Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Güzellik alanındaki son trend cilt detoksu. Peki bu ne demek? Daha da önemlisi göstereceğiniz çaba alacağınız sonuca değer mi?
Aynaya bakıp da yüzünüzün detoksa ihtiyacı olduğunu düşündüğünüzü sanmıyoruz, aklınızdan geçenler muhtemelen cildinizin mat, grimsi ve donuk olduğudur, hatta belki de kabuklandığını gözlemişsinizdir. Bütün bu belirtiler toksinler nedeniyle tıkanmış olan cilt yenileme sisteminizin sonucu olabilir. Bu toksinleri temizlerseniz sorununuz da hallolacaktır, tıpkı vücut detoksu sonrasında yenilenen bir enerjiyle parlayan deriniz gibi.
Fotoğraf: Irving Penn
Kiehl’s ürün geliştirme bölümü danışmanı dermatolog doktor Adam Geyer, “Vücutlarımız sürekli olarak yeni çevresel etkilere ve kirliliğe maruz kalıyor, ayrıca metabolizmamız da durmadan temizlenmesi gereken atıklar ve toksinler oluşturuyor” diyor, “Ciltteki serbest radikalleri mümkün olduğunca aza indirdiğimizde ince çizgiler ve kırışıklıklarda iyileşme görülür, cilt daha pürüzsüz ve parlak hale gelir.”
Skinesis’in kurucusu ve yüz bakım uzmanı Sarah Chapman, cildi derinlemesine temizlemenin püf noktasının, yüzünüze her gün yüksek dozlarda antioksidan uygulamak olduğunu söylüyor: “Şehirlerde yaşayan insanların ciltlerinde, serbest radikaller, hava kirliliği ve çevresel faktörlerden kaynaklanan hücresel bazda bir toksisite söz konusudur. Bunları detoks yoluyla uzaklaştırmanın tek yolu antioksidanlardır.”
Kısacası, detoksun cilt bakımındaki karşılığı kısıtlamak değil tam tersine cömertçe antioksidan kullanmak. En son çıkan ürünlerden Guerlain Orchidee Imperiale Revitalizing Night Essence (795 TL) yüksek miktarda soya proteini içeriyor. Soya proteini ciltteki protein atıklarının giderilmesini hızlandırıp yaşlanma etkilerini geciktiren çok güçlü bir antioksidan. Estee Lauder’ın Night Wear Plus Anti-Oxidant Night Detox Creme adlı ürünü de cildin hem yüzey hem de derin katmanlarını temizleme garantisi veriyor, bunu glukozamin ile yumuşak bir peeling, ardından derindeki toksinleri temizlemek için antioksidan kompleksi kullanarak gerçekleştiriyor.
Sisley’in D-Tox tedavisi yenilenmiş bir ışıltı ve enerji vaat ediyor, Erno Laszlo Firmarine Night Gel (225 dolar, Türkiye’de satışı yok) de kan dolaşımını hızlandırıp daha sıkı ve dolgun bir cilt sağlıyor. SkinCeuticals Metacell Renewall (349 TL) klinik deneylerle ciltte sıkılık, parlaklık ve dolgunluğu artırdığı ispatlanmış bir ürün, gözenekleri de küçültüyor. Tabii bütün bu etkilerin hepsi antioksidanlar sayesinde oluyor.
Peki yediklerinizin hiç etkisi yok mu? Chapman bu soruya “Hem evet, hem de hayır” diye cevap veriyor: “Cildimiz yediklerimizden fayda sağlayacak son organ çünkü besinlerden öncelikli olarak kalp, akciğerler ya da böbrekler gibi hayati organlar yararlanır.” Belli başlı cilt bakım ürünleri, cilt sağlığımız için en sağlıklı yol, mesela Chapman’ın yeni Overnight Facial Supplement ürünü ideal. (46£, Türkiye’de satışı yok)
Sarah Chapman gibi Adam Geyer de cilt sağlığına çift yönlü bir yaklaşımı savunuyor, yani, hem yüksek oranda antioksidan içeren besinler yememizi hem de harici uygulamaları öneriyor. “Diyet yoluyla detoks ve cilt detoksu birbiriyle bağıntılıdır” diyor, Geyer: “İdeal olan, içten dışa ve dıştan içe bir yaklaşımla ciltte biriken serbest radikallerden kurtulmaktır, bu da yüksek oranda antioksidan içeren gıdalar tüketerek ve cilde bol miktarda antioksidan içeren kremler uygulayarak olur.” Cilt ve beden detoksunda en mühim farklılık ise uygulama süresi. Londra’daki PHI Kliniğinden klinik yüz bakım uzmanı Kate Kerr, “Konu cilt olunca, bildiğimiz anlamda detoks konseptini çok anlamlı bulmuyorum” diyor: “Cildin görevi zararlı maddeleri süzmek değildir, bunu böbrekler ve karaciğer yapar ancak cildimizin de dıştan gelen toksinleri bir nebze tuttuğu doğru. Ne var ki yılda bir kez komple detoks yapılmasındansa günlük doğru ve düzenli bakımın cilt sağlığımız için daha önemli ve faydalı olduğunu düşünüyorum.”