Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Metropol
Valentino’dan Zarafet Dersleri
Konuk ağırlama işini sanata dönüştüren modacı Valentino, ilham veren neşeli ziyafetleri eşsiz sofra tasarımlarıyla birleştiriyor. Sanat eserleri, objeler, taze çiçekler ve değerli bir sofra örtüsü merkezdeki yemeği ve keyifli sohbetleri tamamlıyor.
Valentino Garavani’nin dünyasına hoşgeldiniz! Her öğesinin duyguları uyandıran notalar misali bir araya gelerek muhteşem bir senfoni oluşturduğu güzellik ve zarafet evreni bu. Kendisi sıra dışı moda tasarımcılığının yanı sıra boy ölçüşülemez bir ev sahibi aynı zamanda.
Fotoğraf: Stefano Bianchi
Paris yakınlarındaki villası Château de Wide, “ikinci evim” dediği Central Park manzaralı Manhattan’daki dairesi, Londra, Holland Park’taki evi, Gstaad’daki dağ evi ve T.M. Blue One isimli yatında verdiği Valentino partileri unutulmazdır. Mizansenlerinin milimi milimine hesaplandığı, her bir sanat eserinin yerinin belli olduğu, mükemmel koreografiye sahip birer gösteridir hepsi. Konukları arasında Anna Wintour, Gwyneth Paltrow, Oprah Winfrey, Meryl Streep, hatta Kim Kardashian ve Kanye West bulunuyor. Tasarımcı, West için düğününden önce yirmi kişinin katıldığı iki masalı bir kahvaltı daveti düzenlemişti. Assouline tarafından yayımlanan, Jackie O.’nun gözde tasarımcısının dünyasına açılan bir pencere niteliğindeki yeni kitabı “Valentino: At the Emperor’s Table”, farklı evleri ve dairelerindeki iç mekanlar, masa düzenlemeleri ve yemek tariflerini içeriyor.
Fotoğraf: Stefano Bianchi
“Modanın ötesine geçen, tutkusu ve araştırmacılığıyla damak zevki ve inceliği bir yaşam tarzı haline getirmiş bir insan. Öğle ve akşam yemeği partileri, yaşama sevincine adanan övgü ilahileri adeta” diyor, tasarımcının Gstaad’da ağırladığı konuklarından ünlü İtalyan aktör Urbano Riario Sforza Barberini. “Güllerin muhteşem aranjmanından çok etkilenmiştim” diyerek Riario’yu destekliyor Beatrice Caracciolo de Rothschild. O da tasarımcının çok sevdiği mekanlardan biri olan, 14. Louis’nin metreslerinden birisine ait Wideville’deki villada düzenlediği bir akşam yemeğine katılmış. “Dünyadaki en iyi haute couture moda tasarımcılarından biri olan Valentino, öğle ve akşam yemeği davetlerini de yeni bir koleksiyon yaratır gibi hazırlıyor” sözleri ise modacının yakın arkadaşı ve Vogue’un Amerika edisyonuna katkıda bulunan editörlerden Andé Leon Talley’e ait ve kitabın önsözünde yer alıyor. Dünyanın büyük bir kısmının fast food ile yetindiği, yemeklerini hızlı bir şekilde ayakta yemeyi tercih ettiği günümüzde Valentino, formel yemek alışkanlığını geri kazandırıyor. Masanın ve ortamın dekoruyla “sofra sanatını” benzersiz dokunuşuyla geliştiren tasarımcı, Talley’e göre “tarihten, 17 ve 18’inci yüzyıl Fransa’sının zarif ev yaşamından” ilham alıyor ve “dokunulabilir simetri, oran ve perspektif şiirleri” yazıyor: “Onu eşsiz kılan, detay ve lükse olan hassasiyetidir.”
Fotoğraf: Stefano Bianchi
Valentino ile güzellik arasındaki bu aşkın çok eskilere dayanması hiç şaşırtıcı değil. Çocukken kız kardeşinin, içinde dönemin starlarının gece kıyafetli resimlerinin bulunduğu moda dergilerini karıştırarak uykuya dalarmış. “Klasik bir güzellik anlayışım var; görende heyecan uyandırmalı fakat aynı zamanda kendi içinde uyumlu olmalı” diye anlatıyor bugün Valentino. “Çok küçük yaşlardan beri evde misafir ağırlama sanatının incelikleri beni büyülemiştir. Gözlemliyordum ve taklit ediyordum. Öğreniyordum ve yeni şeyler yaratıyordum.” Akıl hocaları arasında ünlü isimler bulunuyor; örneğin Paris’teki öğrencilik yıllarında Jean Desses ve Guy Laroche ile Paris sosyetesinin kraliçesi Marie-Hélène de Rothschild’den feyz aldı. Daha sonra New York’ta yaşarken Jacqueline Kennedy Onassis, Babe Paley, Nan Kempner ve Oscar de la Renta’nın ilk eşi Françoise de Langlade gibi güçlü kadınlarla birlikteydi. Tüm bu zaman boyunca da gözlemlerde bulunarak ağırlama sanatını mükemmelleştiren Valentino’nun dünyada bir eşi daha yok.
Fotoğraf: Stefano Bianchi
Kitapta bir bölüm tasarımcının evlerine ayrılmış; her bir mekanda ayrı bir sofra mizanpajı resmediliyor ve her mekan için yemek tarifleri veriliyor. İsviçre Alplerinde bulunan, Valentino’nun en yakın arkadaşları Giancarlo Giammetti, Carlos Souza ve Bruce Hoeksema ile Noel ve yılbaşını kutladığı Gstaad dağ evinde ortama ahşap işçiliğinin sıcak tonları hakim.
Fotoğraf: Valentino Arşivi
Yemekler de kayak sonrası için, bol proteinli tercih edilmiş. Yatında ise evde yaptığı tüm yemekler gibi, taze ve hafif yaz yemekleri muhteşem Akdeniz fonunda sunuluyor. Elbette lezzetleri muazzam. Fesleğenli domates salatasını uzatır mısınız lütfen? Ardından sebze tempura ve torta caprese olsun, ama şekersiz! “Bir sofranın yerleştirilmesi ve dekorunun içinde bulunduğu odanın stiline uygun olması gerektiğine inanmışımdır hep” diye açıklıyor tasarımcı. “Kitaptaki fotoğraflara bakarken tek bir stil göreceksiniz, benimkini; sadece ortama ve ortamdaki ışığa göre ufak farklılıklar içeriyor.” Hepsindeki ortak nokta ise son derece sofistike olmaları. Fakat soğuk bir müze havasında da değil. Valentino’nun dünyası sıcak ve keyifli bir ruha sahiptir; İngiliz country evleri gibi, sizi rahatlatır ve sohbet etmeye teşvik eder. İhtişam ve konfor mükemmel bir dengededir. Gündelik hayatında olduğu gibi.
Fotoğraf: Valentino Arşivi
Modacı her gün Malo’dan kaşmir kazak, John Lobb veya Berluti marka fular takmayı tercih eder. Kıyafetleri mi? Elbette Di Caraceni. Yatak çarşafları yüzde yüz ketenden ve beyazdır; yastık kılıflarına isminin baş harfleri işlenir; terlikleri ise Jimmy Choo imzasını taşır. “Valentino 18. 19. ve 20. yüzyılın aristokratları gibi yaşar, fakat kendine özgü bir stil yaratmıştır: Her zaman sıcak ve davetkar” diyor, André Leon Talley. “Her şeyi son derece çağdaştır, ama bir o kadar da ihtişamlı ve geleneklere uygun. Tasarımındaki tüm öğeler modern şekilde bir araya gelir.” Hayatında sürekli evrim geçirse de değişmeyen tek bir şey var, o da güzelliğe duyduğu aşk. Valentino: The Last Emperor” filminde ironik bir şekilde bunu itiraf eder modacı: “Güzelliği seviyorum. Bu benim suçum değil.”