Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Astrologlar bizleri 2020’de dünya çapında değişikliklerin beklediği konusunda uyarmış, hatta bir kısmı koronavirüs salgınını bile öngörmüştü. Neyse ki bu yaşananlar hiçbir şeyin sonu değil, ilerleyen günlerde bizleri daha da güçlendirecek 5 astrolojik olay bekleniyor. İşte Merkür retrosundan tutulmalara, bilmeniz gereken o gelişmeler.
Fotoğraf: Silvana Trevale
Astrologlar 12 Ocak’taki Satürn ve Plüton hizalanması dolayısıyla 2020’nin dünya çapında etkili olacak büyük bir değişikliğe sebep olacağını tahmin ediyor, bir kısmı koronavirüs salgınını dahi öngörüyordu. You Were Born For This: Astrology for Radical Self Acceptance’ın yazarı astrolog Chani Nicholas, konuyla ilgili olarak, “Birçoğumuz bu yılın tarihsel öneme sahip olacağını ve bizi çok zorlayıcı şartlarla sınayacağını biliyorduk,” diyor.
Ocak ayında yaşanan ve bu sene Covid-19 salgınına denk gelen göksel olay, tarih boyunca Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcı, 1980’deki ekonomik kriz gibi uğursuz gelişmelere de işaret etti. Ancak 2020’nin astroloji hikâyesi henüz sona ermedi. Önemli retro tarihlerinden tutulma dönemlerine, işte 2020'nin ilerleyen zamanlarında karşılaşacağımız astrolojik olaylardan mutlaka bilmeniz gerekenler.
The Stars Within You: A Modern Guide to Astrology’nin yazarı Los Angeles’lı Juliana McCarthy’nin belirttiğine göre Neptün, pandemi ve birbirimize güvenimiz söz konusu olduğunda ciddi bir öneme sahip. İster sosyal izolasyon kurallarıyla, ister ihtiyacı olanlara yardım etmekle alakalı olsun Neptün’ün ilişkilerimiz üzerindeki etkisi büyük. Nasıl mı? “Neptün bize aramızdaki bağlantıyı fark etme ve bu fark ediş sayesinde başkalarıyla tamamen ayrı varklıklar gibi değil, anlayışla ilişki kurma dersi veriyor.”
Jupiter ile Neptün’ün arasındaki açı bu yıl 27 Temmuz ve 12 Ekim dahil olmak üzere toplamda üç kez 60 derece olacak. Bu konum astrologlar tarafından empati ve merhamet hislerimizi arttırabilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Bu yılın en stabil tahminleri, kadınlara güç verecek bir yıl olduğu yönünde olanlar. Söz konusu Satürn-Plüton hizalanması, kimi astrologlar tarafından 2020’nin ataerkilden anaerkil döneme geçiş olarak değerlendirilmesine bile vesile oldu. “Bu tesadüf, Plüton, Satürn ve ayın kuzey düğümlerinin yengeç burcunda olmasına sebep oluyor ve bu durumu anaerkile geçiş olarak değerlendirmek mümkün,” diyen McCarthy, Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Danimarka’nın Başbakanı Mette Frederiksen’ı işaret ederek ekliyor: “Pandemiyle savaşta en iyi sonuçları alan ülkelerin kadınlar tarafından yönetiliyor olması oldukça ilginç.”
Fotoğraf: Getty Images
Ghost of a Podcast isimli astroloji podcast’inin sunuculuğunu yapan Jessica Lanyadoo, “Yıl sonunda propaganda, haber ve özgür basınla alakalı sorunları gündeme getirecek gelişmelere sebebiyet veren birkaç tutulma yaşanacak,” diyor ve hatırlatıyor: “Haberlerin kaynağını kontrol etme ve bu sayede eleştirel olma gücümüz var.”
Tutulma dönemi etkisi yalnızca bununla sınırlı değil; aynı zamanda çevremizdekilerle nasıl ilişki kurduğumuz konusunda dikkatlice düşüneceğimiz bir döneme de işaret ediyor. Lanyadoo, “Bu dönem, diğerlerine karşı gösterdiğiniz ilgiyi nasıl ifade ettiğinizi görmenize ve duygularınızı ifade edebilmek için neler yapmaya ihtiyaç duyduğunuzu anlamanıza olanak sağlayacak,” diyor.
İşte dikkat edilmesi gereken tarihler: 5 Haziran’da yay burcunda yaşanacak ay tutulması, onun ardından 30 Kasım’da gelen ikizler burcundaki ay tutulması ve 14 Aralık’ta yay burcunda gerçekleşecek tam güneş tutulması.
Retrolar genel olarak olumsuz sonuçlar getirmekle suçlansalar da zaman zaman dikkatlice düşünmemiz için iyi fırsatlar sunuyorlar. Örneğin 13 Mayıs’tan beri süregelen ve 24 Haziran’a kadar devam edecek olan güncel Venüs retrosu, astrologlar tarafından ilişkilerimizi yeniden değerlendirmemiz gereken bir dönem olarak değerlendiriliyor. McCarthy konuyla alakalı olarak, “Benliğimizde derinlere gitme ve kendi değerimizi yeniden anlama şansına sahibiz,” diyor ve ekliyor, “Böylece ilişkilerimizi de geliştirmemiz mümkün.”
Öte yandan 9 Eylül’den 13 Kasım’a dek sürecek olan Mars retrosu ise pandeminin sonuçlarıyla yüzleşirken yaşayacağımız hayal kırıklığı ve siniri kontrol altında tutmaya çalışacağımız bir dönem olabilir. “Söz konusu dönem halihazırda var olan problemleri aktif olarak çözmeye çalıştığımız bir zaman dilimi,” diyen Lanyadoo ekliyor: “Karşılaştığımız sosyal ve sağlık problemleriyle savaşta bir araya gelme potansiyelimiz her zaman var.”
Son olarak, korkutucu sayılabilecek iki Merkür retrosu bizi bekliyor. Biri 18 Haziran-12 Temmuz arasında, diğeri 13 Ekim-3 Kasım arasında gerçekleşecek olan ve sismik bir değişimin yaşanabileceğini gösteren tutulmalar konusunda Nicholas, 3 Kasım’da gerçekleşecek olan ABD seçimlerini işaret ediyor ve durumun “pek iyi gitmeme” ihtimali olduğunu belirtiyor.
21 Aralık’ta kovada gerçekleşecek olan Satürn ve Plüton kavuşması, bilim, teknoloji ve inovasyon konularıyla ilgili yeni başlangıçlara fırsat verebilir. Bu durumu “Kova, zekice ve etkili her yolda yenilikçi olabilmek için bir işaret,” şeklinde açıklayan Nicholas ekliyor: “Söz konusu kavuşma birçok endüstriyi tanınmaz hale getiren değişiklikler yaratabilecek yıkıcı bir güce sahip. Umarım bu, dünya ve sürdürülebilir kaynaklarla çalışabilme yolunda bir çağrı olur.”
Kısacası astrologlar gelecekte olumlu değişimler olduğu konusunda hemfikir. Tüm yaşananları “Bu bir devrin sonu, bir diğerinin ise başlangıcı,” şeklinde özetliyor Nicholas, “Dünyayı yeni baştan yaratmak için istekli olmamızı sağlayacak bir umut var.”