Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Hailey Bieber’ın paylaştığı sade ama etkili bakım rutini, perioral dermatit gibi hassas cilt problemleriyle başa çıkmak isteyenler için ilham verici bir rehber sunuyor.
Hepimiz Hailey Bieber’ı “glazed donut” gibi parlayan cildiyle tanıyoruz. Ancak cildi ne kadar sağlıklı ve parlak görünürse görünsün, aslında en iyi ciltlere sahip olanlarımız bile zaman zaman sorunlarla karşı karşıya kalabiliyor. Ünlüler de milyar dolarlık güzellik markalarının başındaki isimler de sivilcelerle, kızarıklıklarla ve cilt tahrişiyle uğraşıyor.
NYU Langone Health’ten Dr. Mary L. Stevenson, Vogue’a verdiği röportajda perioral dermatiti; “kuru, pullu ve kızarık bir ciltle birlikte küçük kırmızı şişliklerin ya da kabarık lezyonların oluştuğu bir cilt rahatsızlığı” olarak tanımlıyor. Görünüş olarak akneye benzese de aslında farklı bir cilt problemi; tedavilerinde bazı benzerlikler olsa da ayırt edilmesi gereken bir durum. Genellikle kaşıntılı, kızarık, kurumuş ve hassaslaşmış bir şekilde ortaya çıkabiliyor. Pratikte bu şöyle görünüyor: Özellikle ağız çevresi gibi yüzün belirli bir bölgesinde, birkaç ayda bir tekrarlayan, gizlenmesi neredeyse imkansız, iyileşmesi ise uzun süren tahrişli döküntüler. Genellikle 25 ila 49 yaş arasındaki kadınlarda görülüyor ve haftalarca hatta aylarca sürebiliyor.
Hailey Bieber, son yaşadığı perioral dermatit alevlenmesini Instagram Hikayesi’nde takipçileriyle paylaştı. Alt yüz kısmındaki küçük şişlikleri ve cilt dokusunu gösteren makyajsız bir selfie yayımlayan Bieber, “Çok seyahat ettiğimde, uykusuz kaldığımda, hormon dengem bozulduğunda, yanlış SPF kullandığımda, yeni ürünler denediğimde ya da stresli olduğumda cildim mutlaka tepki veriyor” notunu düştü. Dermatologlar hâlâ perioral dermatitin kesin nedenini bilmiyor; bu konuda yeterli araştırma da yok. Ama bu rahatsızlığı yaşayan pek çok kişi benzer durumların tetikleyici olduğunu belirtiyor.
Rhode markasının kurucusu olan Bieber, böyle dönemlerde uyguladığı bakım rutinini de paylaştı. “Oldukça sade bir rutinim var” diye başlıyor. İlk adımda yüzünü sadece suyla yıkıyor ve ardından reçeteli azelaik asit kullanıyor. Bu, AHA veya BHA yerine kullanılan, dikarboksilik asit grubundan bir içerik. Cilt dokusunu düzeltmeye, koyu lekeleri hafifletmeye ve gözenekleri açmaya yardımcı oluyor. En önemlisi ise güçlü anti-inflamatuar özelliklere sahip olması. Genellikle akne ve rozasea (gül hastalığı) tedavisinde de tercih edilen bir içerik. Bunun ardından cilt dostu bir antimikrobiyal olan hipokloröz asit, bakterileri durduran bir antibiyotik olan klindamisin ve son olarak da markasına ait Rhode Glazing Milk ürününü kullanıyor. Bu ürün, daha önce Vogue’a da belirttiği gibi, “diğer tüm ürünlerin cilt tarafından daha iyi emilmesini sağlayan, aynı zamanda cildin hassas nem bariyerini onaran ve güçlendiren” seramidler içeriyor.
Bieber’ın uyguladığı bu bakım rutini – özellikle içerdiği asitler ve reçeteli ürünler göz önüne alındığında – dermatologlar tarafından da genel olarak onay gören bir yaklaşım. Uzmanlar, bakım rutinini olabildiğince sade tutmanın en doğrusu olduğunu söylüyor. CeraVe veya Cetaphil gibi içerik olarak basit ve güvenilir markaları öneriyorlar. Ayrıca bir dermatoloğa danışmadan yeni ürünler kullanmaktan kaçınmak gerektiğini de hatırlatıyorlar. Dr. Stevenson daha önce Vogue’a verdiği demeçte, “Nazik temizleyiciler, hassas glikolik veya kükürtlü yıkama ürünleri ve seramid içeren basit nemlendiricilerle oluşturulan sade bir rutin, çoğu zaman cilt için en sağlıklı olanıdır,” demişti.