Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Schwarzkopf Creme Supreme’in yeni marka elçisi, sevilen bohem stiline uyan ve boyandıktan sonra bile bakımlı görünen bukleleriyle, “minimum eforla maksimum sonuç” almanın tanımını yapıyor.
Zahmetsiz bir stilden bahsedildiğinde Sienna Miller'ın eline kimse su dökemez. İngiliz oyuncu, 2000'lerin başında beyaz perdede ilk kez boy gösterdikten sonra moda endüstrisinin gözdesi olmuştu. Ekran dışındaki bohem stili, dönemin umursamaz tarzını yeniden tanımlarken bir nesil genç kadını ve giyim tarzlarını derinden etkilemişti. Saç detayı, medyatik güzelin ekran önünde ve dışında sunduğu rahat cazibesinin önemli bir parçası. Doğal sarışın olan Miller, genellikle dağınık topuz tercih ediyor veya saçlarını açık bırakarak kıskandıracak doğallıktaki dalgalarıyla göz kamaştırıyor.
Schwarzkopf'un Creme Supreme markasının yeni elçisi olduğu duyurulan Miller, kahverengi ipek bluzu ve kendisiyle özdeşleşen kırmızı rujuyla zarif bir görünüm sunuyor. Ünlü oyuncu, “Saçın gerçekten de kişiliğin tanımlayıcı bir parçası olabileceğini düşünüyorum,” diyor ve sözlerine devam ediyor: “Ben biraz daha bakımlı durmasını istesem de benim saçlarım genellikle oldukça dağınık. Her zaman biraz karışık ve kaygısız bir havası var. Bu da muhtemelen benim 'minimum efor, maksimum sonuç' felsefemi yansıtıyor.”
Parlak bir saç rengi arayanlar için eşit renk dağılımı ve beyazlayan saçlarda yüzde 100 kapatıcılık sunan Creme Supreme, evde kullanmak için mükemmel bir seçim. Miller'ın zarif saç rengi, kendisi gibi yoğun programına ayak uydurmaya çalışırken saç bakımında lüks seçenekler arayan, stil sahibi kadınlar için Schwarzkopf'un nasıl sonuçlar sağlayabileceğini kanıtlıyor. Miller bu konuda şunları söylüyor: “İş için sık sık saçlarını boyayan biri olarak derinlemesine besleyici bakımın önemini çok iyi biliyorum. Schwarzkopf Creme Supreme, arzuladığım canlı ve kalıcı renkle birlikte saçlarımın hak ettiği bakımı sunuyor.”
Basitçe söylemek gerekirse “hayallerinizdeki renge, hak ettiğiniz bakımla kavuşmayı” vaat eden Schwarzkopf Creme Supreme tam olarak da bunu sunuyor. Yenilikçi formülü, rengin eşit bir şekilde dağılmasını ve saçın parlaklığını korumasını sağlarken yeni 3x Bonding HaptIQ Sistemi ise moleküler bilimden elde edilen bilgiler sayesinde her boyama aşamasında saçı koruyor. Saçın her bir telini boyama işlemine hazırlarken saçın yapısını pürüzsüzleştiren ve güçlendiren Bonding Pre-Serum, sürecin ilk adımından itibaren ipeksi ve sağlıklı görünüme sahip bir sonuç sağlıyor.
Saçlar sadece pürüzsüz ve parlak bir yüzeyden ibaret değildir. Aynı zamanda kendinizi nasıl hissettiğiniz üzerinde olağanüstü bir etkisi vardır. Bu nedenle saç bakımı ve rengi bir oyuncu olarak Miller'ın karaktere bürünme sürecinin uzun zamandır temel bir parçası olmuş. “Saç stilimi değiştirmek benim için her şeyi değiştirir,” diyor Miller ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu yüzden de bir role bürünürken karakterin saçının nasıl olması gerektiğine oldukça kafa yoruyorum. Bu, karakter için önemli bir temel oluşturuyor. Baştan karar verilmesi önemli.”
İster 1960'ların New York'unda Warhol'un ilham perisi rolünü oynarken kullandığı kısacık sarı saçları, ister 2000'lerin başındaki bilim kurgu femme fatale karakterinin omuz hizasındaki şık, seksi ve kumral saçları olsun saç rengi, Miller'ın ekranda geçirdiği dönüşümünün ayrılmaz bir parçası. Schwarzkopf'un Creme Supreme kampanyasında ise ünlü oyuncu sadece kendini oynayarak imzası olan sarı bukleleriyle şık bir etki yaratıyor. Klasik saç rengi sorulduğunda Miller şöyle diyor: “Sayısız saç rengi denedikten sonra özümde sarışın olduğumu fark ettim. Schwarzkopf Creme Supreme'le elde ettiğim bu sarı, beni gerçekten en iyi şekilde tanımlıyor.”
Sienna Miller ve Schwarzkopf Creme Supreme ile ışıl ışıl bir saç rengini deneyimleyin. Yeni Schwarzkopf Creme Supreme, Her Adımda Bakım Yapan Formül!