Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
VetAmerikan Başhekimi, Uzm. Veteriner Hekim Dr. Onur Ülgenalp ile bahar aylarında evcil hayvanlarda artış gösteren alerji vakalarının sebeplerinden, ev ortamında alınabilecek önlemlere kadar tüm merak edilenleri ele aldık.
Bahar ayları yalnızca doğanın değil, alerjilerin de uyanış mevsimi. Polenler, küf sporları, böcekler ve ev içi toz artışı, sadece bizleri değil, birlikte yaşadığımız patili dostlarımızı da etkiliyor. Özellikle karma ve yağlı ciltlerde iritasyona yol açan dış etkenler gibi, evcil hayvanların bağışıklık sistemini zorlayan çevresel alerjenler de bu dönemde ciltte kızarıklık, kaşıntı, döküntü ve hatta sindirim sistemi sorunları gibi pek çok farklı tabloyla karşımıza çıkabiliyor.
VetAmerikan Başhekimi, Uzm. Veteriner Hekim Dr. Onur Ülgenalp ile yaptığımız bu röportajda, bahar aylarında evcil hayvanlarda artış gösteren alerji vakalarının sebeplerinden teşhis yöntemlerine, tedavi seçeneklerinden ev ortamında alınabilecek önlemlere kadar tüm merak edilenleri ele aldık. Özellikle alerjik bünyeye sahip dostlar için bu mevsimi daha konforlu geçirmek isteyenlerin aklındaki pek çok soruya yanıt burada.
Bahar aylarında kedi ve köpeklerde alerji vakalarının artışı genellikle birkaç ana nedene dayanır. Bu nedenlerden ilki ağaç, çimen ve birçok bitki poleninin soluduğumuz havada ve temas ettiğimiz yerlerde yoğunlaşmasıdır. Artan polenlerin kedi ve köpekler tarafından teması ve solunması yoluyla alerjik reaksiyonlar tetiklenebilmektedir. Aynı dönemde böcek popülasyonunda da gözle görülür bir artış şekillenir; pireler, keneler ve akarlar daha aktif hale gelerek özellikle pire alerjisi dermatitine sebep olabilir. Ayrıca, ısınan hava mantar ve küf sporlarının yayılımını artırarak, özellikle nemli bölgelerde yaşayan kedi ve köpeklerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Çimenlerde ve bitkilerde gezinen köpekler ile dışarı çıkan kedilerde cilt hassasiyeti gelişebilir ve bu durum kontakt dermatite yol açabilir. Son olarak, bahar temizliği ve havalandırma nedeniyle ev içerisindeki toz akarları artabilirken, dışarıda daha fazla zaman geçiren evcil dostlarımız çevresel alerjenlere fazlasıyla maruz kalabilirler.
Kedi ve köpeklerde görülen alerji türleri, üç ana başlık altında incelenebilir; solunum yolunun etkilendiği, derinin etkilendiği ve sindirim sisteminin etkilendiği alerji türleri mevcuttur. Solunum yolunun etkilendiği alerji türlerinde kedi ve köpeklerde daha çok göz akıntısı ve kızarıklığı, hapşırık, hafif burun akıntısı gibi belirtiler gözlemlenirken, derinin etkilendiği durumlarda derinin kızarması, tüylerin dökülmesi, kürk kalitesinin düşmesi ve kaşıntı görülebilir. Gıda alerjisi olan kedi ve köpeklerde sindirim sisteminin etkilenmesiyle beraber kusma, ishal gibi belirtiler görülebilir. Aynı zamanda derinin etkilendiği alerjik durumlarda görülen dermatolojik semptomlar da gözlenebilir.
Polen, akar, küf gibi çevresel alerjenlerin en çok artış gösterdiği dönem bahar aylarıdır. Çevresel alerjenlerden etkilenen kedi ve köpeklerde deri kızarıklığı, kaşıntı, tüy dökülmesi ve tüy kalitesinin azalması görülebilirken, solunum yolunun etkilendiği durumlarda hapşırık, göz sulanması ve göz kızarıklığı gibi bulgular şekillenebilir. Çevresel alerjenlerden solunum yolu etkilenmiş olan köpek ve kedilerde ekstra olarak öksürük de görülebilmektedir.
Fotoğraf: Jennifer Aniston
Gıda alerjisi olan kedi ve köpeklerde genellikle en çok etkilenen organ, deridir. Derinin yanı sıra sindirim sistemi ikincil olarak etkilenebilmektedir. Sadece derinin etkilendiği durumlarda gıda alerjileri kendini, mevsimden bağımsız olarak, kaşıntı, kızarıklık, şiddetli tüy dökülmesi ve dermatitle gösterebilir. Beraberinde sindirim sisteminin etkilendiği durumlarda ise aşırı gaz, ishal, karın ağrısı, kusma gibi belirtiler olabilir. Yapılan araştırmalara göre, kediler için hayvansal protein yönünden en alerjenik görülen gıda kaynakları sığır eti, balık, tavuk ve kuzu eti şeklindedir.
Köpekler için yapılan hayvansal protein kaynağı alerjen listesi ise sığır eti, tavuk ve kuzu eti şeklindedir. Bunların yanı sıra kedi ve köpeklerde tahıl, soya, pirinç ve benzeri gıda kaynaklarına alerji de görülebilir.
Gıda alerjilerinden şüphelenildiği durumlarda kan testi ve eliminasyon diyeti uygulanabilir. Kan testi ile alerjenlere karşı gelişen yanıt negatif, düşük pozitif ve pozitif şeklinde veya belli sayısal değer aralıklarında sonuçlanarak, alerjenlerin değerlendirilmesine olanak tanıyacaktır. Eliminasyon diyetindeyse, başlangıçta hidrolize proteinli hipoalerjenik mamalarla diyete başlanarak, 6-12 hafta boyunca ödül maması da dahil olmak üzere, hiçbir ek ürün verilmeden semptomlar takip edilebilir. Nadiren de olsa bazı gıda alerjisi olan köpekler bu gıda değişimine yanıt vermeyebilir, böyle bir durumda köpeğinizin daha önce tüketmemiş olduğu bir protein türüne geçilerek semptomlar izlenebilir veya alerji testleri yapılabilir.
Ev içi hava kalitesini artırmak adına HEPA filtreli hava temizleyiciler kullanılabilir. Düzenli ev temizliğinin yanı sıra (hipoalerjenik temizlik malzemeleriyle) evcil dostunuzun kullandığı eşyaları sık sık hipoalerjenik deterjanlarla yıkayabilirsiniz. Bahar ve yaz dönemlerinde, özellikle alerji nedenlerinden biri olan pirelerden korunmak için evcil dostunuzun dış parazit uygulamalarını aksatmamalısınız.
Çevresel alerjenlerden etkilenen evcil dostlarımızın her zaman tamamen iyileşme ihtimalinin olmadığını kabul etmek gerekmektedir. Alerjik bir evcil dostunuz varsa, alerjen maruziyetini mümkün olduğunca azaltmak alınacak ilk önlemlerdendir. Maruziyet azaltılırken semptomları baskılayacak ve evcil dostunuzun hayat kalitesini artıracak ilaç uygulamaları yapılmaktadır, fakat bu ilaçlar hiçbir zaman tedavi edici özellikte sayılmamaktadır. Doğal çözümler arasında Omega-3 ve Omega-6 içerikli takviyelerin kullanımı, deri üstüne uygulanabilecek seramid ve yağ asitleri kullanarak deri bariyerinin güçlendirilmesi, düzenli probiyotik kullanımıyla bağırsak mikrobiyotasını korunması bulunmaktadır. Ayrıca yürüyüşleri (akşam polen yoğunluğunun azalması nedeniyle) akşam saatlerinde yapmak maruziyeti azaltacaktır.
Bahar aylarında polen, toz, küf sporları ve böcek ısırıkları gibi alerjenler yoğunlaştığı için, evcil dostlarımızın yaşam kalitesini artırmak amacıyla bazı önlemler almak önemlidir.
Öncelikle, çevresel alerjenleri azaltmak için polen maruziyetini sınırlamak, hava kalitesini korumak ve düzenli ev temizliği yapmak faydalı olabilir. Deri ve tüy sağlığı için evcil dostunuza hipoalerjenik şampuanlarla banyo yaptırabilir ve tüylerini sık sık fırçalayabilirsiniz. Bir diğer önlem de takviyeler: Gıda ve bağışıklık destekleri olarak Omega-3, Omega-6 takviyeleri ve probiyotikler kullanabilirsiniz. Pire ve böcek ısırıklarına karşı koruma sağlamak için evcil dostunuzu dış paraziterlerden koruyacak uygulamaları da düzenli olarak yaptırmalısınız. Bu noktada, egzersizler için kapalı alanlar tercih etmek de faydalı olabilmektedir.