Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Renkli, ışıltılı ve cilt dostu. Hem incecik bir fondöten minvalinde kapatıcılık hem de güneşin zararlı ışınlarından kalkan niteliğinde bir koruma vaat eden renkli güneş kremleri hakkında merak ettiğimiz her şeyi bir bilene sorduk.
Güneşin zararlı ışınlarından kaynaklanan foto yaşlanma, cilt kırışıklıkları ve leke oluşumu gibi kalıcı etkilerden kaçınmak için cildinizi güneşten dört mevsim korumak önemli. Bu etkilerin iyice kuvvetlendiği sıcak yaz günlerindeyse fondöten ve güneş kremlerini üst üste kullanıp ciltte ağır bir ürün fazlalığı yaratmaktansa, iki etkiyi tek ürünle yakalamak mümkün. “Tinted, yani renkli güneş korumalarının şu sıralar oldukça revaçta olmasının sebebi günlük hayatımızda hızlı yaşamın getirilerinden artık az ürünle hedefe ulaşmak” diyor Ruşa Bulut Sarışın. İçeriğinde kimyasal barındırmayan, doğal formülleri esas alan İstanbul merkezli eczacı, renkli güneş kremi alışverişinde dikkat etmemiz gerekenleri şöyle sıralıyor: “İlk hedef, elbette, cildi tüm zararlı UV ışınlarından korumak olmalı. Güneşin UVA ışınları cilt yaşlanması, leke oluşumu hatta cilt kanseri gibi kalıcı ve zararlı etkilere neden olabilir. Öte yandan, UVB ışınları medikal müdahale dahi gerektirebilen ciddi güneş yanıklarının başlıca sebebi. Dolayısıyla her ikisine karşı koruma sağlayan geniş spektrumlu ürünler tercih etmenizi öneririm.” Koruma faktörüne gelince, Sarışın’ın prensibi, azı zarar çoğu karar. “UVB ışınlarına karşı koruma sağlayan minimum 30 SPF’li ürünler tercih edin; ancak çok açık tenliyseniz ya da uzun saatler güneşe maruz kalacaksanız 50 SPF’li ürünler kullanmanızı öneririm.”
Ürünün koruma faktörünü belirledikten sonra dikkat etmeniz gereken bir diğer unsur, içindekiler. “Renkli güneş koruyucularının içeriğinde koruma filtreleri, renk pigmentleri ve bazı destekleyici bileşenler bulunabilir. Çinko oksit, örneğin, fiziksel bir bariyer oluşturarak güneş ışınlarını yansıtan ve cildi koruyan geniş spektrumlu bir bileşen. Titanyum dioksit de UVB korumasında başarılı olan, sıkça karşımıza çıkan filtrelerden.” Eczacının son dönemlerde radarına giren, danışanlarının da sıkça talep ettiği yeni nesil filtreler de var: “Demir oksitler doğal renk pigmenti görevi görerek cilt tonunu eşitlemeye ve cilt kusurlarını kapatmaya yardımcı olur. Ciltte homojen bir renk sağlar. [UVA ve UVB ışınlarından koruyan organik yağlara tekabül eden] Tinosorb s ve tinosorb m ise güneş ışığı altında uzun süre dayanıklı olan, cilde uyum sağlayarak güneş koruma ürünlerinin performansını arttırır.” Öte yandan, parabenler, sülfatlar, sentetik kokular ve alkol, eczacıya göre, güneş kremi seçerken mutlaka kaçınmanız gereken içerikler arasında.
Tercihinizi özel cilt endişelerine yoğunlaşan bileşenlerden yana yapmanız da mümkün. “Nem ajanı hiyalüronik asit; detoks etkili yeşil çay özü gibi antioksidanlar; canlandırıcı C vitamini; besleyici E vitamini; peptitler ve cilt bariyerini güçlendiren seramidler... Bu bileşenlerin doğru kombinasyonları, hem cildi güneşten korur hem de cildin daha sağlıklı ve canlı görünmesini sağlar. Burada önemli olan, cildinizin ihtiyaçlarını tespit etmek. Örneğin, lekelenmeye yatkın karma cilde sahip biri olarak benim önceliğim, sivilcelenme yapmayan, hafif nemlendirme özelliğine sahip anti-aging nitelikli formüller. Su bazlı ya da jel formdaki salisilik asit ve niyasinamid bileşenleriyle zenginleştirilen ürünler, gün içinde parlama sorunu yaşayan yağlı ciltlerde sebum dengesi sağlamak için ideal. Kuru ciltler, hiyalüronik asit ve gliserin içeren ürünlerden büyük fayda sağlayabilir. Hem nemlendirici etkili hem de yağ barındırmayan jel dokulu ürünler, karma ciltlerin; hipoalerjenik nitelikli, parfüm içermeyen ve çinko oksit, titanyum dioksit ve mineral zengini ürünlerse, hassas ciltlerin tercihi olmalı.”
“Güneşe çıkmadan 15 dakika ila yarım saat önce” diyor Sarışın ve ekliyor: “Aksi halde üründen güçlü bir performans beklemek pek gerçekçi değil.” Miktara gelince, yüz ve boyun için en az bir çay kaşığı; vücut içinse bir shot bardağı kadar ürün kullanmanızı öneriyor. Güneş korumanın en önemli püf noktasının, ürünü her iki saatte bir yeniden uygulamak, tazelemekten geçtiğini söylerken önemli bir uyarıda da bulunuyor Sarışın: “Kulaklar, boyun, eller, ayak ve dudaklar sıkça ihmal edilebiliyor ki bunlar deri kanserinin en çok görüldüğü bölgeler. Benim de bizzat tercih ettiğim stick, kompakt ve sprey formda gelen ürünler, bu tür bölgeleri kolayca tazelemek, güneşten koruma altına alarak kanser riskini azaltmak için biçilmiş kaftan.”