Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
İflah olmaz romantik Tom'un aşka inanmayan Summer'la 500 gününü anlatan film gerçek bir anti-romantizm. Tom'un romantik, etkileyici aşkına rağmen kayıtsız kalabilen Summer film aşkı romantize etmekten çok aşkın realist yanını gösteriyor.
Birlikteyken birbirini seven ve saygı duyan çiftler ayrılınca tüm o sevgi ve saygı nereye gidiyor? Vince Vaughn ve Jennifer Aniston'ın başrolleri paylaştığı The Break-Up da tam olarak bunu anlatıyor. Birbirlerinin ruh eşi olan Gaby ve Brooke ayrılınca işler hiç olmadığı kadar çirkinleşiyor.
Karikatürist olan Holden bir gün Alyssa ile tanışır ve ilk görüşte aşık olur. İmkansız aşk olmasının nedeni ise Alyssa'nın lezbiyen olmasıdır. Holden'ın bu içinden çıkılmaz traji-komik durumunu anlatan Kevin Smith yapımı filmin başrollerinde Joey Lauren Adams ve Ben Affleck yer almaktadır.
İnanılmaz oyuncu kadrosuyla dikkat çeken Closer iki çiftin birbirleriyle tanışınca tüm ilişki dengelerinin bozulmasını anlatıyor. 2004 yapımı filmde, Julia Roberts, Natalie Portman, Jude Law ve Clive Owen'ın canlandırdığı karakterler romantize edilen sonsuz aşk tabularını yıkıyor.
Oscar adayı Gone Girl, 5. evlilik yıldönümlerinde Nick'in karısını Amy'nin kaybolmasıyla başlıyor. Sevdiği kadını arayan Nick'in film boyunca aslında o kadar da masum olmadığını görürken asıl aldatan bir kadının neler yapabileceğini de hayretler içinde izliyoruz.
Woody Allen klasiklerinden biri olan Husbands and Wives filminin senaryosu, en yakın arkadaşları boşanacağını söyleyince çiftin kendi evliliklerindeki hataların su yüzüne çıkması üzerine kurulmuştur. Sanki kurmacadan çok bir kadın-erkek ilişkisi ve evlilik üzerine bir belgesel tadı veren filmde Wood Allen'ın pesimistik bakışaçısı Anti-Sevgililer günü için ideal bir seçim!
Quentin Tarantino'nun seri filmlerinden olan Kill Bill filminde, 4 yıllık komadan uyanan gelin, hamile olduğu çocuğunun öldüğü öğrenince bunun sorumlusu olan damattan ve diğer herkesten intikam almaya karar veriyor. Uma Thurman'ın etkileyici performansı gerçekten kızgın bir kadının neler yapabileceğini anlatıyor.
Obvious Child klişelerden kaçan, doğal ve gerçeğin anlatıldığı, sıradan kişilerin yer aldığı bağımsız bir dram filmi. 20'li yaşlarında komedyen Donna'nın tek gecelik ilişkisi olan Ryan'dan hamile kalmasını ve bu dönemde kendini ve kadınlığını keşfedişini izliyoruz.
1989 yapımı The War of the Roses, Rose ailesinin boşanmaya karar verince başlayan sancılı ayrılık sürecini anlatıyor. Film afişinde yazan 'Bazen hayatta bir film senin yeniden ve yeniden aşık oluyormuşsun gibi hissetmeni sağlar. Bu film o film değil.' sloganıyla bile neden mükemmel bir Anti-Sevgililer günü filmi olduğunu açıklıyor.
Romantik filmlerdeki aşka, aşık olduğumuz için romantik film izlemek isteriz çoğu zaman ama Punch-Drunk Love filminde romantize edilen garip aşk herkesin kolay kolay istediği tarzda bir aşk değil. Adam Sandler tarafından canlandırılan manik depresif, toplumdan dışlanmış Barry'nin Emily Watson tarafından canlandırılan Lena karakteriyle arasında filizlenen tuhaf aşka, aşkın hiç görmediğiniz bir yüzünü görmek adına Punch-Drunk Love filmine şans verin!
Her şey yazmakta güçlük çeken bir yazarın aşık olacağını düşündüğü ve kendi için idealize ettiği Ruby Sparks karakterini yaratmasıyla başlıyor. Yarattığı karakterin gerçek olduğunu gören Calvin hayatının aşkını bulduğunu sanırken hayatının hayal kırıklığını yaşıyor. Aslında hayallerinizdeki aşkın gerçekte o kadar güzel olmadığını anlamak için Anti-Sevgililer gününden daha iyi bir gün olamaz.
Revolutionary Road, gelmiş geçmiş en romantik aşk hikayelerinden biri olan Titanic'ten sonra Leonardo DiCaprio ve Kate Winslet'in yıllar sonraki acı buluşması. 1950'lerin ortasında her şeyin karışık olduğu dönemde banliyöye taşınan bir çiftin yaşadığı zorlukları anlatan film sadece aşkı değil amerikan rüyasını da seyircinin yüzüne çarpıyor.
Film, Sex Pistols grubunun gitaristi Sid Vicious ve sevgilisi Nancy Spungen'in sorunlu, trajik ilişkisini konu alıyor. Hollywood efsanesi Chelsea Oteli'ne de rastlayabileceğiniz punk dünyasının en büyük aşkını anlatan filmin sonunda verilen mesaj ise çok net; aşk ne kadar büyük olursa olsun zehirler ve öldürür.