Sade ve Saf: Yükselişteki Kokular

Eğer parfümler içki olsaydı, şu anda servis edilenler sek olurdu muhakkak. Sarhoş edici, yalınkat şölenlerden kendinize uygun olanı seçin.

Favori kokularımız bu yıl sadece tekil içerikleri vurguluyor; duygu, arzu ya da egzotik tatil yerlerini değil, yalnızca tek bir içeriği. İsimleri de direkt zaten, adaçayı, gül, karabiber gibi. Etikette gördüğünüz isim şişenin içindeki kokuyu tarif ediyor net bir şekilde. Çok radikal olmasa da, soyut kavramlar, kendimizi gönüllü kaptırdığımız hayaller ve gizemlerle beslenen bir endüstri için devrim niteliği taşıyan bir yaklaşım bu.

Kullandığımız kokular bize gizem katsın isteriz. Ancak koku dünyasındaki son trendler bunu değiştirecek gibi görünüyor. Parfümler, şaşırtıcı derecede saf ve yalın olma yolunda. Açık, karmaşıklıktan uzak, imasız, gizemli hiç bir yanı olmayan, büyülü esanslar bunlar.

Güçlü mesajların yanı sıra, yeni tip parfümler, ustaları oldukça ileri teknikler geliştirmeye de zorluyor. Komplike karışımların halihazırda mevcut olan yoğunluğuna karşın bu saf, tekil kokularda arzulanan derinliği elde edebilmek için yaratıcı yöntemler bulunmak zorunda.

Parfümler hakkındaki “Tekil kokular basit ve kıymetsizdirler” anlayışı da tersine dönüyor haliyle. Elde edilen bu esanslar öyle nüanslar içeriyor ki, parfüm ustası ve Prada’nın Les Infusions koleksiyonunun yaratıcısı Daniela Andrier’nin deyimiyle, “Beyaz, boş bir odayı aynı tip çiçeklerle doldurmaya” benziyor bu, “O çiçeğin rengini, kokusu ve güzelliğini doya doya deneyimliyorsunuz.”