Işıltının Sıfır Noktası: Yağmur Yüksel'in Kusursuz Güzellik Manifestosu

Modern zamanların parlak yüzü Yağmur Yüksel, güzelliğin sadece dış görünümden ibaret olmadığını kanıtlayan bir isim. Ekranların büyüleyen oyuncusu, içten dışa yayılan bir enerjiyle her karede adeta ışığını yansıtıyor. Vogue Türkiye'nin bu özel röportajında Yüksel, kendi güzellik felsefesinin kapılarını ardına kadar açarak, bakım rutininin sırlarını ve teknoloji ile harmanlanan bakım anlayışını okuyucularla paylaşıyor. İçsel huzurun dış güzelliğe yansımasının en net örneği olan Yüksel, iYO teknolojileriyle kendine has bir güzellik yolculuğu çizdiğini aktarıyor.

Teknoloji ve güzelliğin kesişim noktasında iYO'yu nasıl keşfettiniz? 

Günümüzün hızlı değişen dünyasında, kişisel bakım teknolojileri gerçekten dikkat çekici bir alan. Özellikle ben gibi yoğun çalışan profesyoneller için, zamanı verimli kullanabilen akıllı çözümler çok kıymetli. iYO'nun Fakir Hausgeräte gibi güvenilir bir Alman teknoloji markasının ürünü olması, benim için ayrı bir güven kaynağı oldu. Set hayatının yorucu temposunda, kendime kaliteli zaman ayırmak her zaman zor olmuştur. İşte tam da bu noktada iYO, bana profesyonel bakım imkânı sağlayan teknolojik bir çözüm sundu. Markalarla çalışırken hassasiyetle seçim yaparım ve iYO'nun "içten dışa iyilik" sloganı beni derinden etkiledi. Teknolojiyi yakından takip eden biri olarak, sadece görünüşe değil, sağlığa ve özgüvene katkı sağlayan ürünleri tercih ediyorum. iYO ile olan yolculuğum böyle başladı ve şimdi onların marka yüzü olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Yoğun set temposunda cilt bakımına zaman ayırmak oldukça zor olmalı. iYO ürünlerini günlük bakım rutininize nasıl entegre ediyorsunuz? 

Kullandığım rutin kozmetik ürünlerim var elbette. Ama önemli olan bu ürünlerin destekleyici cihazlarla cilt tarafından emilimini sağlamak ve doğru teknolojilere sahip cihazlarla aynı zamanda profesyonel bir bakım ritüeli oluşturmak. iYO’nun benim için en güzel yanı set ışıkları, uykusuzluk, yorgunluk gibi cildimi etkileyen faktörlere karşı daha derinlemesine bakım yapabiliyor olmam. Vakitsizlik sebebiyle rutin bir şekilde profesyonel bakıma zaman ayırmam, saatlerce güzellik merkezlerinde kalmam neredeyse imkansız. Şimdiyse, evde televizyon izlerken hatta bazen uzun uçuşlarda dahi rutinimi bozmadan bakımlarımı yapabiliyorum. En kıymetlisi de bu.

“İçten dışa iyilik” mottosuyla yola çıkan bir markanın temsilcisi olarak, güzellik ve bakımın sadece dış görünüşle ilgili olmadığını düşünüyor musunuz? Bu konudaki görüşlerinizi paylaşır mısınız?

Kadınların hem dış görünüşlerine hem de iç dünyalarına verdikleri önem, bütünsel bir güzellik anlayışını ortaya koyuyor. Dış güzellik, bana göre özgüvenin bir yansıması. Cilt bakımı, saç bakımı ve genel görünümüne özen göstermek, bireyin kendine saygısını ve değerini ifade etme biçimidir diye düşünüyorum. Ancak, dış güzellik zamanla değişen, dönüşen bir kavram ve geçici. Bu yüzden, dış güzelliği destekleyen bir iç güzellikle birleştirildiğinde kişi kendi gerçek anlamını buluyor. İç güzellik kalıcıdır ve derin bir etkileyiciliğe sahiptir. İçsel güzellik, kişinin mutlu olmasından beslenir. Bana göre hem fiziksel hem de ruhsal olarak kendini kabul etmek, gerçek bir güzellik ışıltısı yaratır.

Sizce son yıllarda güzellik algısı değişti mi? 

Evet ne yazık ki değişti. Herkese göre farklı bir güzellik algısı var, bu normal ancak zeminde değişmemesi gereken kriterler var olduğuna inanıyorum. Fiziksel güzelliği vurgulayan kalıplardan uzaklaşmak gerektiğine inanıyorum. Kendine güven, bilgi, kültürel birikim ve içsel huzur çok daha önemli, değerli. Örneğin, bir kadının sevdiği bir kitaptan bahsederken yaydığı enerji ve gözlerindeki tutku, güzelliğini tanımlayan öncelikli şey olmalı. Sonuç olarak, bir kadının güzelliği yalnızca nasıl göründüğünde değil, nasıl hissettiği ve hissettirdiğinde saklı. Güzellik, kendi potansiyelini keşfeden, hem iç dünyasına hem de dış görüntüsüne özen gösteren kadının ışığında anlam kazanır. Ve kadınlar önce kendilerini daha iyi hissetmek için kendilerine bakmalılar. Kendilerinin en iyi versiyonunu keşfettiklerinde de daha mutlu olacaklar.

Biraz ışıldayan cildinizin sırlarını konuşalım. Derinlemesine cilt temizliği sizce önemli mi, bu konudaki yaklaşımınız nedir?

Set yaşamı cilt için gerçek bir zorlu süreç. Günde saatlerce ağır makyaj, yoğun ışıklar ve makyaj malzemeleri cildi gerçekten yıpratıyor. Sürekli olarak farklı makyaj bantları, yoğun fondötenler ve çekim stresinin etkisiyle cildin nefes alması zorlaşıyor. İşte tam da bu noktada Sonic Face Cleansing Brush hayat kurtarıcı rol oynuyor. Cilt bakımında derinlemesine temizlik, set makyajlarından ve günlük kirlere kadar biriken tüm tortuların arındırılması açısından hayati. Titreşim teknolojisi sayesinde cildin derinliklerine nüfuz eden bu cihaz, normal temizleyicilerin yapamadığı kadar etkili bir bakım sağlıyor. Üstelik farklı cilt tipleri için özel başlıkları var; hassas, normal ve yağlı ciltler için ayrı ayrı çözümler sunuyor. Set sonrası makyaj kalıntılarını tamamen temizleyerek cildin nefes almasına ve yenilenmesine destek oluyorum. Özellikle yoğun makyaj günlerimde bu temizlik rutini benim için adeta bir arınma töreni gibi. Cildin gerçek dokusunu ve doğal ışıltısını koruyabilmek için derinlemesine temizlik şart.

LED ışık teknolojileri cilt bakımında çok konuşuluyor. Siz bu teknolojiden nasıl faydalanıyorsunuz?

LED ışık terapisi, cildimin yenilenmesi ve güçlendirilmesinde gerçekten devrim yaratan bir teknoloji. iYO Led Light Face Mask ile farklı renklerdeki ışık tedavileri sayesinde cildin kendini onarmaya teşvik ediyorum. Kırmızı ışık kolajen üretimini destekleyerek yaşlanma karşıtı etki gösterirken, mavi ışık bakterileri yok ederek akne ve sivilce sorunlarını azaltıyor. Sarı ışık ise cildin parlaklığını artırıyor ve yorgun görünen cilde can veriyor.

İçten dışa iyi görünmek için cilt bakımı yeterli mi? Siz başka nelere dikkat ediyorsunuz?

Güzellik ve sağlık sadece dış bakımla sınırlı değil. Bulunduğunuz ortamın hava kalitesi de cildinizi ve genel sağlığınızı doğrudan etkiliyor. İYO Air Sence X Hava Temizleyici'yi kullanmaya başladıktan sonra evimin havasındaki değişimi net olarak gördüm.
Özellikle İstanbul gibi yoğun trafiğin ve kirli havanın olduğu bir şehirde yaşarken, evimin güvenli bir alan olması çok önemli. Bu cihazı kullanmaya başladıktan sonra, gözle görülür bir farklılık yaşadım. Sabahları daha tok ve dinç uyanıyorum, nefes alışım daha rahat. Set dönüşü yorgunluğumu attığımı ve stresten uzaklaştığımı hissediyorum. Sadece havayı temizlemekle kalmıyor, aynı zamanda ortamın nemini ve sıcaklığını da kontrol ederek sağlıklı bir yaşam alanı oluşturuyor. Kirleticilerden, alerjenlere, sigara dumanından toz zerreciklerine kadar her şeyi süzüyor ve gerçek anlamda temiz bir nefes almanızı sağlıyor. İçten dışa güzellik ve sağlık işte böyle başlıyor - temiz bir ortamla, rahat bir solukla.