Seyahat Tutkunlarına 5 Haute Couture Suit

Tasarımcı ikili Mark Badgley ve James Mischka, Florida Palm Beach’teki tek yatak odalı bu sofistike süit için eski Hollywood stilinden ilham almışlar. Vintage tarzı mobilyalar özel olarak tasarlanmış ve West Palm Beach’teki Antique Row bölgesi dükkanlarından özenle seçilen, 30’lara ve 40’lara ait parçalarla bir araya getirilmiş. Lüks aksesuarlardan mercan, somon, ekru ve kum tonlarındaki renk paletine kadar her detay, süitin beş balkonundan görülen masmavi okyanus manzarasını tamamlayacak nitelikte. Zarafetle geleneksel şıklığı başarıyla birleştiren 158 metrekarelik bu çatı katı süiti, kişiye özel konsiyerj ve spa üyeliği ile birlikte geliyor.

Her şovda olay yaratan gece elbiseleriyle hatırladığımız ünlü couture tasarımcısı, ‘tropik-şık’ diye tanımlanabilecek villalarını adadan esinlenerek kum ve güneş sarısı tonlarında tasarlamış. Sayvanlı karyolalar ve göz alıcı hasır mobilyalar rahat, aydınlık ve ferah odaların atmosferini mükemmel şekilde tamamlıyor. Oteldeki Six Senses Spa ve golf sahasından sıkılan konuklar, golf arabalarıyla isterlerse otel içindeki 93 metrekarelik Oscar de la Renta butiğine gidebiliyor. Böylelikle giyimden dekorasyona ve bakım ürünlerine uzanan koleksiyonla kendilerine alışveriş terapisi de yapabiliyorlar.Tasarımcının sadece bu butiğe özel olarak geliştirdiği güneş kremi ise en popüler ürünlerden.

Hong Kong doğumlu moda tasarımcısı Vivienne Tam, Hotel Icon’da, Manhattan’daki dairesinden yola çıkarak Doğu ve Batı motiflerini buluşturduğu, ev sıcaklığında bir süit tasarlamış. Tam’ın kendi kütüphanesinden getirdiği kitap benzeri kişisel objeler, konuklara, tasarımcının dünyasına yakınlaşma imkanı sunuyor. Tamamen Swarovski kristallerinden oluşan ‘Opera Girl’ portresi gibi özel yapım sanat eserleri ise süitin diğer kahramanları. Bouroullec kardeşler tarafından tasarlanan kırmızı "Ploum" kanepeyi, Çin işi panelleri andıran tavan ve Şanghay art deco stili mor yatakla birleştiren Tam, tüm bunları Japon kiraz ağacından sehpa ve özel dokulu mermer yüzeylerle birlikte kullanarak etkileyici bir zıtlık oluşturmayı başarmış.

Beverly Hillsli mücevher tasarımcısı Martin Katz’ın ve New York Palace Hotel’in işbirliğinden doğan süit, mücevher kutusunu andırıyor. Duvarlara gömülü mücevher tasarımları, altı metrelik görkemli ‘Elmas Şelalesi’ avize, orijinal sanat eserleri ve mücevher kaplı porselenler; 464 metrekarelik üç katlı süite özel Katz imzalı dokunuşlar bunlardan bazıları. 53. kattaki süitin salonu devasa pencerelerden gelen ışıkla aydınlık ve ferah. Özel teras ve bahçe ise Empire State’le Chrysler binalarının süslediği efsanevi şehir manzarasıyla iç içe. Süitin fiyatı yüksek ancak bu ücrete orijinal bir Martin Katz Microband elmas yüzüğün, tasarımcıyla özel bir görüşmenin, ünlü Fransız şef Michel Richard’dan beyaz çikolatalı elmas şekilli trüflerin ve kalış süresince konukların emrine amade bir Maybach otomobilin de dahil olduğunu belirtelim.

Bir sinemaseverin Hintli modacı ve kostüm tasarımcısı Sabyasachi Mukherjee imzalı, kırmızıya bürünmüş bu muhteşem süitte kendini evindeymiş hissetmesi işten değil. Trendlerden uzak duran tasarımcı, tercihini bu görkemli süite bambaşka bir ruh kazandıran el yapımı kumaşlardan yana kullanmış. Duvar kağıtlarında filmlerden vintage fotoğraflar yer alıyor, yaşam alanları ise kadife çerçeveli resimler ve işlemeli abajurlar gibi detaylarla zenginleşiyor. İpek ve birinci sınıf yünden uçuşan perdelerle ve antikalarla dolu sıcacık iki yatak odası, konukları zaman yolculuğuna çıkarmaya hazır. Mukherjee’nin kişisel koleksiyonundaki yüzden fazla film; 85 inç, yüksek çözünürlüklü 3D televizyon ve Steinway Lyngdorf çevresel ses sistemi eşliğinde keyifle izleniyor.