Film Gibi: Sinematografik Saç ve Makyajlar

Massimo Giorgetti, David Lynch’in ilk kez 1990 yılının Nisan ayında yayınlanan kült dizisinin büyük hayranı. Giorgetti, Twin Peaks’in yirmi beş yıl sonra yeni sezonuyla ekrana dönmesi şerefine, sonbahar defilesinde dizinin öğelerine yer verdi. Özellikle Sherilyn Fenn ve Lara Flynn Boyle’ın karakterlerine büyük hayranlık duyan tasarımcı, defilenin güzellik ilhamını da bu karakterlerin maksimalist ve feminen duruşlarını temel alarak yönlendirdi: Parlak kıpkırmızı dudaklar ve takma kirpiklerle belirginleştirilen alt kirpikler.

2017-18 Sonbahar/Kış koleksiyonu tasarımlarını bir uçak yolculuğu sırasında, Hitchcock’un Vertigo’sunu izledikten sonra yaptığını anlatan aksesuar tasarımcısının prezantasyonu, 1958 yapımı filmden ilham alan femme fatale modellerle doluydu. Bu sunum, geçtiğimiz sezon oldukça popüler olan koyu renk dudaklar ve jöleyle ıslatılıp toplanan saç trendlerinin hâlâ gündemde olduğunun habercisi

Tasarım sürecinde Anna Sui’ye ilham veren 1945 yapımı fantastik komedi Blithe Spirit, defilenin saç ve makyajına da yön verdi. Ruh çağıran bir çiftin başına gelenleri anlatan filmin 1940’ların estetik algılarına sahip hayaletleri, Anna Sui podyumunda yürüdü. Modellerin göz kapaklarına mavi pigment, dudaklara koyu bordo ruj uygulayan Pat McGrath, tenlerini neredeyse bir hayalet beyazlığında bıraktı. 1940’ların bir karikatürizasyonu denebilecek saçlar için ise tepeden birer tutam alınıp iki gelişigüzel topuz yapıldı ve ardından tüm saça doku kazandıracak bir sprey sıkıldı.

İnci Küpeli Kız adlı tablosu, sanat tarihinin en önemli eserlerinden sayılır. Bu tablonun hikayesinden yola çıkan, aynı isimli 2003 yapımı filmden ilham alan Altuzarra defilesi, saçları gündüzden geceye hazırlamak için pratik bir fikir veriyor: Saç bantları. Saç tasarımcısı Odile Gilbert, modellerin fön çekilmeden toplanan at kuyruklarını üzeri inci işlemeli bantlarla taçlandırarak salaş bir görünümü kolayca şıklaştırdı.

Cannes’da Altın Palmiye ödülüne layık görülen ilk Çince film olan 1993 yapımı Farewell My Concubine’dan ve Şangay’ın eski gösterişli günlerinden izler taşıyan defilede, romantik maksimalizm saç tasarımlarına da yansıdı. Defiledeki sadece üç modelin saçına çiçeklerden büyük bir taç takan Antonio Corral Calero, böyle büyük bir saç aksesuarı kullanmanın püf noktasının, saçı olabildiğince doğal halinde bırakmak olduğunu vurguluyor

1940 yapımı Disney klasiği Fantasia’nın Pastoral Symphony bölümünden esinlenen mitolojik Katrantzou desenleri, defilenin sürreal göz makyajının da çıkış noktası oldu. Makyaj artisti Lynsey Alexander, küçük kapatıcı dokunuşlar haricinde tüm yüzlerini yalın bıraktığı modellerin göz kapaklarına, pastel tonlarda fırça darbeleri uyguladı.