Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Jet Lag, yorgunluk, anksiyete, depresyon ve yaşlanma belirtileri… Türlü sorunlarla mücadele eden, özellikle sezon dönümlerinde sıkça başvurulan NAD+ terapisini bir bilene sorduk.
“Nikotinamid Adenin Dinükleotid (NAD) vücudumuzun doğal işleyişinde sentezlediği bir enzim aslında” diye giriyor söze Op. Dr. Dilek Avşar. İstanbul, Etiler’de konumlanan Avşar Klinik’in kurucusu, tedaviyi şöyle özetliyor: “NAD+ da yaşlandıkça azalabilen NAD seviyelerini artırmak üzere başvurduğumuz, damar yolu aracılığıyla yapılan bir IV terapisi. Zira, hücrelerimize ihtiyaç duyduğu ATP’yi, yani enerjiyi aşılayarak daha genç ve sağlıklı kalmamızı destekliyor.” Yüksek yağ ve şeker tüketiminin yanı sıra sigara gibi zararlı faktörlerle de yükselen oksidatif stres, vücuttaki NAD seviyelerinin azalmasında büyük bir etken. Öyle ki, uzmanlara göre 40 yaşındaki bireylerin NAD oranının yüzde 50’ye kadar düşmesi mümkün. “NAD molekülünün, özellikle yaşlanma üzerindeki etkisinden ötürü birçok bilimsel çalışmanın odağında yer almasının sebebi bu” diyor Op. Dr. Avşar. “Üstelik, diğer vitamin takviyeleri gibi odaklanmayı artırmak ve enflamasyonu yatıştırmakta da etkili.”
Kardashianlar’dan Rihanna’ya ve hatta Simon Cowell’a Hollywood celebrity’lerinin zinde kalmak için periyodik aralıklarla yaptırdığı, hücresel seviyede DNA kalitesinin korunmasında etkili NAD+, hastalıklara karşı da bir kalkan niteliğinde. Dahası, şimdilerde anksiyete, jet lag, yorgunluk ve depresyon semptomlarından kurtulmak isteyenlere de öneriliyor. Sinir fonksiyonunu destekleyerek konsantrasyonu ve hafızayı da geliştirdiği söylenen uygulamanın sonucu, hastalıklara, yorgunluğa dirençli bir vücut ve depresyona, endişe ataklarına kafa tutan daha keskin, daha zinde bir zihin. “Yoğun tempo içerisinde yaşayan; işi, konumu gereği zamanla yarışan ve bu koşuşturmaca içerisinde sağlık sorunlarını göz ardı edebilen danışanlarımız var. Örneğin, sabah geç kalkmak veya zor uyanmak, yorgunluktan ötürü akşamları koltukta sızmak, sırt veya eklem ağrıları çekmek hayatımızın rutiniymiş gibi görünse de yaşam kalitemizi etkileyen sağlık sorunları arasında. NAD+ gibi anti-aging özellikli takviyelerin hedefi de enerji seviyesini körükleyerek, uykuyu düzenleyerek, ağrıları dindirerek ve bağışıklık sistemini güçlendirerek bu kaliteyi olabilecek en üst mertebeye taşımak.”
Tablet formunda da mevcut takviyenin damar yolu aracılığıyla yapılmasının sebebi, tuzlu su çözeltisiyle artan yüksek emilim oranı. Birkaç hafta boyunca üç ila beş seans önerilen NAD+ uygulaması vücudunuzun vitamini ne kadar iyi tölere ettiğine göre yaklaşık bir saat sürüyor. Vücudun tamamında seyreden ağırlık hissi, uyku hali, mide bulantısı, karın krampları ve kalp atışlarının hızlanması, tedavi biter bitmez hafiflese de NAD+’ın yadsınamaz yan etkileri arasında.
Bundan olsa gerek, “Sürecin mutlaka bir doktorla planlanması, hastanın sürekli doktor takibinde olması şart” diyor Dr. Avşar ve önemli bir not daha düşüyor: “Vitamin ve mineral takviyeleri son dönemde çok popüler hale gelse de herkesin ihtiyacı farklı. Terapiler de bu doğrultuda kişiye özel dozajda olmalı. Doktorunuzun uygun gördüğü aralık ve dozlarda yapılan NAD+, takviyeden alacağınız faydayı maksimuma çıkarır; ihtiyacınız dışı başvuracağınız her takviye ise faydadan çok zarar getirir.” Danışanlarını öncelikle sıkı bir muayeneden geçiren doktor, şikayetlerin temelini tespit ettikten sonra bütünsel bir tedavi planı oluşturmayı prensip edinmiş. “Kimi zaman NAD+, bazen [fibromiyalji, depresyon, anjin, kas spazmı, akut astım atakları, migren gibi rahatsızlıkların tedavisi için kullanılan] Myer’s Kokteyli, bazense, [oksidatif stres, sedef ve karaciğer hastalığı için başvurulabilen] glutatyon terapilerinden destek alabiliyoruz. Bu tamamen size, biyolojinize, ihtiyaçlarınıza ve elde etmek istediğiniz sonuçlara bağlı.”