Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Güneş koruyucu kullanırken en sık yapılan 8 hatayı ve doğru bilinen yanlışları keşfedin.
Zararlı güneş ışınları cilt kanserinden doku bozukluklarına, cilt yanığından erken yaşlanma belirtilerine kadar birçok cilt ve sağlık problemini ortaya çıkarabiliyor. Bu yüzden UV ışınlarına karşı koruyucu bir ürün kullanmak cilt bakımınızda atlamamanız gereken temel adımlardan biri.
Güneş ortaya çıkınca kremler çantalara atılıyor. Ama SPF sürmek sadece yazlık bir refleks değil, aslında dört mevsim süren bir cilt bakım dersi gibi düşünülmeli. Üstelik bu derste en çok yapılan hatalar hep aynı: “Zaten fondötenimin içinde SPF var”, “Bir kere sürdüm, yeter”. Tanıdık geldi mi? Doğru bildiğimiz yanlışlar, bazen hiç koruma almamamıza sebep olurken bazen SPF’in etkisini yarı yarıya bile düşürebiliyor. Güneş koruyucu kullanırken yapılan hataları anlattık.
Güneş koruyucu, yalnızca sıcak havaların ya da tatil günlerinin ürünü değil. UV ışınları yılın her günü, bulutlu havalarda hatta cam arkasında bile cilde zarar verebiliyor. Bu yüzden güneş koruyucuyu sadece yaz mevsiminde değil, her gün düzenli olarak kullanmak gerekiyor. Cilt yaşlanmasının en büyük nedenlerinden biri olan UV ışınlarına karşı korunmanın en etkili yolu, mevsim fark etmeksizin bu adımı günlük rutine dahil etmek.
Her cildin ihtiyacı farklı ve bu durum güneş koruyucu seçiminde de geçerli. Yağlı bir cilt, gözenekleri tıkayan yoğun formüllerle daha da sorun yaşayabilirken kuru bir cilt, yeterince nemlendirmeyen bir ürünle irite olabilir. Terlemeye yatkın bir yapınız varsa suya dayanıklı ürünlere şans vermeniz gerekirken, lekeye yatkın ciltlerin renk düzenleyici güneş koruyucularla desteklenmesi gerekebilir. Ayrıca güneş koruyucunun cilde iyi tutunması, ürünün ne kadar etkili olacağını da doğrudan etkiler. Dolayısıyla tam teşekküllü bir koruma için cilt tipine uygun, doğru formülasyonlu bir ürün tercih edilmeli.
Güneş koruyucular, sürdüğünüz anda tam kapasiteyle çalışmaya başlamıyor. Özellikle kimyasal filtre içeren ürünlerin cilt tarafından emilmesi ve UV ışınlarına karşı etkin hâle gelmesi için yaklaşık 20 dakika gerekiyor. Koruyucuyu dışarı çıkmadan hemen önce değil, biraz öncesinden uygulamak bu yüzden kritik. Aksi hâlde, ilk dakikalarda cilt savunmasız kalabiliyor. Güneşin zararlı etkilerinden tam koruma sağlamak için bu süre mutlaka göz önünde bulundurulmalı.
Güneş koruyucular, ister mineral ister kimyasal filtreli olsun, gün boyunca ciltte birikerek kalıntı bırakabilir. Bu kalıntılar gözenekleri tıkayarak siyah nokta, sivilce veya mat bir cilt görünümüne neden olabilir. Üstelik çoğu güneş kremi suya dayanıklı olduğundan yalnızca suyla arınmaz. Bu nedenle gün sonunda cildi nazik ama etkili bir temizleyiciyle arındırmak ve hatta mümkünse çift aşamalı temizlik yapmak, sağlıklı bir cilt bariyeri için olmazsa olmaz. Güneşten korunmak kadar, ürünü ciltten uzaklaştırmak da cilt bakımının önemli bir adımı.
Sadece SPF derecesine odaklanmak, güneşten tam anlamıyla korunmak için yeterli değil. UVB ışınları ciltte yanmaya ve kızarıklığa neden olurken, daha sinsi olan UVA ışınları derin dokulara kadar inerek erken yaşlanma, leke ve kolajen kaybı gibi etkiler bırakabilir. Bu yüzden 'geniş spektrumlu' ibaresine sahip bir ürün tercih etmek, her iki ışına karşı da etkili koruma için önemli. Ayrıca en az SPF 30 içeren bir formülle günlük koruma düzeyi de yükseltilmeli. Böylece cilt, hem kısa vadeli güneş hasarından hem de uzun vadeli yaşlanma belirtilerinden korunur.
Güneş koruyucular ne yazık ki tek uygulamayla tüm günü geçirebileceğiniz ürünler değil; zaman geçtikçe etkinlikleri azalıyor ve yenilenmeleri gerekiyor. Özellikle yaz aylarında ve uzun süre dışarıda kalınan günlerde, koruyucunun her 2-3 saatte bir mutlaka yenilenmesi gerekiyor. Makyaj yapılan günlerde bu adım zorlayıcı gibi görünse de, makyajı bozmayan sprey, stick veya pudra formundaki ürünlerle bu ihtiyaç rahatça karşılanabilir. Bu probleme karşı bir önlem olarak çantanızda mutlaka ufak bir tüp ürün taşıyabilirsiniz.
Güneş koruyuculardan başka ürünlere tamamen güvenerek güneş koruyucu kullanmamak yapılan önemli hatalardan biri. Bu ürünler cilt bakımınızı destekler ama güneşe karşı gerçek koruma, yalnızca özel olarak formüle edilmiş güneş koruyuculardan gelir. Fondötenlerde ya da nemlendiricinizde bulunan koruyucu faktörlerle cildi savunmaya destek olurken, görevin asıl sahibi olan güneş koruyucularla cildinizi tam korumaya alın.
Tıpkı makyaj ve bakım ürünleriniz gibi güneş koruyucunuzun da bir son kullanma tarihi var. Ne yazık ki güneş koruyucular sonsuza dek etkili kalmıyor. Özellikle açıldıktan sonra 6 ayı geçen ürünlerde, formül bozulabiliyor ve koruyuculuk ciddi oranda azalabiliyor. Kıvamı, kokusu veya rengi değişmiş bir ürünü kullanmaksa ürünün etkisinin azalmasının ötesinde cildinizi tahriş etme riskini bile doğurabiliyor. Bu yüzden güneşten korunmak istiyorsanız, ürününüz de formunda olmalı. Dolabınızda unutulmuş eski tüpleri değil, taze ve etkili ürünleri tercih edin.