Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Natürel cilt bakımının tanımını onlar belirliyor ama bu her konuda aynı fikirde oldukları anlamına da gelmiyor. Doğal güzelliğin öncüleri ile güzellik ve bakım sırlarını, “yeşil olmanın” ne demek olduğunu konuştuk.
Natürel cilt bakımının tanımını onlar belirliyor ama bu her konuda aynı fikirde oldukları anlamına da gelmiyor. Doğal güzelliğin öncüleri ile güzellik ve bakım sırlarını, “yeşil olmanın” ne demek olduğunu konuştuk.
Fotoğraf: Benjamin Vnuk
Çiftlik deyince akla her zaman lüks gelmeyebilir fakat her çiftlik de Harper’ın Vermont’daki pastoral arazisi gibi değildir. Kıymetli bitkilerle zenginleştirdiği güçlü formüller, ekibinin de yardımıyla Harper’ın çiftliğinde hazırlanıyor. 2010 yılında kurduğu marka, natürel cilt bakımının etkili olduğu kadar şık da olabileceğinin erken gelen bir kanıtı niteliğindeydi.
Benim için natürel demek... Formüldeki bütün bileşenlerin sentetiklerden arınmış olması.
Güzellikte aydınlanma anım: Üvey babama konulan kanser teşhisinin ardından yiyip içtiğim ve bedenime sürdüğüm her şeye dikkat etmeye başladım. Gıdadan temizlik maddelerine kadar kullandığım ürünlerin potansiyel tehlikeye sahip, örneğin araba motorlarında da bulunan propilen glikol gibi kimyasallarla dolu olduğunu gördüm. Bunu da endüstriyel tasarım okurken öğrenmiştim. Hemen orada, o anda natüreli seçmeye karar verdim.
Işıltılı bir cilt için sırrım: Domates karotenoidleri ve kakadu eriği, ikisi de cilde canlılık veren, tonunu dengeleyen ve dokusunu iyileştiren C ve E vitaminleriyle dolu. Rejuvenating Serum’da bu iki içerik var.
En çok abartılan ürün: Hindistancevizi yağı! Severek kullanıyorum ve çok faydasını da görüyorum. Ama insanların düşündüğü gibi tek başına cilt bakım çözümü olacak bir şey değil.
Daha çok vakit harcanması gerek... Temizleme. Sabahları mutlaka Regenerating Cleanser ile ölü deriyi temizleyip parlaklık vermeye çalışırım. Ölü deriyi her gün temizleyerek birikmesini engelleyip kullandığım ürünlerin cildime daha iyi nüfuz etmesini sağlıyorum. Özellikle seyahat ederken ve cildim çok fazla kirliliğe maruz kaldığında geceleri cildimi iki kez temizliyorum.
Gülsha, iyileştirici ve güzelleştirici gücünü Isparta’da tek tek toplanan güllerden alıyor. Güller, Gürkan’ın hayatında paha biçilmez bir değer ve anlam taşıyor. “Uzmanlık alanım olan Rosa Damascena gülünden elde edilen yağ, 320 MHz ile dünyadaki en yüksek enerjiye sahip hammadde. Yani insana fiziksel ve zihinsel olarak birçok olumlu etkisi var.”
Benim için natürel demek... İnsanlığın en eski ilacı olan esansiyel yağlar, her şeyin başında geliyor; esansiyel yağlarla çiçeğin veya bitkinin yaşam gücünü alıyorsunuz. Alerjiler, tiroit bazlı rahatsızlıklar gibi birçok sıkıntıya yol açan kimyasal ürünleri hayatınızdan çıkarıp, doğal ve esansiyel yağ içeren ürünleri kullandığınızda cildinizdeki ve bedeninizdeki farkı, açık bir şekilde gözlemliyorsunuz. Markamda yer alan ürünlerin hiçbirinde paraben, alkol, SLS, mineral yağ, renklendirici, parfüm gibi katkı maddeleri yer almıyor.
Işıltılı bir cilt için sırrım: Cildi doğru temizlemek. Cildimiz her gün ölü deri üretiyor ve cildi bu ölü deriden arındırmak ve bunu doğal yağ dengesini bozmadan yapmak çok önemli. Gülsha Arındırıcı Gül Tozu, günlük kullanıma uygun peeling yapısıyla cilt temizliğinde çok etkili. Ayrıca cildime ışıltı ve nem katması için Gülsha Eşsiz Gül İksiri kullanıyorum; cildin ihtiyaç duyduğu tüm doğal vitamin, mineral ve yağ asitlerini içeriyor.
Onsuz asla: Tek kelime ile gül suyu. Markamı yaratmadan önce de gül suyu kullanırdım. 7’den 70’e herkesin kullanabileceği en doğal ve etkili güzellik sırrı. Özellikle cildi tonikleme aşamasında sentetik ürünler yerine yüzyıllardır sevginin ve güzelliğin sembolü olmuş bir çiçekten damıtılan suyu kullanmak bana çok anlamlı geliyor.
Aldığım en iyi güzellik tavsiyesi: Çocukluğum güllerin içinde geçti. Güllerin nasıl açtığını, toplandığını, gerçek kokusunun ne olduğunu bilerek ve görerek büyüdüm. Babaannem tüm vücudunu bahçelerimizden çıkan güllerin suyuyla silerdi. Cilt bakımında az ama öz felsefesini de ondan öğrendim; sadece gülsuyu ve Bepanthen krem kullanırdı. Cildi 70 yaşında bile her zaman yumuşacık ve pürüzsüzdü. Ben de üç adımlık temel Gülsha cilt bakım serisini kullanıyorum. Ve iyi görünmek için iyi hissetmek gerektiğine inanıyorum.
Bakım ürünleri cildin besinleri midir? Ne yediğimiz kadar, bedenimize cildimiz üzerinden ne aldığımız da çok önemli. Yediklerimizin içindeki zararlı maddelerden, hazım sırasında bir nebze korunuyoruz. Ama cilt, uygulanan ürünün neredeyse yüzde 60’ını direkt emdiği için doğal ürünlerin kullanımını önemsiyorum. Özellikle esansiyel yağlar altı saate kadar kan dolaşımında görülebiliyor. En önemli yağlardan biri gülyağı manipülasyona çok açık bir ürün. Ürünlerimizde kendi fabrikamızda ürettiğimiz ve saflığına hakim olduğumuz gülyağını kullanıyoruz.
Argan yağı artık güzellik konusunda başlıca bir dayanak noktası oysa Maran, bu ürünü ilk kez 2007 yılında kendine has küçük şişelerde sunduğunda cilt bakımında bir çığır açmıştı.
Benim için natürel demek... Doğal demek şeffaflık demek. Bileşenlerin nereden geldiğini öğrenmeli, bütün doğal ve organik ürünlerin raf ömrünün kısıtlı olduğunu bilmelisiniz.
Güzellikte aydınlanma anım: Modellik yaparken gerçek bir uyanış yaşamıştım. Cildime değen ürünlerin içindeki telaffuzu imkansız, karmaşık bileşenlere bakıyordum. Kullandığım ürünlere güvenebilmek istedim. Daha basit bileşenlere geçtikten sonra her sabah uyandığımda cildimin daha parlak olduğunu fark ettim.
Neden argan yağı: Güney Fransa’da oldukça alımlı, yaşça büyük bir kadınla tanışmıştım. Çok sağlıklı, muhteşem bir cilde sahipti. Hangi ürünü kullandığını sordum, argan yağı dedi. Ben de sivilceye yatkın ve kuru cildime her gün her gece argan yağı sürmeye başladım. Gerçek bir dönüşüm geçirdim. O zamandan beri bir numaralı güzellik sırrım bu.
Natürel ürünlere dair yanlış bilinenler: İşe yaramadıkları! Doğanın bize verdiği ham ve doğal bileşenler bu kadar iyi sonuç verdiği halde pek çok kişi hâlâ sert kimyasallar ve laboratuvar karışımlarıyla cildine şok etkisi uygulaması gerektiğine inanıyor. Arganı aldattığım an: Boynum ve dekolte bölgesi gibi daha hassas bölgeler için bal ve arı poleni bazlı tedaviler kullanmayı tercih ediyorum. Nemlendirici etkileri inanılmaz.
Fotoğraf: Jong Hyup, Set tasarımı: Chloe Daley
Her biri ayrı şifa gücüne sahip doğal yağlarla, alabildiğine doğal bir yaşam sürüyor. Kuzguncuk doğumlu markanın sahibi, her gün eve geldikten sonra ellerini ve vücudunu rafine edilmemiş tuzla ovup toprakladığını, yüzünü yağ bazlı temizleyicilerle temizleyip gül suyu sıktığını ve üzerine nemlendirici uyguladığını söylüyor. “İşte o zaman kendimi tamamen arınmış ve evde hissediyorum.”
Benim için natürel demek... Hayatımın her alanında içerisinde yaşadığım aromaterapik yaşam şekli.
Işıltılı bir cildin sırrı: Musluktan akan ağır metal içeren suyla yüzümü yıkayarak değil, buzdolabında sakladığım -dört ton gülden bir litre gülyağı elde edilirken çıkan- gerçek gülsuyu püskürterek güne başlamak.
Daha fazla yapmalıyız... Modern hayatın içerisinde yüklendiğimiz elektromanyetik yükten kurtulmak için topraklanmaya önem vermeliyiz. Bunun için de önerim, rafine olmamış tuzlarla vücudunuzu ovmak.
Bu natürel yağ olmadan asla: Bergamot. Serotonin hormonunu uyararak hayatımıza neşe, mutluluk, canlılık, güç verir. Üçüncü çakra yani karın çakramızı da dengelemeye kadirdir.
Ürün seçmenin temel kuralı: Basit ve sade olan güzeldir, sağlıklıdır. Arka etiketinde adını hiç duymadığımız içerikler olan ürünler yerine, az ama iyi içeriklileri seçmeye özen gösteriyorum.
Buna dikkat: Uçucu yağların şifasını hayatımıza çekmek için yüzde 100 saf olduklarından, baz yağların ise soğuk sıkım olduğundan emin olmak gerekir.
Natürel ürünlere dair yanlış bilinenler: Güvenli sınırlar dahilinde listelenen çoğu kimyasal içerik bir araya geldiğinde kokteyl etkisi yaparak zararlı hale gelebiliyor, bu yüzden de benim yaşam biçimimde yüzde 100 saf uçucu yağlar ve soğuk sıkım baz yağlar haricince hiçbir içerik yok.
Aldığım en iyi güzellik tavsiyesi: Nemlendirici kullanmaya başladığımız ilk günden itibaren yüzümüzü bir bütün olarak görmeli bakım ürünlerimizi boyun ve dekolteye de uygulamalıyız.
Kahraman içeriğim: Soğuk sıkım kuşburnu yağı.
Bakım ürünleri cildin besinleri midir? Kesinlikle. Ve bir diğer önemli mevzu, tıpkı ağızdan alınanlar gibi, kokladığımız ve cildimize sürdüğümüz ürünler de kanımıza karışır. Bu nedenle kullandığımız bakım ürünlerine aynı oranda dikkat etmek şart.
Natürel ürünleri sevenler Masterson’ın markasına bayılıyor ama kendisi bu alanla arasına mesafe koyma konusunda kararlı. Serisi, kendi deyişiyle “klinik temizlik” çizgisinde. Hem natürel hem yüksek performanslı. Sentetik bileşenleri akıllıca kullanıp “şüpheli altılıdan” uzak durarak (bu konuda daha detaylı bilgi aşağıda) yakaladığı dengenin, sağlıklı bir uzlaşma olduğu konusundaysa ısrarcı.
Benim için natürel demek... Sadece herhangi bir bileşenin bitki veya mineral kökenli olduğu anlamına geliyor ama bu her zaman cilt açısından iyi veya cildin fonksiyonları açısından yararlı olduğu manası taşımıyor. Bu endüstride “doğal” bir pazarlama tabiri.
Kendi serimi neden oluşturdum: Cilt bakımı denince akla ya klinik (genellikle bir yığın sentetik) ya da natürel (gerçek sonuçlar vermeyen) akla geliyordu; arası yoktu. İkisinin bir karışımını oluşturup cildi hassaslaştıran, kuruluk yapan, ciltte sivilce ve kızarıklığa yol açan bileşenleri dışarıda bırakmak istedim. Bunlar belli başlı tahriş edici esansiyel yağlar, koku ve boyalar, silikon, kimyasal güneş kremleri, sodyum loril eter sülfat ve alkol. Bunlara “şüpheli altılı” adını verdik.
Aldığım en iyi güzellik tavsiyesi: Annem bana pudra ve fondötenden uzak durmayı öğretti. Bunların çoğu şüpheli altılının çeşitli kombinasyonlarını içinde barındırıyor ve bu da cildin normal fonksiyonlarını engelleyebiliyor. Ne kadar çok makyaj yaparsanız o kadar çok ihtiyacınız varmış gibi geliyor. Gençken anneme kulak verdim, bugün 49 yaşımdayım ve fotoğraf çekimleri için bile makyaj yapmıyorum.
Kahraman bileşen: Marula yağı. Bizim kullandığımız yağ, rafine edilmeden, doğal yollarla elde ediliyor. O kadar çok yararı var ki! Omega ve antioksidanlarla dolu ve ayrıca mikrop öldürücü özelliğiyle sivilcelere için çok etkili.
Temiz saçlar için sırrım: Saçımı her gün yıkamam ve saç derime asla şampuan veya saç kremi sürmem. Saçımı yıkarken Drunk Elephant Pekee Cleansing Bar kullanıyorum çünkü saç derisini ve aynı şekilde yüzünüzü hassaslaştıracak koku veya esansiyel yağlar içermiyor.
Peterson, duyusal açıdan denediğimiz en muhteşem ürünleri piyasaya sürmekle kalmayıp en pahalı, en ikonik kremlerle baş başa rekabet edebilecek formülleri iftiharla yaratıyor. Bunların altını dolduracak klinik çalışmalardan da eksik kalmıyor.
Benim için natürel demek... Bir bileşenin doğadan geldiği ve bir bütün olarak orijinal haline mümkün olduğunca yakın olduğu anlamına geliyor. Örneğin bütün bir esansiyel yağ, tek bir gülden çıkarılan yağın tamamı... Yani sadece o yağın bir kısmını alıp sonra üstünde oynamakla olmuyor.
Bakım felsefem: Doğa öylesine güçlü ve mucizelerle dolu ki... Her şey —her bileşenin içindeki her element— canlılığı korumak adına bir senfoni gibi işliyor. Soğanın ne kadar uzun süre taze kaldığına bakın. Doğa işi çoktan çözmüş.
Zamanı geri çevirmek isterseniz: Kimyasallara ihtiyacınız yok. Cildime neler sürdüğüm konusuna merak saldığım ilk zamanlarda kendime şunu sordum: Güzel şekilde yaşlanmak için sentetik bileşenlere ihtiyacım var mı? Cevap tabii ki, hayır. Elma kabuğu örneğin doğal bir A vitamini ve kuersetin dahil olmak üzere polifenol deposu. Bütün bu elementler işbirliği yaparak elmayı koruyor, böylece elma, ömrü en uzun meyvelerden biri olabiliyor.
Cilt bakımı gıda maddeleri gibi çünkü... Kimse laboratuvarda üretilen gıda maddelerinin bedeni için faydalı olduğunu düşünmez ama çoğu kişi laboratuvar üretimi olmayan cilt bakım ürünlerinin yeterince güçlü olmayacağını düşünüyor. Nasıl ki taze gıda maddeleriyle bedeninizi besliyorsunuz, cildinizi de en taze ve güçlü doğal bileşenlerle beslemeniz mantıklı.
VIP bileşenlerim: Diyet ve beslenme konularını okuduğunuzda sürekli omega-3’lerden bahsedildiğini fark edersiniz. İnsanlar cilt bakımında pek dikkat etmiyor ama aslında etmeliler. İltihaplanmayı önleyici özellikleri var ve cilt bariyerini destekliyorlar. Ayrıca nemin ciltte, kirleten maddelerinse dışarıda tutulmasına yardımcı oluyorlar.