Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Zayıflamak için değil, güzelleşmek için step. Owens’ın Amerika’dan gelen dansçılarının geleneksel güzellik veya zayıflamak gibi kavramlarla pek işleri yok. Onlar güzelliğin insanın her halinde, kişinin kendi varoluşunda olduğuna inananlardan. "Moda kısıtlayıcı, kalıplaşmış, üstünlük taslayan olabilir. Ben diğer seçenekleri sunmak istedim. Güzel olmak için bir sürü seçenek var ama moda dünyası bu biçimlerden bir kısmını gösterebilir sadece" diyor Rick Owens.
Owens şovu için Palais Omnisports de Paris-Bercy’yi seçti. Devasa arenaya demir çubuklardan örme bir platform duvar inşa edildi. Platformu çubukların izinden giden çizgisel ışık sistemi aydınlattı. Işıklar yanıp sönüyor ve şov başlayınca merdivenlerden tek tek inecek dansçıların ritmine ayak uydurmaya hazırlanıyordu. Amerikanın farklı eyaletlerinden gelen ve genellikle siyahi kadınlar müzik eşliğinde birer birer platformdan iniyor, ayaklarıyla her yere vurduklarında bir kez daha güçleniyorlardı. Dansçıların sahneye gelişleri kalbin atışına eşdeğer -ki her ritimde elleriyle kalplerine vuranlar yine onlardı. Farklı dans gruplarından seçilmiş 40 asker-dansçı.
"Bu kadınların bir derdi var, bir şey söylemek istiyorlar" diyorsunuz dansçıların yüzlerine bakınca. İfadelerinde sinir, güç ve bir sürü duygu var. Rick Owens "Gritface" diyerek konunun altını çiziyor. "Dansçıların yüzlerindeki kaş çatma, sormurtma ve sert bakma ifadesi step dans gruplarının bazılarında olan geleneksel bir unsur. Karşındakini, rakibini tehdit etmeyi ona gözdağı vermeyi temsil ediyor" diyor Owens. Bu abartılmış oyunun geleneksel güzelliği kovarken espirili olabileceğini düşündüğünü de eklemeden edemiyor.
Step dans 60’lı yıllarda Amerikan kolejlerinde yaşanan ırkçılık problemlerine bir cevap olarak doğuyor. Çok net bir şekilde, üzerinde çalıştığım konu çok hassas. Ama bence hepimiz primitif bir seviyede kovulmuş, sürgün edilmiş ve istenmemişi hissedebilir, kendimizi bu duygularla bağdaştırabiliriz. Step dansın, herkes için, baskı altında kalmışlık üzerine çok iyi bir örnek olabileceğini düşündüm.
Dansçılar şovun son bölümünde birbirlerine kenetleniyorlar. Belki de ırkçılığa göğüs germek için tek beden oluyorlar. Bir koruma kalkanı. Hepsi farklılar ama söyledikleri şey aynı. Birlik olmaktan, kendine güvenden ve güçten bahsediyorlar. "Ben birlik kavramının sahip olduğu güzelliğin, güven kelimesinin, spiritüelliğin ve kendinle duyduğun gururun altını çizmek istedim" diye ekliyor Owens.
Dansçılar sahneden ayrılırlarken ışıklar kararıyor ve Rick Owens selam vermek için tepede beliriyor. Platformun yüksek yerinden. Tanrıya ve kıyamet gününe selam çakıyor. "O teatral ana karşı koyamazdım. Orada yaratılmış olan dramadan faydalanmamak ahmakça olurdu" diye ekliyor.
Şov sonrasında "Bu kadınlara hareket gerekti" demesi şaşırtmıyor. Bedenlerinde yankılanan enerjiye Rick Owens’ın maksimum harekete olanak sağlayan tasarımları yardım ediyor. Elektrik, Owens’ın tasarımlarında sıkça kullandığı demir fermuarlarından geçiyor. Kumaşlar ve formlar arasındaki geçişler, step dansçılarının elektriğini şovu izlemeye gelenlere geçirmek için dikilmiş. Owens şovunu anlamamız için gereken motto: Kıyafette hareket!
Söyleşiyi bitirmeye yaklaşırken şovu için klasik model ölçülerinin dışına çıkmasının kendisine ne getirdiğini merak ediyorum. "Kıvrımlar ve değişik vücut bedenleri üzerinde çalışmak benim için kişisel bir egzersiz keza stüdyo için de güzel bir deneyimdi" diyor ve ekliyor "Daha çok insan için ulaşılabilir kıyafet yapmanın yolları üzerinde çalıştık. Modanın sunduğu klasik bedenlerle çalışmamamın nedenlerinden biri de buydu."
Rick Owens farklı kültürlere büyük saygı ve ilgi duyuyor. "Farklı kültürlerin farklı tarihlerinden bir şeyleri hayatına dahil edebilirsen kendini şimdi ve şu anın getirdiğinden daha büyük bir sahnede düşünüyorsun demektir" diye ekliyor. Tarihsel ikonik parçaları koleksiyoununda kullanmasını da ‘bu benim insanlara gelebileceğim en büyük fotoğraf’ şeklinde açıklıyor. Firavun şapkaları ile kaykaycı şortlarını, grek balıkçı yaka ile fermuarlı spor kesimleri veya monoton bir silüetle Joey Ramone ayakkabılarını kombinlemesi tamamen bu sebepten.
Ama bütün her şeyden çok, Rick Owens’ın şovuyla esas söylemek istediği kadınlar ile alakalı, kadınlar ve içlerinde her zaman ve her koşulda taşımaları gerektiğini düşündüğü gurur. Owens’ın 2014 İlkbahar/Yaz koleksiyonu için yaptığı ithaf burada yatıyor.
Gururu başkasında görmesini istemiyor kadınların; "Herkesin gururu kendinde" diyor.
(Defile videosunu izlemek için tıklayın.)
-Can Remzi Ergen