Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Klasik parfümler artık bir kenara! Sokakta yürürken insanların hangi parfümü kullandığınızı çıkaramaması önemli bir hal alıyor. Yani en azından parfüm delileri için.
Bleu de Chanel veya Dior Sauvage gibi kokular geniş bir kitleye hitap ederken, niş parfümlerden beklenti kesinlikle bu yönde değil. Neredeyse hepsi üniseks, bazısı farklı baz kokuları bünyesinde barındırırken bazıları da oldukça minimal şekilde az içerikle üretiliyor. Son yıllarda gitgide popüler olurlarken tabii ki de büyük modaevleri bunu göz ardı etmeyerek parfüm koleksiyonlarını genişletmeye başladı. Tom Ford ve Christian Dior niş parfümler yarışının başını çekerken rakipleri de oldukça dişli bir hal aldı. Durum böyle olunca da aralarından en uygununu seçmek gerçekten zorlu bir süreç oluyor. (Reyondaki kahve dolu kutuyu boşuna koklamayın, beyniniz üç kokudan sonrasını aslında tam olarak kabul etmiyor). Unutmayın, niş kokular her tende farklı bir renk alır, mutlaka almadan önce üzerinizde deneyin.
MAISON MARGIELA REPLICA JAZZ CLUB
Bazıları bir imza kokusu ister ve mevsimsel değiştirmek şartıyla hep onu kullanır, bazıları ise her gününe ve moduna göre farklı bir kokuya el uzatır. Ünlü moda evi Masion Margiela’nın Replica parfümleri aslında kokuyu baz alırken “anlara” odaklanıyor. Her şişe için belli bir an var ve gerçekten sizi oraya götürüyor. Bizim en sevdiğimiz “Jazz Club” oldu. Sicilya limonu, rom ve tütün karışımıyla kendinizi bir anda şehrin en havalı partilerinden birinde bulacaksınız. Sizi resmen arka fonda iyi müzik çalan, harika kokteylleri olan bir bar atmosferine götürüyor.
BOY CHANEL
Chanel’in “Les Exclusifs” serisinin 17 numaralı kokusu, markanın kurucusu Gabrielle Chanel ile sevgilisi Arthur Capel arasındaki on iki yıllık aşktan esinlenmiştir (Capel'in Chanel salonlarındaki lakabı da ”Boy”du). Öncelikle eğrelti otunu baz alan bu koku, lavanta, sardunya, gül, portakal, sandal ağacı, limon ve vanilya esanslarını harmanlıyor. Markanın söylediği gibi hem kadınsı hem de erkeksi: "bir kadının teninde bir erkeğin izi" gibi.
TOM FORD F****** FABULOUS
Aslında adıyla her şeyi söyleyen bir parfüm. Kesinlikle ilk koklayışta “Nedir bu?” dedirtecek, anlaşılması zor bir koku. İnkar edilemez çekicilikte olan bu koku, markanın da dediği gibi sanki kehribar rengini size hissettirir. Fanteziler ve gerçek arasındaki çizgide oynar. Üst notalarda lavanta ve adaçayı; orta notalarda deri, acı badem ve vanilya vardır. Her şekilde kendini hissettiren amberi de unutmamak gerek.
MAISON FRANCIS KURKDJIAN OUD
“Baccarat Rouge” ile aslında herkes bu ismi öğrendi, ama koleksiyon bu çok bilinen parfümün yanında birçok özel kokuyu da bünyesinde barındırıyor. Odunsu kokular maskülen parfümlerde her zaman gözdedir, “Oud” ise bu kategoride en tepede diyebiliriz. Büyüleyici, merak uyandırıcı ve narkotik bir koku olan Laos ağacının kokusu, parfümcülük için en nadir, en pahalı ve en istisnai hammaddedir. Odunsu bir amber kokusu için en ideal seçim.
COMME DES GARÇONS CONCRETE
Üzülerek söylüyoruz ki bulunması biraz zor. Genellikle kentsel manzaralarımıza hakim olan sıradan bir malzeme olan beton, şişenin rafine dünyasında yeniden yorumlanıyor. Kafa karıştırıcı şekli ve betondan şişesiyle aslında ilk görüşte dikkatleri gerçekten üzerine topluyor. Bu tuhaf koku sandal ağaçlarını tensel esintilerinden arındırıyor, ahşapsı bir dokunuşla da yeniden yorumluyor. Concrete bir tutam biber, kakule ve karanfil ile başlıyor ve hemen ardından beyaz, odunsu bir akorda dalıyor. Avustralya sandal ağacı, metalik bir gül kokusuyla eşleştiriliyor. Dediğimiz gibi, oldukça kafa karıştırıcı.
LE LABO SANTAL 33
Dev boy mumlarıyla hepimizin evlerimizde taht kurmasını istediğimiz o marka. Parfümlerinde de bazıları ilk kez koklandığında size oda kokularını hatırlatabilir, bu sizi yanıltmasın. En meşhur olan mum kokularından biri olan Santal, modifiye edilerek bir parfüme çevrilmiş, kesinlikle baştan çıkarıcı. Sıcak esintiler, güneşin ısıttığı derinin kokusu, akşam karanlığında bir odun ateşi devamında ise kakule, menekşe ve birçok baharat. Kesinlikle üniseks ve “açık saçık” bir koku.
YVES SAINT LAURENT TUXEDO
"Le Vestiaire des Parfums" koleksiyonu adeta maskülen ve feminen kodlarla oynuyor. Geçtiğimiz 10 sene içerisinde birkaç kez içeriği yenilendi ve onun için “oryantal” bir koku demek aslında yersiz olmaz. Hafif erkeksi, zarif ve aynı anda karanlık. Üst notalarda menekşe yaprağı, kişniş ve bergamot; orta notalarda gül, karabiber ve zambak, alt notalarda da bourbon vanilyası bulunuyor.
YVES SAINT LAURENT 6 PLACE SAINT SULPICE
Paris’te çok şık bir adres, ne anlatmak istiyor? Markanın tarihi Rive Gauche bölgesinin kalbinde yer alan 6 Place Saint Sulpice, en eski Saint Laurent butiklerinden birine ev sahipliği yapmaktadır. Dumanlı labdanum ve şehvetli derinin çağrıştırdığı keskin siyah ve beyaz tonlarla giydirilen koku, mekanın güçlü grafik kimliğine saygı duyuyor. Amber, deri, lavanta ve vanilyanın inanılmaz uyumu.
CHRISTIAN DIOR BOIS D’ARGENT
Bazı klasikleri atlamak gerçekten imkansız gibi. Birçok kez içeriği yenilendi. Bois d'argent ilk denemede benimsenmesi kolay bir koku değildir, ilk anlardan itibaren büyülese bile sanki evcilleştirilmesi, ehlileştirilmesi gerekir, ancak bir kez teninizde gerçekten hissettiğinizde sanki onu her zaman tanıyormuşsunuz gibi olursunuz. Biraz pudra, biraz iris çiçeği ve bolca amber.
TOM FORD LOST CHERRY
Üzgünüz, Tom Ford bu yarışta gerçekten güçlü. Bu koku serinin daha feminen bir tarafında kalıyor diyebiliriz, ama unutmayın, maskülen görüntülerde feminen kokular patlarken, feminen görüntülerde de maskülen kokular her zaman dikkatleri daha çok üzerlere toplar, bu yüzden iki kere düşünseniz iyi edersiniz. Lost Cherry, niş kokularda uzmanlaşmış Private Blend koleksiyonunun bir parçasıdır. Bu kreasyonda, bademle birleştirilmiş tatlı bir Morello kirazı ön plandadır: bu, kışkırtıcı ve sarhoş edici bir koku sunar. Gece esintisi eşliğinde kirazlı bir kokteyl kokusu hissi. Leziz.