Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Botoks tedavilerinizden verimli sonuç alamıyorsanız botoksa karşı antikor üretmiş olabilirsiniz.
Yüksek meblağlar akıttığınız botoks tedavinizden sonuç alamamaya başladıysanız botoks direnci geliştirmiş olabilirsiniz. Botoks sonrası kaz ayaklarınız ya da alın çizginiz 3-4 hafta sonra yeniden belirginleşiyorsa, vücudunuz botoksa karşı antikor oluşturmuş olabilir. Peki botoks direnci hangi durumlarda gelişiyor? Botoks direncine karşı neler yapılabilir?
Botoks, kasların kasılmasını engelleyerek kırışıklıkları azaltan bir tedavi yöntemidir. Bu etki, botulinum toksini (botoks'un ana aktif bileşeni) ile sağlanır. Botoks, sinir ile kas arasındaki iletişimi bozar ve kasları gevşetir. Botoks sinirler ile kaslar arasındaki sinyalleri engelleyerek, kasların kasılmasını zayıflatır. Botoks ve diğer nöromodülatörler (Daxxify, Dysport, Xeomin ve Jeuveau gibi) kas kasılması için gerekli olan asetilkolin adlı nörotransmitterin salınımını engeller. Bu sinyal yoksa, kaslar hareket etmez ve bu da kırışıklıkların, örneğin kaz ayağı ve alın çizgilerinin azalmasına yol açar.
Botoks etkisi genellikle enjeksiyonun ardından 3-4 gün içinde görülmeye başlar ve 2 hafta içinde zirveye ulaşır. Etki 3-4 ay sürdükten sonra azalmaya başlar. Ancak, nadir durumlarda botoks direnci gelişebilir. Bu durumda, kaslar artık botoks'a yanıt vermez ve etkisi daha hızlı bir şekilde kaybolur.
Botoks direnci, vücudun botoks’taki botulinum toksinine karşı antikor üretmeye başlamasıyla ortaya çıkar. Bu antikorlar, toksini hedef alır ve etkisiz hale getirir. Bu durumda, botoks’un etkisi azalır ve kaslar üzerindeki gevşetici etkisi ortadan kalkar. Doğru uygulandığında botoks direnci, oldukça nadir bir durumdur ve genellikle yüzde 0,5 gibi düşük bir oranda görülür.
Eğer Botoks enjeksiyonları çok sık yapılırsa, vücut botulinum toksinine karşı direnç geliştirebilir. 2-3 ayda bir botoks yaptırmak veya 400 üniteyi aşmak, etkinliği düşürebilir. Bu nedenle tedaviler arasındaki süreyi 3-5 ay olarak aralıklı tutmak önerilir.
Botoks uygulaması, yüz anatomisine uygun olarak doğru dozda yapılmalıdır. Aksi takdirde, fazla miktarda botoks kas felcine veya doğal olmayan ifadelere yol açabilir. Az miktarda botoks uygulandığında ise, etkisi yetersiz olabilir ve bu da daha sık enjeksiyon ihtiyacı yaratabilir.
Botoks'un yanlış bölgelere veya yanlış derinlikte uygulanması, etkinliği azaltabilir. Aşırı kullanım veya yanlış uygulama, vücudun uyum sağlamasına ve zamanla botoks'un etkinliğinin düşmesine yol açabilir.
Botoks uygulamalarının yapıldığı kliniklerin kalitesi de önemli bir faktördür. Bazı klinikler, yalnızca belirli sayıda botoks ünitesi için fiyatlandırma yapar ve bu, her bireyin yüz yapısına göre özelleştirilmiş tedavi sunulmadığı anlamına gelebilir.
En doğru tedavi için, sertifikalı bir dermatolog veya plastik cerrah seçmek çok önemlidir. İdeal tedavi, hastanın yüz anatomisini ve estetik hedeflerini göz önünde bulundurarak yapılmalıdır. Bu sayede doğru dozda ve doğru bölgelere enjeksiyon yapılabilir.
Tedavi sıklığınızı ve dozajınızı abartmamak gerekir. Aşırı tedavi, yüzün donmuş görünmesine yol açabilir ve gereksiz yere sık enjeksiyon yaptırmak, botoks'un etkinliğini azaltabilir.
Piyasada birkaç farklı FDA onaylı nörotoksin bulunuyor. Uzmanlara göre, Botoks, Dysport, Xeomin ve Jeuveau'nun hepsi botulinum toksini içerir, ancak her birinin kendine has formülü vardır. Eğer bir nörotoksin ile direnç gelişirse, başka bir nöromodülatöre geçmek faydalı olabilir.
Botoks’un etkinliğini kaybettiğini düşünüyorsanız, bir süre tedaviye ara vermek etkili olabilir. Uzmanlara göre hastalar bir yıl kadar büyük bir ara vermiş olsa dahi yeniden etkili sonuçlar alabiliyor. Bu şekilde, vücutta antikorlar azalabilir ve botoks etkisi geri dönebilir.