Marilyn Monroe Hakkında Bilinmeyenler

Marilyn Monroe’nun gerçek adı Norma Jeane Baker. Beyazperdeye her zaman kusursuz kahkahası ve baş döndüren cazibesiyle yansısa da, ruhundaki kırılgan ve hüzünlü zarafetin izleri çocukluğunda saklı. Çocukluğunun bir dönemini yetimhanede geçiren Monroe, birçok manevi anne ve babayla büyümüş.

Daha seksi olmak için sesinizi Marilyn Monroe gibi kullanmanız öneriler listesinin başında gelir. Monroe'nun sesini küçük bir kız çocuğu kadar kırılgan ve yorgunluktan konuşamayacak kadar kısık kullanması sandığınız gibi şehvetli tınlama çabasıyla ilişkili değil. Çocukluğundan bu yana kekemelik problemi olan ikon, doktorunun tavsiyesi üzerine farklı gırtlak teknikleriyle kekemelik sorununu aşmak için böyle bir formül geliştirmiş. 

Audrey Hepburn’ü 1961’de zirveye taşıyan Breakfast at Tiffany’s’in muhteşem Holly Golightly’si aslında Marilyn Monroe’ya teklif edilmiş. O dönem Marilyn’in oyunculuk koçluğunu üstlenen Paula Strasberg’in bu projede yer almaması gerektiğini savunması, Marilyn’e teklifi reddettirmiş.

Siz Marilyn Monroe'nun aptal sarışın olarak lanse edildiğine bakmayın, efsane yıldızın IQ'su 168. Bu durumun 350 bin kişiden sadece birinde görüldüğünün de altını büyük harflerle çizelim. 

Üçüncü eşi Arthur Miller’dan bahsederken, onu inanılmaz derecede çok sevdiğini belirten Monroe, Arthur’a sonsuz güven duyduğunu da hep söylemiş. Hatta Arthur için din değiştirerek, Musevi dinine mensup olmuş fakat Marilyn'in aşkı en çok güvendiği adamın ona ihanet etmesinin önüne geçememiş.