Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Güzellik artık daha doğal cildin ritmini uyandıran yenilikçi cihazlarda saklı
Estetik dünyasında güzellik anlayışı son yıllarda köklü bir dönüşüm geçiriyor. Artık yalnızca kırışıklıkları doldurmak ya da yüz hatlarını belirginleştirmek değil, cilt sağlığını derinlemesine iyileştirmek ve doğal bir gençlik ışıltısı yakalamak ön planda. Bu yaklaşımın en dikkat çekici yansımalarından cilt sıkılaştırma alanında yaşanıyor.
Günümüzde ön plana çıkan sistemler, cildin kendi biyolojik süreçlerini destekleme biçimleriyle fark yaratıyor. Yeni nesil cihazlar, cildin kendi iyileşme mekanizmalarını harekete geçiriyor. Bu da zamana meydan okuyan, doğal ve uzun vadeli sonuçların kapısını aralıyor.
Bu felsefe yalnızca kullanılan cihazlara değil, genel uygulama yaklaşımına da yansıyor. Dolgu uygulamaları cildin altına hacim kazandırıyor ancak sıkılaştırma etkisi yaratmıyor. Hafif hacim kayıplarında doğal sonuçlar alınabilse de yaşla birlikte sarkmalar arttığında dolgu miktarı da artıyor ve bu durum yapay bir görünüme yol açabiliyor. Oysa cilt sıkılaştırıcı cihazlar, doğrudan cildin elastikiyetini artırarak daha doğal ve bütüncül bir gençleşme sağlıyor. Bu nedenle günümüzde dolgu yerine cilt sıkılaştırmada cihazlar tercih ediliyor. Estetik ve Plastik Cerrah Op. Dr. Sarper Mete, “Cilt sıkılaştırıcı cihazlar cildi içeriden toparlar, cilt kalitesini artırır. Bu nedenle günümüzde daha doğal bir görünüm arayan birçok kişi için ilk adım artık dolgu değil, cilt yenileyici cihazlar oluyor.” diyor.
Mete, cilt sıkılaştırmada bu yıl itibarıyla en güncel yöntemler ve en çok tercih edilen cihazlar arasında Exion, Morpheus8, Ultherapy ve Sofwave’in yer aldığını anlatıyor: “Morpheus radyo frekans teknolojisiyle çalışırken, Ultherapy ve Sofwave odaklanmış ultrason kullanıyor. Exion ise bu iki yöntemi aynı seansta bir araya getiren hibrit yapısıyla öne çıkıyor. Exion’un yüz başlığı cilt yüzeyine zarar vermeden çalışıyor, invazif değil. Uygulama sonrası yalnızca hafif bir kızarıklık veya sıcaklık hissi olabilir; onun dışında günlük hayatı engelleyecek bir yan etkisi yoktur.”
Fotoğraf: Alamy Stock Photo
Mete, doğal sıkılaşma arayanların tercihlerinden olan Exion’un ideal uygulama sayısının 4 seanstan oluştuğunu ve seans aralıklarının 7-10 gün arasında planlandığını ifade ediyor. Exion, hem yüz hem de vücut bölgeleri için geliştirilmiş bir cihaz. Yüz ve vücut için özel olarak tasarlanmış fonksiyonel başlıklara sahip. Exion Body başlığı, karın, kol, bacak ve uyluk gibi bölgelerde hem sıkılaşma hem de lipoliz etkisi sağlıyor. Cihazın soğutucu sistemi sayesinde, hedeflenen derinliğe uygun olarak katman belirleniyor. Mete, Face ve Body başlıklarının non-invazif olduğu için yaz mevsiminde güvenle uygulanabildiğini dile getiriyor: “Exion’un mikroiğneleme başlıkları ise estetik trendlerinde altın iğne olarak biliniyor. Bu başlıklar, Exion Face ve Body’den farklı olarak ciltte mikrokanallar açtığı için yaz aylarında çok önermiyoruz. Özellikle çatlak, iz ve leke tedavilerinde güvenle kullandığımız yöntemler arasında. Aynı zamanda doğum sonrası alt karın çatlakları ve iç uyluk gibi bölgelerde de oldukça sık tercih ettiğimiz bir başlık.”
Face uygulaması sonrasında hafif bir kızarıklık oluşabilse de bu durum genellikle birkaç saat içinde kayboluyor. Ciltte herhangi bir hasar bırakmayan bu yöntemden sonra, dört saat içinde makyaj yapılabiliyor. Mete, “Hafif bir kızarıklık olabilir; bu da birkaç saat içinde geçer. Makyaj ise 3–4 saat sonra rahatlıkla yapılabilir. Ancak mikroiğneleme başlıklarıyla yapılan işlemler —örneğin Exion RF veya Clear RF— cilt yüzeyinde minik delikler oluşturduğu için yaz döneminde pek önerilmez. Bu uygulamaları daha çok sonbahar ve kış aylarında öneriyoruz. Fakat Face ve Body başlıkları tamamen non-invazif olduğu için yaz aylarında da güvenle uygulanabiliyor.” diyor.
Fotoğraf: Alamy Stock Photo
Cihaz, cildin kendi kolajen, elastin ve hyaluronik asit üretimini tetikleyerek doğal bir yenilenme sağlıyor. Bu da dışarıdan verilen dolgulardan farklı olarak uzun süreli ve daha doğal bir görünüm yaratıyor. Ancak yaşlanma süreci devam ettiği için, yılda bir kez hatırlatma seansı öneriliyor. “Tıpkı düzenli egzersiz ya da sağlıklı beslenme gibi, bu uygulamalar da uzun vadeli gençleşme hedefinin sürdürülebilir bir parçası olmalı.” şeklinde konuşuyor Mete.
Non-invazif Face ve Body başlıkları, hassas cilde sahip kişilerin de kullanabildiğini ifade ediyor: "Ancak aktif dermatolojik rahatsızlıklar, rosacea, akne eğilimi ya da romatolojik hastalıklar gibi durumlar varsa mutlaka kişiye özel bir değerlendirme yapılmalı; gerekiyorsa uygulama dozu ya da başlık tipi buna göre uyarlanmalıdır."