaşlardaki genç insanlar bu olaylarda öldürüldü.
Defile, yaşamda ve modada özgürlüğü desteklemek amacıyla düzenlemişti. Bu anlamda Jean Paul'un önünde eğiliyorum. Ama couture işçiliğini ve kalitesini incelemek için kıyafetlere bir kez daha yakından bakmam gerek.