Gigi Hadid'in Güçlü ve Etkileyici Dünyası

Rabanne, sizin için bir marka olarak ne ifade ediyor? Markanın neyi temsil ettiğini düşünüyorsunuz?

Rabanne benim için güçlü bir markadır. Güçlü, etkileyici, çekici... Odaya girdiğinde kendine ait bir alan yaratan biri gibi.

Audrey Hepburn, Brigitte Bardot, Jane Fonda, Françoise Hardy gibi isimler, Monsieur Rabanne’ın ilham perileri olmuştur. Güçlü ve akılda kalıcı kadınlardan oluşan bu harika kadronun bir parçası olmak nasıl bir duygu?

Harika! Markanın uzun zamandır hayranıyım. Birçok ikonik ilham perisine sahip oldular ve moda tarihinin önemli bir parçası oldular. Bunun bir parçası olmak ve bu kadar harika bir ekiple çalışmak gerçekten muazzam bir duygu.

Rabanne kadınını nasıl tanımlarsın?

Kendine güvenen, güçlü, çekici, enerjik. Etkileyici.

Rabanne’ın manifestosu, bir sonraki nesli daha yaratıcı ve kapsayıcı bir gelecek inşa etmeye teşvik etmektir. Bu değerleri sizin de benimsediğinizi düşünüyor musunuz?

Elbette, tamamen katılıyorum. Bu teşvik etme sürecinin büyük bir kısmı, insanların kendilerini ifade etmenin yollarını bulmalarını teşvik etmekle ilgili; kendilerini güçlü ve güne hazır hissettiren şeyleri keşfetmeleriyle ilgili. Hiç kimse sabahları mükemmel hissetmeden uyanmaz, kim olduğunuz fark etmeksizin. Hepimiz dünyaya çıkabilmek için kendimizi güçlendirecek şeyleri bulmalıyız. Parfüm, bu konuda güçlü bir araç olabilir.

İlk kez bir Rabanne parfümüyle ne zaman tanıştınız ve o anla ilgili anılarınız nelerdir?

Geçmişteki eski bir sevgilim Rabanne for Men kullanıyordu. Bu yaklaşık 10, belki 13 yıl önceydi. Sanırım bu, genç ve eğlenceli bir dönemimi hatırlatıyor. İlk kez bir Rabanne parfümünü ne zaman kokladığımı tam olarak hatırlamıyorum ama düşündüğümde bir tür zaman makinesine biniyor gibi hissediyorum; o döneme ait küçük film kesitleri aklıma geliyor ve bu her zaman eğlenceli oluyor.

Million Gold For Her'de neyi beğeniyorsunuz? Kokusu nasıl, sizin için hangi notaları içeriyor?

Million Gold For Her, Rabanne’ın bir Maison olarak hissettirdiği şekilde bir kokuya sahip. Güçlü ve güzel. Gül, lavanta ve diğer çiçek notaları içeriyor. Sanırım yasemin de var ve tuzlu, mineral musk alt tonları da mevcut. Dengesi çok hoşuma gidiyor. Kişiliğimin birçok yönü maskülen bir taraf taşıdığı için, parfümlerde feminen ve maskülen unsurların karışımını seviyorum.

Bir parfüm seçerken nasıl karar verirsiniz? 

Yeni ve beğendiğim bir parfüm bulduğumda, önce bir süre tek başına kullanırım. Ardından koleksiyonuma eklerim. Koleksiyona eklendikten sonra diğer parfümlerle karıştırmaya başlayabilirim. Bu neredeyse duygusal bir simya gibi; o gün nasıl hissetmek istediğinizi ve bu duyguyu yaşamanıza yardımcı olacak kokuyu bulmaya çalışıyorsunuz. Her parfümün ilham verdiği duygular veya düşüncelerle karıştırmak eğlenceli bir süreç.

Farklı parfümler bana farklı duygular yaşatır ve kişiliğimin çeşitli yönlerini ortaya çıkarır. Genel olarak, çiçeksi parfümleri ya da çiçeksi bir notanın biraz daha derin bir şeyle karıştırılmış halini severim. Koku, beyninizin bazı bölgelerini uyarır. Kendinizi ifade etmenin harika bir yolu olabilir ve insanlar kendilerini ifade etmenin yollarını bulduğunda, hayat çok daha eğlenceli hale gelir.

Million Gold For Her parfümünü üç kelime ile nasıl tanımlarsınız? 

“Canlandırıcı” derim. Bir şey beyninizin bir kısmını uyandırdığında hoşuma gider. İkinci kelimem “çekici” olurdu. Üçüncüsü, sadece “çiçeksi” demek zor çünkü bu daha fazlası. Tanımlayıcı bir kelime yerine “hissiyat” kelimesini kullanacağım. “Gizemli” derim.

Şişe tasarımında neyi beğeniyorsunuz? Onu farklı kılan nedir?

Şişe gerçekten çok güzel. 1 Million for Him’in külçesini her zaman beğenmiştim. Bu şişe, ona mükemmel bir kadınsı alternatif olarak tasarlandı. Takı gibi görünüyor ve aynı zamanda keskin bir hava, neredeyse tehlikeli bir izlenim veriyor. Hem zarif hem de etkileyici bir tasarıma sahip.

Million Gold For Her güçlenme ve mükemmeliyet temasını işliyor. Güçlenme sizin için ne ifade ediyor?

Güçlenme benim için kendini bulmak ve bunu her yönden cesurca ifade etmek demektir. Özür dilemeden, kendi işini ve değerini bilmek ve başkalarının düşünceleri veya dünyanın üzerinize koymaya çalıştığı şeyler yüzünden bu değeri küçültmemek anlamına gelir.

Mükemmelliği nasıl tanımlarsınız?

Mükemmellik, her gün uyanıp yeni bir şeyler öğrenmeye çalışmak demektir. Asla öğrenmenin fazla olduğunu hissetmemek gerekir. Mükemmellik, sürekli olarak yükselmeye devam etmektir.

Million Gold For Her kampanyasını nasıl tanımlarsınız? Mesajı nedir? Hangi duyguları uyandırmasını veya ilham vermesini umuyorsunuz?

Parmak şıklatmak, yıllardır Million kampanyalarının klasik bir unsuru olmuştur. Bu kampanyada da parmak şıklatma unsuru yer aldı; çünkü parfümü sıktığınız an bir dönüşüm yaşıyorsunuz. Sıkınca, sizi altın, ışıltılı bir dünyaya taşıyor ve her şey adeta sizin lehinize çalışıyor gibi hissediyorsunuz.

Kampanyanın resmi şarkısı, Beyoncé'nin Renaissance albümünden “Pure/Honey” şarkısı. Bu şarkının kampanya için doğru bir seçim olmasını sağlayan nedir?

Aslında reklamı çekerken çoğunlukla Beyoncé’nin “Ego” şarkısını dinliyordum, “Pure/Honey” şarkısının resmi şarkı olacağını öğrenmeden önce. Bu oldukça komik! Beyoncé’nin şarkısıyla sonuçlanacağımızı bilmiyordum ama kesinlikle kampanyanın enerjisini yansıtan bir hava aldım. “Ego”yu, kampanyanın enerjisini anlatan eğlenceli bir ikinci şarkı olarak düşünüyorum, sanki “Büyük bir egom var” gibi. Bazen büyük bir ego takınmanız gerekiyor. Ve tabii ki, Million doları da takınmanız lazım.

Ve tabii ki, Beyoncé’nin sesi bence tam anlamıyla bal gibi. O ses her şeyin üstüne çok yakışıyor... Bu parfümü koklamak ve dışarı çıkmak, sizi Beyoncé dinliyormuş gibi hissettirmeli. Million Gold For Her, onun gibi: seksi, güçlü, harika ve etkileyici.

Çekimlerin en iyi kısmı neydi?

Moses [Sumney] Million Gold Men parfümünün erkek yüzü. Moses ile birlikte olmak ve dans edebilmek çok keyifliydi. Şu anda o reklamı düşündüğümde dans etmek istiyorum. Stephen Galloway hareket direktörümüzdü ve bu nedenle sürekli dans ediyorum, tabii ki kameranın önünde, Steven kameranın arkasında benimle dans ediyor. İşte bu tür anılar her zaman aklımda kalıyor. İnsanlar bir kampanya, video, billboard veya reklam görüyorlar ve sadece nihai ürünü görüyorlar, ama arkasındaki anılar ve sevdiğim insanlarla bir şeyler yaratmak gerçekten çok eğlenceli. Bu, en çok hatırladığım kısım.

Beyoncé’nin hayranı mısın? 

Beyoncé'nin bir şarkısının kampanyanın parçası olması benim için büyük bir onur! Beyoncé, sesinin bir şeyde kullanılmasını istemezse kesinlikle hayır der. Bu nedenle, sesinin benim üzerimdeki bir videoya eklenmiş olması büyük bir onur.

Kendi stilinizi nasıl tanımlarsınız ve kuralları çiğnemeyi sever misiniz?

Kuralları, eğer doğal hissettiriyorsa çiğnemeyi severim. Giyindiğim şeyler tamamen o günün ruh halime bağlıdır; daha feminen hissettiğimde ya da işlevsel olmaya ihtiyaç duyduğumda, örneğin kızımı parka götürürken. Ama ne olursa olsun, her zaman kendi cildimde rahat hissetmeme odaklanırım. Yani, seksi giyinmem gerektiğinde bile kendime güvenerek giyindiğim şeyler tercih ederim. Rahatlık seviyenizi sürekli düşünmenizi gerektiren kıyafetler, bulunduğunuz anı yaşama yeteneğinizi azaltır. Bu yüzden, en iyi şekilde kendim olabilmek için nasıl görünebileceğimi düşünmeye çalışırım, ki bu da rahat olmaktan geçiyor.

Tarzınız yıllar içinde gelişti mi? Anne olmanın stilinizi etkilediğini düşünüyor musunuz?

Stilim kesinlikle gelişti; kendimi daha iyi tanıyorum. Modadan sapmaktan korkmuyorum. Farklı ve alışılmadık şeyler giymeyi seviyorum. Sokakta yürürken diğer insanların tarzlarında beğendiğim şey de bu; kendilerini ifade ettiklerini görmek hoşuma gidiyor, bu benim tarzım olmasa bile.

Ve kesinlikle, eğer beni Pennsylvania'da kızımla yakalarsanız, deli bir muumuu tulum ve Crocs giymiş olacağım ve bu konuda oldukça iyiyim. Yani, beni hangi gün bulduğunuza bağlı olarak değişiyor.

Feminenlik kelimesinin günümüzde ne anlama geldiğini düşünüyorsunuz?

Bana göre, feminitelik, doğuştan sahip olduğumuz bir güçtür. İçimizdedir. Kadın olmayı seviyorum. Kadınları seviyorum. Kendimizi ifade etme şeklimizi seviyorum. Feminitenin aynı anda hem güçlü, hem nazik, hem de etkileyici olabilmesini seviyorum.

Arkadaşların seni nasıl tarif eder?

Arkadaşlarım beni genellikle sakin, yaratıcı biri olarak tanımlar. Ayrıca, bu sakinlik ile bağlantılı olarak, çoğu kişinin düşündüğünden daha rahat ve eğlenceli biri olduğumu söylerler..

Kişisel bir mantranız var mı?

Bilmiyorum, kesin bir mantram olduğunu söyleyemem. Hayatımın bazı dönemlerinde bir mantraya sahip olmuş ya da belirli bir bakış açısına sahip olmuş olabilirim, ama o dönemi geçtikten sonra… Bilmiyorum. Devam ediyorum. Klasik bir Boğa burcu olarak hayatın ritmiyle, iniş çıkışlarıyla barış içindeyim. Her iki tarafın da faydasını görüyorum. Her şeyde bir ders bulmaya çalışırım. Eğer bir mantrayı adlandırmak zorunda kalsaydım, sanırım "bir gün bir seferde" olurdu.

Yetişkin bir insan olarak modellik hakkında en çok neyi seviyorsun? Hangi tür işlerden en çok keyif alıyorsun? Ne zaman en fazla eğleniyorsun? Model olmanın en zorlayıcı yönleri neler?

Şu anda model olmanın eğlenceli yanı, annelikle olan zıtlık. Kızım babasıyla olduğunda, çalışmak için en çok bu zamanı değerlendiriyorum. Bu dönemde işe koyulup, benim için gerçekten anlamlı olan projeleri tercih ediyorum. Sonuç olarak, gerçekten tatmin edici ve orada olmak istediğim bir dolu işten oluşan bir programım oluyor. Ayrıca, birlikte ebeveynlik yaptığım için şanslıyım; işe gittiğimde gerçekten işime odaklanabiliyor ve tüm gücümü vererek en iyisini yapıyorum. Bu dengeyi bulmak, hem anne olarak hem de model olarak kendime olan güvenimi artırdı. "Tamam, bunu çözebilirim ve olmak istediğim her şeyde iyi olabilirim" dedim. Ancak bunun herkes için korkutucu olabileceğini düşünüyorum.

Bir iş kurmak veya bir marka oluşturmak isteyen kişilere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Bir şeyler üretmek için bunu yapmayın; kendiliğinden ve doğal bir şekilde ortaya çıkan bir şey bulana kadar bekleyin. Bu, yaratıcılığınızı en kolay şekilde sergilemenin ve markanızın uzun ömürlü olma ihtimalini artırmanın en iyi yoludur. Yaptığınız iş ile gerçekten bağlantı kurduğunuzda işler zorlaşır ve bağlantı kurmadığınızda daha da zorlaşır. Günümüzde tüketiciler çok akıllı ve bir şeyin samimi olup olmadığını, yaratıcısının buna ne kadar içten bağlı olduğunu hissedebiliyorlar. Bu yüzden acele etmeyin ya da zorlamayın.

İş dışında nasıl giyinmeyi seversiniz? Hafta sonu için belirli bir kıyafet tercihiniz var mı veya sıkça tercih ettiğiniz bir kombininiz var mı?

Genellikle kot pantolon ve tişört tercih ederim. Bu kıyafetler, işte ve iş dışında hayatımın her iki yönüyle de uyum sağlayacak şekilde stilize edilebilir.

Yoğun bir haftanın ardından nasıl rahatlıyorsunuz? Herhangi bir suçluluk duygusu yaratan keyifli alışkanlığınız var mı?

Bu keyiflerin tadını çıkarırken hiçbir suçluluk duygum yok. Sıfır. Ama gerçekten sessizlik ve yalnız kalmayı çok severim. Gündüzleri bu kadar çok insanın arasında olduğunuzda, herkesin enerjisini alabilirsiniz. Bu yüzden evde kalıp bir mum yakmak, eğer biri varsa bir masa oyunu oynamak hoşuma gider. El işlerine bayılıyorum. Çoğu insan için sakinleştirici olmayabilir ama suç belgesellerini çok seviyorum. Suçla rahatlamak hoşuma gidiyor.

Seni güzel hissettiren şey nedir? 

Beni iyi hissettiren ve rahat ettiren şeyler. Ayrıca, arkadaşlarımın ve sevdiklerimin beni gerçekten görebildiği, kendimi iyi ve mutlu hissettiğim anlarda. O zaman başkalarının da beni daha güzel gördüğünü düşünüyorum.

Hayatınızın bu aşamasında güzelliği nasıl tanımlarsınız ve bu daha gençken güzelliği nasıl tanımladığınızla ne kadar farklı?

Boğa burcu olmam mı bilmiyorum ama, hayatımın her döneminde zihniyetimin aynı kaldığını düşünüyorum. Nasıl açıklayabilirim? Kendimi her zaman aynı nedenlerle güzel hissettim: Kendime, sağlığıma, ruh halime, çevremdeki insanlara ve bulunduğum ilişkilere özen göstermek gibi. Kendimi iyi hissettiğimde ve bu şeyler dengede olduğunda, kendimi güzel hissediyorum.

Parfümle ilgili en eski anınız nedir? 

Tam olarak hatırlayamıyorum ama şişeleri net bir şekilde canlandırabiliyorum. Annemin banyosunda güzel bir şişe tepsisi vardı. Sadece kokuları denemek için sıkmakla kalmıyor, aynı zamanda şişelere de ilgi duyuyordum. Küçük yaşlarımda, şimdi olduğu gibi, yaratıcılık, ürün yapımı ve tasarıma olan ilgim böyle başladı. Farklı şişelerin insanı nasıl hissettirdiği, parfümün dışarı çıkarken oluşturduğu hissiyat beni cezbediyordu. Şimdi parfüm düşününce, çocukken de ürünlere ve tasarıma ilgi duyduğumu fark ediyorum.

Parfümü nasıl kullanmayı seviyorsunuz? 

Parfümü bileklerime, göğsümün ön kısmına, boynuma ve saçımın boynumla birleştiği arka kısmına uygularım. Birinin bana sarıldığında bu kokuyu almasını seviyorum.