Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Toplumsal bilinç yaratan kampanyalarıyla kadınları yüreklendiren, ortak sorunlarımıza ses veren bir kişisel bakım markası, Dove. Yaş ve beden ölçüsü gibi rakamsal değerlerle özdeşleşen tüm güzellik dayatmalarına karşı duran markanın yeni kampanyası da tek tip güzellik anlayışını reddeden kapsayıcı tavrıyla, bu kez saçlarla ilgili dayatılan tüm etiketlere ve önyargılara başkaldırıyor. Dove, hepimizi kendi saç tercihlerimiz konusunda #BeniEtiketlemeyiBırak demeye davet ediyor.
Toplumsal bilinç yaratan kampanyalarıyla kadınları yüreklendiren, ortak sorunlarımıza ses veren bir kişisel bakım markası, Dove. Yaş ve beden ölçüsü gibi rakamsal değerlerle özdeşleşen tüm güzellik dayatmalarına karşı duran markanın yeni kampanyası da tek tip güzellik anlayışını reddeden kapsayıcı tavrıyla, bu kez saçlarla ilgili dayatılan tüm etiketlere ve önyargılara başkaldırıyor. Dove, hepimizi kendi saç tercihlerimiz konusunda #BeniEtiketlemeyiBırak demeye davet ediyor.
“Bakımsız”, “kuş yuvası”, “pırasa”, “erkek gibi”… Bugüne dek saç stiliniz yüzünden yargılanıp, yaftalara maruz kaldınız mı hiç? Geçmişinizi şöyle bir gözden geçirin… Okul yıllarınızda saçlarınıza dair alay edici sözler işittiniz mi, örneğin? Veya yapılı, fönlü veya toplu olmadığı için kendinizi bakımsız hissettiğiniz oldu mu hiç? Peki, yalnızca saç kesiminiz veya renginiz sebebiyle başvurduğunuz işe alınmadığınız? Bu sorulardan herhangi birine evet cevabı verdiyseniz, yalnız değilsiniz. Bakınız; Dove’un global kapsamda gerçekleştirdiği Saç Etiketleri Araştırması.
Kapsayıcı güzellik anlayışını benimseyen marka, saç konusunda kadınlara dayatılan toplumsal baskıları tespit etmek üzere Amerika Birleşik Devletleri’nden İtalya’ya, Türkiye’den Çin’e, Hindistan’dan Filipinler’e, dünyanın dört köşesinden binlerce kadınla yüz yüze görüştü; onlara kulak verdi. Birçok kadının, saçlarıyla ilgili etiketlemelerden yıprandığını tespit etti. Öyle ki, sayısı altı bini aşan uluslararası katılımcıların yüzde 90’ı saçlarından ötürü yargılandığını, yaftalara maruz kaldığını söylüyor. Yüzde 79’u kariyerlerinde yükselememeyi, yüzde 77’si ise zorlayıcı okul hayatlarını saçlarına dair olumsuz etiketlerle,
önyargılarla bire bir ilişkilendiriyor. Toplumsal baskının global boyutta olduğu gösteren araştırmanın Türkiye özelindeki sonuçlarına gelirsek, Türk kadınların yüzde 57’si saçlarını nasıl kullanmaları gerektiği konusunda toplumda yazılı olmayan kurallar olduğuna inanıyor. Yüzde 96’sı saç konusunda yazılı olmayan bu kurallara uymayanların, toplum tarafından dışlayıcı bir tutuma maruz kalacaklarını düşünüyor.
Dove’un endişe uyandıran bu tabloya farkındalık yaratan bir yaklaşımı var. Sabundan cilt bakımına, şampuandan şekillendirici saç serumuna, birbirinden farklı kategorilerde ürünler sunan Unilever’e ait marka, şimdi saçlarımıza dair önyargıları, yaftaları ve etiketleri yerle bir edecek, saçlarımızla ilişkimizi ise olumlu yönde değiştirecek bir kampanyaya imza atıyor. Gerçek kadın hikayelerinden yükselen #BeniEtiketlemeyiBırak, bir kampanyadan öte, bir farkındalık girişimi niteliğinde. Zira kadınlara cesaret vererek her birimizi kendi saç tercihlerimiz konusunda toplumsal baskılara başkaldırmaya, özgüvene ve özgürlüğe sevk ediyor.
Dove’un #BeniEtiketlemeyiBırak kampanyasına hayat verenler, bu yazıyı çevreleyen karelerde de gördüğünüz üzere, gerçek kadınlar. Nazlıcan, örneğin, öğrenim hayatı boyunca “kuş yuvası” gibi etiketlere maruz kalmış. Sıra arkadaşlarının dosya kağıtlarını buruşturup takılması için kıvırcık saçlarına fırlattığını dün gibi hatırlarken, psikoloji eğitimi almasının ardındaki itici gücün de bu zorbalıklar olduğunu söylüyor. Burcu, toplumsal baskılara hayır diyen bir diğer ilham verici karakter. Saçlarındaki beyazlarla tamamen barışık olmasına rağmen “nine” gibi ithamlarla karşı karşıya kalmaktan, saçlarını boyatması yönünde çevresinden gelen baskılardan, sözlü tacizlerden usandığını ve hatta ruhsal sağlığını korumak için bir dönem toplumdan da uzaklaştığını anlatıyor; içtenlik ve samimiyetle, bizleri kendimizi olduğumuz gibi sevmeye, özgüvene çağırıyor.
Kısacık ve renkli saçlarının gücüne güç kattığını söyleyen Seda ise yaptığı bir iş başvurusundan, yalnızca saç modeli tercihi sebep gösterilerek ret cevabı almış ancak ihtiyaç sahibi olmasına rağmen saçlarını değiştirmemeyi, dayatılan kalıplara boyun eğmemeyi yeğlemiş. Tüm kadınlara örnek teşkil eden bir başka ilham kaynağı olmuş.
#BeniEtiketlemeyiBırak kampanyası da işte böyle, kendini olduğu gibi benimseyen, statükoya meydan okuyan, saç etiketlerine karşı çıkan ve her türlü dışlanmaya rağmen kendi tercihlerinin arkasında durmak için mücadele eden cesur kadınları taşıyor ekrana. Onlara ses vererek, sadece saç etiketleri konusunda bir farkındalık yaratmakla kalmıyor Dove; aynı zamanda bu etiketlerin kadınların yaşamlarını nasıl etkilediğine ve ne denli dışlayıcı sonuçları olduğuna da ışık tutuyor. Kapsayıcı güzellik prensibini bir kez daha somutlaştırıyor; kadını düşünmeye, tepki vermeye, özgürlüğe sevk ediyor; gündelik hayatta karşı karşıya kaldığımız olumsuzluklara ses getirerek ortak sorunlara toplumsal bir boyut, kolektif bir ruh kazandırıyor.