Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
1999'da Jimmy Bradley adında bir şef tarafından Chelsea semtinde açıldı. The Red Cat konsept kavramından kaçınılmış, olağanüstü lezzetli yemeklerin olağanüstü rahat bir ortamda profesyonelliğin ötesi bir hizmet anlayışı ile sunulduğu sevimli bir yer. Bradley ve ekibi 'iyi' ile 'büyük' arasında fark olduğuna inanarak küçük şeylere odaklanırlar. The Red Cat Bradley'in konukseverlik konusundaki efsanevi taahhütünün bir uzantısıdır. Bradley 'Nerede yaşadığım ve çalıştığım veya seyahat ettiğim önemli değil, her zaman özel bir lokanta var, müşterileri için her şeyi yapabilen" diyor. The Red Cat barında bir şeyler içip yiyebileceğiniz gibi, akşam yemeğine çıkmak için arkadaşlarınızla bir araya gelebileceğiniz iyi yemek ve iyi insanların buluştuğu bir restoran. Yeni Amerikan Mutfağından yemeklerin sunulduğu restorantta öğle ve akşam yemekleri yanında brunch menüsü de bulmak mümkün. Yeşil Fasulye kızartması mutlaka tadılmalı.
Popüler küçük Fransız bistro West Village'da kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği sunuyor. Büyüleyici ve şık ortamda şef Jody Williams'ın rustik küçük tabakları caz ve sohbetle canlı hale geliyor. Fransız klasiklerinden ipuçları taşıyan menüde, zeytinyağı ile çırpılmış yumurta, tuzlu prosciutto ve üstü parmesanla kaplı köy ekmeği en popüler olanlarından. Ve tereyağlı gevrek ve taze kruvasanlar tatlı ve taze mevsim meyveleri ile servis edilir.Köpüklü ve kusursuz bir kapuçino bu lezzetli yiyeceklere iyi eşlik edecektir.
Bir tribeca sıcak noktası, rustik İtalyan mutfağı, sevimli bir ortam. Robert De Niro'nun bölgedeki restaurantlarından biri. Şarap şişesi kaplı raflar, alüminyum lambalar, mutfak yakınında barda büyük meyve sepetleri. Yemekler şehrin en yetenekli aşçılarından Andrew Carmellini'ye emanet.
West Village'da samimi, küçük ama çekici Fransız Bistro'su. Lezzetli yemekleri ve samimi ekibi ile daha çok mahallelinin uğrak noktası, arkadaşlarla, aile fertleri ile ya da iş ortaklarınız ve potansiyel müşteriler ile haftaiçi her gün kahvaltıda ya da öğle ve akşam yemeğinde ya da hafta sonları brunch da buluşabilirsiniz. Somonu, bifteği, sıcak mozerallası ve domates salatası nefis.
Huzurlu ve pastoral West Village restaurantı, Akdeniz mutfağı ağırlıklı. Burası güzel insanların güzel yemekler yedikleri bir yer olmanın yanında bir buluşma noktası. Herşey çabasız güzel, yemeğin sonunda yenen yumuşak Jack Daniels karamel soslu tereyağı serpiştirilmiş elma tartı gibi. Barı devamlı müşterileri ile çok meşgul, haftasonu rezervasyon şart. Sote edilmiş pancar salatası ile başlayabilirsin, gevrekleştirilmiş hindiba yeşillik ve su teresi elma sirkesi ile soslanmış fıstıklı keçi peyniri ile devam edebilirsin ve her günün özel spesiyalinden birini seçebilirsin. Pazartesi Lazanya, Salı Bourbon'lu meatloaf veya Çarşambaları karnabahar gratin veya Pazarları büyük bir çukur tabakta makarna ve köfte gibi.
Eğer burada daha önce bulunduysanız Bill Clinton ile Obama'nın son zamanlarda öğle yemeklerinde bu restaurantı seçtiğini fark etmişsinizdir. Il Mulino kesinlikle bir Slick Willy türü. Restaurant New York'ta bir kurum. Sıcak bir nokta, şehirden çok insan kesinlikle buranın en iyisi olduğunu düşünüyor, servisi soğuk ve yemekleri ağır olmasına rağmen. Il Mulino'da yemek yemek toleransın egzersizi, bu toleransı güzel yemekler ve zengin Italyan menüsü için sağlıyorsunuz. Şarap seçkisi de nefis.
Modern, arka bahçesinde rustik ortamda ev stili Yeni Zelanda yemekleri sunulan şık ve lezzetli bir restaurant. Yeni Zelandalı Matt Lambert, bazı klişeleri çürütmek ve vatanıyla ilgili birkaç beklentiye meydan okumak için görevde. Vahşi , engebeli arazisi ve rugby takıntısı ile ünlü bir ülkede yetişen bir şef için, mutfağı şaşırtıcı derecede ince, düşünceli ve bazen oldukça da hassas. Eğer buraya kuzu bulmaya gelirseniz hayal kırıklığına uğrarsınız. Burası modern mutfağın tüm tekniklerine ve yeniliklerine açık. Yemekler gerçekten 'lezzet' sunmak için tasarlanmış. Hiç bir şey buradaki yeteneği zengin çeşnili Ardıç ve meyankökü kremalı rezeneli geyik eti kadar gösteremez. Tüm klasikliğinin tersine Pavlova bile zekice ve ustaca yeniden yorumlanmış passion meyvesiyle. Sıcak ve davetkar yemek salonu mahalle ile çok uyumlu ve ceviz bar kireç şerbetli tuğla duvarla nefis bir kombinasyon sunuyor.
Ünlü Amerikalı şef David Bouley'in flagship restaurantı. Restaurantın vurgusu malzemelerin tazeliği ve saflığı üzerine. En üst seviyede lezzeti yakalamak için malzemeler hasat zamanında ve mevsimine uygun olarak kullanılmaktadır. Tüm tedarikçiler özenle seçilir. Besin Değeri lezzet kadar Önemlidir. Bu elegan Fransız Restaurantında krallar ve kraliçeler gibi ağırlayacaksınız. Öğlen ve akşam menülerinin yanında tadım menüleri de bulunmaktadır.
Açık havada oturma olanağı sunan hareketli bir New York Tribeca klasiği. Fransız-Amerikan menüsü, öğle yemeği yanında brunch ve gece menüleriyle eşsiz bir deneyim. Menü, tavuk pailard'ından pancar salatasına, cheesecake'ten burger'e herkesin sıklıkla talep ettiği popüler ve lezzetli yemeklerden oluşmaktadır. Kokteyller çok lezzetli, bira menüsü özel seçilmiştir. Porsiyonlar tatmin edicidir, art deco hissi veren dekorasyon hoştur. Öndeki terasta gelip geçeni izlemek keyiflidir. Hizmet çok canayakındır. Yaratıcı işlerde çalışan ağırlıklı müşteri kalitesi eşsizdir.
Sushi ve Asya mutfağının en iyi örneklerini bulmak mümkün, sıcak ve pahalı bir nokta. Ağız sulandıran yemekler sıcak bir atmosferde Şef Morimoto Tarafından sunuluyor. Morimoto Japonya'nın en saygın, usta şeflerinden. Ülkedeki en büyük konseptli Starr Restaurants'ın restaurantlarından biri olan Morimoto'da hem Öğlen hem de akşam yemekleri servis ediliyor. New York'un çok bilindik Chelsea Restaurantlarından Buddakan da bu bünyede yer alıyor.
Lezzetli, füzyon yemekler ve fantezi fiyatlar. Siyah-beyaz, cilalanmış Asya aksanlı sandalyeler ve parıltılı aynalar ile dekore edilmiş retro bir tarz. Taze lilyumlar ve beyaz güller ile kaplı salonda masalar beyaz keten örtüler ve barda renkli şampanya şişeleri ile dolup tasan gümüş kaplar ve duvarlarda Mr.Chow'un soluk moda portreleri ve ünlü arkadaşları.