Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Dolce&Gabbana, Napoli'de düzenlediği defilelerle para harcamayı çok daha eğlenceli bir hale getirdi.
Fotoğraf: Rex Features
Taştan kalenin içinde, Napoli’nin yeni “kraliçesi” Sophia Loren, Kuzey İtalya’nın en önemli ödülünü alıyordu. 1950’lerin seksi film yıldızının şaşaalı portresinin altında “Sophia Napoletana” yazıyordu. Sophia Loren, bir yanında torunları öteki yanında tasarımcılar Domenico Dolce ve Stefano Gabbana dururken sesi titrer bir şekilde konuşmaya başlayarak, şu zamana kadar sahip olduğu bu güzel talihin asıl kaynağının Napoli olduğunu söyledi.
Domenico Dolce ve Stefano Gabbana
Fotoğraf: Rex Features
Bu söz üstüne kalabalıktan büyük bir alkış yükseldi. Bir gece önce de şehrin merkezinden aynı şekilde alkışlar yükseliyordu. Dolce & Gabbana Alta Moda defilesini izlemeye gelen Sophia Loren, peluş ve yaldızlı sandalyesine otururken eskimiş taş binaların pencerelerinden sarkan İtalyalılar, “Sophia’yı Seviyoruz!” diye çığlıklar atıyorlardı.
Fotoğraf: Dolce & Gabbana
Bu defile, modanın efsanevi bir eğlence biçimine büründüğü anlardan biriydi. Stefano ve Domenico, süper müşterileri için para harcamanın eğlenceli yolunu üretmişler!
Fotoğraf: @SuzyMenkesVogue
Bu eğlenceli moda gösterisinin ihtişamı nasıl da göklerdeydi! Taçlar ve çiçeklerle süslenmiş saçlar ön plandaydı. Domenico ve Stefano, her türlü duyguya hitap ediyordu: yırtık kotları ve havalı üstlerinin içinde fakir ama seksi kızlar, 1950’lerden çiçeklerle süslenmiş elbiseler giyen hanım hanımcık kadınlar, Diego Maradona’ya gönderme yapan futbolcu tişörtleri giymiş sportif kızlar…
Fotoğraf: @SuzyMenkesVogue
Opera aryaları, büyük gül desenli, uzun kuyruklu elbiseler podyuma çıktığında kreşendoya eş zamanlı olarak yükseliyordu. Kiliseden geçip yürüyerek aynı şekilde geri dönen tam 99 tane model vardı. Dünyanın birçok farklı yerinden uçarak veya yatla gelen müşteriler, aşırı süslemeli ve ihtişamlı el yapımı elbiselerinin içinde defileye katıldılar, sonrasında da Napoli limanındaki küçük ışıklarla süslenmiş restoranlarda yemek yediler.
Domenico, Napoli’yle ilgili, “Canımız ne yapmak isterse ona izin veriyorlar,” dedi. Bu yüzden de dekor olarak iskeledeki restoranları yeniden yaratmayı seçmişler ve bu eğlenceli atmosfere bir de profesyonel performans sanatçılarını, dansı ve havai fişekleri eklemişler.
Dolce & Gabbana, adeta İtalya’nın turizm teşvikçileri olmuş. Ama bunu enerji, canlılık ve bir tutam da ironiyle yapmışlar. Defilelerinde, klişe haline gelmiş bir İtalya'nın ironisini yaptılar. Yarattıkları atmosferde, herkes gülümsüyor, Luciano Pavarotti gibi şarkılar söylüyordu ve güneş, elbette, hep parıldıyordu.
İkili, Alta Moda şovlarını daha önce de Capri, Portofino ve Venedik gibi şehirlerde yapmıştı. Yaratmak istenilen görüntü, herkesin mutlu olduğu ve her şeyin albenili olduğu rengarenk bir İtalya’ydı. Kadın giyimi, erkek giyimi ve mücevher olmak üzere üç ayrı defilenin gösterimi, bütün bir haftasonuna yayılarak endişesiz ve keyifli bir enerji yarattı.
Fotoğraf: Dolce & Gabbana
Domenico, kale ve şehrin iskelesi arasında gidip gelen kocaman geminin süper zengin bir müşterisine ait olup olmadığı sorusuna gülerek, buna cevap veremeyeceğini söyledi. İskele, Asya, Güney Amerika ve Körfez ülkelerinden gelen özel uçaklarla dolu havaalanına göre daha sakindi.
Koleksiyonu incelediğimizde belli bir stratejiye göre hareket edildiğini görebiliyoruz. Her kıyafetin hedeflediği özel bir müşterisi var gibiydi. Bir Arap fistanı, dar bir spor kıyafet veya yarış arabaları desenlerine sahip kıyafetler... Bir de erkek bedenini güzel bir şekilde saran Napoliye özgü takımlar vardı elbette.
Modellerin dizilişinde, James Bond çağının seksist tavrının hala devam ettiğini görüyorum. D&G'nin bu yaramaz ve kinayeli tarzını, sadece üst düzey el işçiliği başarılı hale getirmiş. Geçen senenin biraz daha ketum ve derli toplu olan Alta Sartoria şovunu özlemle andım. O şovdaki kaliteli işlemelerin ve sportif kıyafetlerin sindirilmesi daha kolaydı.
Fotoğraf: @SuzyMenkesVogue
Napoli'deki iki günüm, toplumdaki sosyal uyumun eskisi gibi olmadığını çok iyi bir şekilde bana gösterdi. Artık toplum, parayla birbirlerine tutturulmuş gibi. Dolce & Gabbana'nın yatlardaki pop-up mağazalarına ve bazı müşterilerinin şimdiden en yeni kıyafetlerini giymelerine baktığımda, bu durumu çok iyi anlamış ve süper zenginlere hitap edecek bir koleksiyon ortaya çıkarmayı başarmış bir ikili görüyorum. Bu kıyafetlere bir servet ödemek artık daha eğlenceli!