Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Mother of Pearl, bilinçli tasarım ile çağdaş ve giyilebilir parçalar üretme sanatını bir arada barındıran markalardan. Kreatif direktör Amy Powney, tüketicilere alışveriş yapmadan önce markaları sorgulamalarını tavsiye ediyor. “Organik, doğal kumaşları tercih ederim. Markaya ürünün nerede üretildiğini ve hazır giyim işçilerine geçinmelerine yetecek ücreti ödeyip ödemediklerini sorarım” diyor.
Markanın tasarımcısı Maggie Hewitt “Kıyafetlerimizi kimin yaptığını bilmek giderek daha da önemli hale geliyor. Onlar hayatımızın birer parçası” diyor. Sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda şeffaflık önemli bir ilke. Maggie Marilyn bu konuda her zaman açık sözlü olup, kıyafetleri kimin ürettiği, materyallerin nereden alındığı ve tedarik zinciri gibi mevzularda müşterilerine bilgiler vererek, olabildiğince transparan bir politika izleme konusunda hassas davranıyor.
Tasarımcı, markasını piyasaya sürdüğü günden bu yana, koleksiyonlarında hiçbir zaman deri ve kürk gibi hayvanlardan elde edilen dokular kullanmadı. Stella McCartney, tabiat ve canlılar söz konusu olduğunda etik ilkelere örnek bağlılığının yanı sıra bu konuda teknolojiyi de en ileri seviyede kullanan markaların başında. Biyomühendislik ürünü örümcek ipeğinden mantardan üretilen deriye ve geri dönüştürülmüş okyanus plastiğine, koleksiyonlarda kullanılan yenilikçi doğa dostu materyallerle, ne markasının sürdürülebilirliğe olan bağlılığından ne de lüks tasarım anlayışından ödün veriyor. 2018 yılında Wired dergisine verdiği röportajda, “Başlangıç noktası tasarım değil. Başlangıç noktası sürdürülebilirlik” demişti McCartney.
Tommy Jeans bu sezon sunduğu yüzde 100 geri dönüştürülmüş denim tasarımlarında, hazır giyim üretim tesislerinin zeminlerinden toplanan pamuklu kumaş artıklarını kullanıyor. Aynı tasarım grubuna hayat veren bir diğer kaynaksa, otelcilik sektöründen temin edilen ve yenilikçi bir teknikle yeniden işlenen yatak çarşaflarının kumaşları. Geri dönüştürülmüş pamuk kullanımında sektör ortalaması yüzde 30 iken Tommy Jeans, yüzde 100 geri dönüştürülmüş pamuklu denim kullanıyor.
Kurtarılmış eski stok malzemelerini ve kullanılmış giysileri yeniden değerlendirerek sürdürülebilir kumaşlardan çabasız ve kadınsı tasarımlar yaratan Reformation, çevreye duyarlı markalardan. Reformation aynı zamanda, sağlık kurumlarına yardım konusunda da faal ve bilinçli bir marka.
Hızlı modaya ve israfa karşı durarak her koleksiyondan sadece küçük bir seri üreten House of Sunny, yılda sadece iki sezonluk koleksiyon tasarlıyor. Bu duruş, tasarım ekibinin sürdürülebilir kumaşları ve üretim yöntemlerini araştırmak ve tedarik etmek için zaman kazanmasına da olanak tanıyor. Sürecin her daim etik olmasını önemseyen House of Sunny, yurtdışındaki üretim ortaklarını da sık sık kontrol amaçlı ziyaret ediyor. Sadece iyi hayvan yetiştiriciliği yapan üreticilerin yünlerini kullanıp, en sürdürülebilir malzemeleri seçmenin yanı sıra israfı azaltmak için etiketlerini de arta kalan kumaşlardan tasarlıyor.
Sürdürülebilir uygulamalara ve ziyanı azaltmaya kararlı olan Kopenhag merkezli Stine Goya, “Hiçbir şekilde mükemmel değiliz ve asla bunu iddia etmeyeceğiz” diyor. "Amacımız şeffaf olmak. Paydaşlarımız ve müşterilerimizle birlikte hedeflerimizi tutturmanın çok ötesinde sorumluluklar almayı amaçlıyoruz."
Sürdürülebilir modanın tanınan destekçilerinden Simon Miller’ın çantaları, it-girl’ler arasında da en sevilenlerden. Üretim sürecinde organik atölyeleri ve ozon teknolojisini kullanarak doğaya olumsuz etkiyi en aza indirgeyen marka, aynı zamanda su israfının da önüne geçiyor.
Tasarımlarına, “Daha iyi olanı satın al, sonsuza kadar kullan” ilkesiyle hayat veren COS, sürdürülebilir modaya desteğini duyurdu. Markanın yeni hedeflerinden biri, en geç 2030 yılına dek, yüzde 100 geri dönüştürülmüş ve daha sürdürülebilir kaynaklı malzemelerle koleksiyon oluşturmak.
“Sürdürülebilirlik konuşmakla ilgili değil, yapmakla ilgili” diyen Gabriela Hearst, geçtiğimiz Eylül ayında, New York Moda Haftası kapsamında ilk karbon nötr moda şovunu gerçekleştirdi. Doğaya zarar vermeden arzulanan tasarımlar yapma konusunda lüks modanın güçlü kalelerinden Hearst, EcoAct ile işbirliği yaparak karbon ayak izini en aza indirdi ve Kenya’daki Hifadhi-Livelihoods Projesi’ne büyük ölçekli bir bağış yaptı.