Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Bakım kulvarında yalnızca temel ihtiyaçlara odaklanan, tüm canlılara saygıyla üreten, bizleri minimalist yaşama sevk eden vegan ve sürdürülebilir bir Türk markası var. TAKK’ı, kurucusu Pınar Akıskalıoğlu’ndan dinliyoruz.
Bakım kulvarında yalnızca temel ihtiyaçlara odaklanan, tüm canlılara saygıyla üreten, bizleri minimalist yaşama sevk eden vegan ve sürdürülebilir bir Türk markası var. TAKK’ı, kurucusu Pınar Akıskalıoğlu’ndan dinliyoruz.
Donanımlı eğitiminiz ve özgeçmişinizle başlayalım mı sohbete? Kariyerinize yön veren unsurlara değinerek anlatabilir misiniz?
Üniversite eğitim dönemimde uluslararası bir gençlik organizasyonu olan AIESEC’te çalıştım; Türkiye, Ortadoğu, Orta Asya ve Kafkaslar’da çeşitli görevler üstlendim. Organizasyonun Hollanda’daki merkezinde global strateji direktörü olarak rol aldıktan sonra Türkiye’ye dönerek Marmara Üniversitesi’nde Ekonometri eğitimimi tamamladım. Daha iyi bir dünya yaratma vizyonu ile başlayan kariyerimde, sivil toplumların daima ihtiyaç duyduğu kapital kaynakları yöneten saflarda da rol almak istedim. Ve hem dinamik hem de rekabetçi yapıya sahip hızlı tüketim ürünleri pazarında çalışmaya başladım. Teknoloji ve markalarıyla dünya devi konumundaki bir şirkette dokuz yıllık bir deneyim edindim. Şirketin Orta Doğu ve Afrika Merkezi Birleşik Arap Emirlikleri’nde de çalıştıktan sonra Türkiye’de pazarlama direktörü olarak görev yaptım. Yine bu dönemde Harvard Business School’da Liderlik Gelişimi okudum.
Son görev yıllarımda misyonu olan şirketlerde çalışmak yerine şirketi olan misyonlar yaratmak için çalışmaya karar verdim. Fikirlerimin olgunlaşması ve sağlam bir bireysel global network yaratabilme amaçlarıyla Oxford Üniversitesi’nde Executive MBA yaptım. TAKK, tam bu dönemde hayata geçti.
TAKK’ın temsil ettiği yaşam biçimini, minimalist felsefenizi nasıl özetlersiniz?
TAKK’ın hikayesi, çeşitlilik paradoksu üzerine yapılan akademik bir çalışmayı incelememle başladı. Çalışma, bir vücut şampuanı seçmek gibi, çok da önemli olmayan kararlar için gereğinden fazla seçenek sunulmasının insanların gerçek karar verme mekanizmalarını nasıl paralize ettiğini anlatıyordu. Arz çeşitliliği bolluğu insanların vakit ve odağından çalmasının yanı sıra çevreye de yük oluyor. Şampuanın ilk piyasaya sürüldüğü, yüz yıl önceki formu ve içeriği ile bugünkü form ve formülü arasında, her yıl yeni ürün üretmeyi anlamlandıracak bir fark kesinlikle yok. Ancak piyasanın rekabet koşulları gereği oyuncular her sene ‘inovasyon’ iddiası ile portföylerini yeniliyorlar. Bu yeni norm insan potansiyelinin ve çevre kaynaklarının israfına sebep oluyor.
TAKK’ın en güçlü değerleri, gerçeklik ve şeffaflık. Müşterimizin zekâsına, zamanına verdiği değere ve çevreye sorumluluklarına saygı duyan bir markayız biz. Markanın adı ise İskandinav dillerinde ‘teşekkür ederim’ demek. Zira, ilhamı da İskandinav kökenli Hygge yaşam felsefesi. Hygge, evde, sevdiğiniz insanlarla sakin ve kaliteli zaman geçirmeyi simgeler. Evin gereksiz kalabalıklardan arındırılmış olması, kullanılan ürünlerin gerçekten gerekli olması, sade ve minimalist tasarımları ile kişiyi yormaması, Hygge felsefesinin diğer prensipleri. Biz de TAKK olarak, zamanının kıymetini bilen, tüketmeye değil üretmeye odaklanan insanlara hitap ediyor; hayatı kolaylaştırırken insana ve çevreye de saygıyla üretilen ürünler geliştiriyoruz.
Ürünlerinizde kullandığınız vegan içeriklerden, doğal formüllerinizden söz edebilir misiniz biraz? Canlılara saygıyı merkeze alan bu prensip paketlemede, ambalajlarınızda ve ürün test aşamasında da geçerli mi?
Ürün içeriklerimizin tamamı vegan. İçerik tedarik ettiğimiz üreticilerin üretim hatlarında da herhangi bir hayvansal ürün üretilmiyor. Ürünlerimiz dünyada denetim hususunda en prestijli organizasyonlardan Vegan Trademark onaylı. Organizasyonumuzun herhangi bir aşamasında hayvan deneyi yapılmıyor. Her girdinin üretildiği yerin denetlenmesi sürecini de PETA ile birlikte yürütüyoruz. Kozmetik ürünlerinin hayvanlar üzerinde test edilmesi birçok gelişmiş ülkede zaten yasak. Hayvan deneylerinin hâlâ yapılıyor olmasının en temel nedeni ise bu deneylerin bazı büyük pazarlarda ürün satabilmek için zorunlu kılınması. Global şirketler, hissedar baskısı ile bu zulümden kaçmaktan çekiniyorlar. Ancak biz TAKK olarak hayvan deneyini zorunlu kılan ülkelerde satış dahi yapmıyoruz; asla da yapmayacağız.
Paketlerimiz geri dönüştürülebilir plastik. Bu prensiple bazı ürünlerin alışılagelmiş formlarının dışına çıkmaktan çekinmedik. Örneğin piyasadaki diş macunu ambalajlarının çok baskın bir yüzdesi geri dönüştürülemez plastik. TAKK diş macununun ambalajı ise geri dönüştürülebilir Tip 2 plastik. Bunun dışında tedarik zincirimizin kısaltılmış olması ve dış paketlemede kullanılan tüm ürünlerde de geri dönüştürülebilir materyal kullanıyoruz.
Sürdürülebilirlik denildiğinde akla öncelikle çevre, atık, deneyler ve hayvansal ürünler geliyor. Ancak bizim sürdürülebilirlik prensiplerimizin özünde insana saygının da önemli bir yeri var. Tüm ürünlerimiz tüm cinsiyetlere uygun; hiçbir cinsiyeti ötekileştirmiyor. Ekibimizde ve iş ortaklarımızda da en üst düzeyde çeşitlilik var, şeffaf maaş ve tüm çalışanlara en az asgari ücret değil en az insanca yaşam koşullarını sağlayan düzeyde maaş veriyoruz.
Abonelik ile çalışan bir sisteminiz var. Neden?
Hedefimiz, müşterilerimizin hayatından kişisel bakım alışverişini tamamen çıkarmak. İstediğiniz ürünün tercih ettiğiniz aralıklarla otomatik olarak evinize gönderilmesi, yoğun bir günde diş macunu almayı hatırlamaya çalışmak gibi suni stresleri yaşamdan elimine ediyor. Sadece ihtiyaç duyulan ürünleri satma felsefemize uygun olarak, müşterilerimiz fazla gelen ürünleri bir sonraki paketten çıkarabiliyor, gönderim aralıklarını da uzatabiliyor.
TAKK’ın yeni başlayanlar için en temel kişisel bakım ürünleri, yani diş macunu, el sabunu, vücut şampuanı ve vücut kreminden oluşan bir seti var. Hiçbir pazarlama tuzağı olmaksızın, en yalın ve en güçlü ürünlerimizi mutlulukla tavsiye ederim. TAKK ürünlerine abone olmanın, tüketim çılgınlığına hayır demek ve minimalist bir yaşama adım atmak için güzel bir başlangıç olduğuna inanıyoruz.
Son olarak biraz da bakım ritüelinize gelirsek, nasıl başlarsınız güne; gün boyunca kullandığınız olmazsa olmaz ürünleriniz veya rutininizin vazgeçilmez aktiviteleri neler?
Güne duşla başlıyorum. TAKK’ın duş ürünleri, güne yüksek enerjiyle başlamak üzere deniz notalarıyla geliştirildi. Sabahları hissettiğim bu ferahlık beni canlandırıyor. Gece bakım rutinimin en değerli ürünü ise diş ipi. Kullanım konforuyla lüks bir ağız bakımının vazgeçilmezi.