35 Yıldır Anı Yakalayan Fotoğrafçı Mario Testino

Lima’da, geleneksel bir ailede dünyaya gelip, moda dünyasının ve Hollywood’un nabzını değiştirmek için süper güçlere değil, gerçek bir vizyona sahip olmanız gerekiyor. Mario Testino, 1976 yılında Peru’dan Londra’ya taşınarak başlattığı fotoğrafçılık kariyerinde, 35 yıldır anı yakalıyor. Iskaladığı tek bir an yok. Eğer bir işe merakınız varsa, olanaklarınızı yaratıyorsunuz. Bir de kapıları açacak yeterli cesarete sahipseniz, bütün olanakları fırsata dönüştürememe ihtimaliniz oldukça düşük. Yıldız fotoğrafçı, başarısına dair her zaman gösterişli cümleler kurmaktan çekinmiş. Vizyonunu özetleyen sihirli kelimeler gayet basit: biraz cesaret, olanaklar ve fırsatlar.

Fotoğraf: www.mariotestino.com

1976 yılında, Londra’da  dönemin usta fotoğrafçıları Stephan Tennant ve Cecil Beaton’dan ilham alarak yola çıkan Mario Testino, profesyonel kariyerine bir denemeyle başlamış. İngiliz Vogue’unda yer alacak bir kız saç modeli çekmesi istenilen kızın, Lucinda Chambers olması, "Şans mı, yoksa cesaretin getirdiği fırsat mı?" sorusunun cevabını kendiliğinden veriyor. Lucinda Chambers, 1992’den beri İngiliz Vogue’un moda direktörü. 70’li yıllarda, yollarının kesişmesiyle zaman içinde zirveye oturan bu iki ismin karşılaşması elbette ki tesadüf değil.

Fotoğraf: www.mariotestino.com

Lucinda Chambers ile efsane kadınlar kadrosunun temelini 70’lerde atan Mario Testino’nun, 1997’de Vanity Fair için Lady Diana’yla çalışması kariyerinin dönüm noktası. Lady Diana ile adını dünyaya duyuran, başta Britanya olmak üzere Avrupa kraliyet ailelerini fotoğraflama şerefine nail olan Testino için 90’lar, kendi imzasının hakiki tadını bulmasında büyük önem taşıyor. Mario Testino, fotoğrafçılıktaki asıl lezzeti 90’larda köklerine dönerek keşfettiğini söylüyor. Peru’da geçen çocukluğu, Brezilya’daki yaz tatilleri ve en önemlisi gençliğini fotoğraflar aracılığıyla yeniden yaratma hevesi, yıldız fotoğrafçının sanatında kendine has, o gerçek dili konuşmasını sağlamış. Cinsiyetler arası kusursuz geçişler, maskülenliğin ve feminenliğin zaman zaman androjenlikte buluşması, şehvetten ziyade hassasiyet ve en önemlisi andaki duygu. Bütün bunlar Mario Testino’nun vizyon haritasının hiç şaşmayan rotaları.

 Fotoğraf: www.mariotestino.com

Dünyanın bir çok müzesinde sergilenen çalışmalarının özünde başarıdan fazlası var. 2013 yılında, British Empire tarafından kariyeri ve yardımseverliği için onur ödülünü hak etmesi, Testino’nun insanlığına ufak bir teşekkür sadece. Save the Children, amFar, The Elton John Aids Foudation ve CLIC Sargent. Yıldız fotoğrafçının yardımseverliğinin sınırı yok. Dünya çapındaki her sivil toplum derneğine gerek gönüllülük, gerekse başkanlık yaparak, insani duruşununun fotoğrafını iyi niyetle çekmemizi sağlıyor. 2012 yılında, memleketi Peru’da kültürel mirasları korumak adına, hiçbir kazanç amacı gütmeden kurduğu MATE - Museo Mario Testino Müzesi’yle doğduğu ve beslendiği topraklara da şükranlarını sunmayı ihmal etmiyor. 

Fotoğraf: www.mariotestino.com

35 yıllık kariyerine, Madonna’dan Kate Moss’a, Angelina Jolie’den George Clooney’ye sektördeki her isimle, yayın grubuyla, dergiyle, ünlüyle çalışmasına rağmen Mario Testino asla eskimiyor. Geçtiğimiz yıl Towel Series isimli fotoğraf serisini başlatan Testino, dinamik ve yenilikçi ufkuyla 7’den 70’e herkese ulaşmanın sırrını çoktan çözmüş. Kate Moss’un bir çekim sonrası duştan başına sardığı bir havluyla çıkmasıyla, o dönem Instagram’ı yeni keşfetmekte olan yıldız fotografçının o anı yakalaması, havlu serisinin çıkış noktası. Testino’ya göre serinin gerçek gücü her ne kadar havlunun temsil ettiği özgürlükte ve doğallıkta yatsa da, Towel Series’in başarısının nedeni Testino’nun usta objektifinin özgürlüğü. Moda dünyasında duvarlarını asla yıkmayan efsane kadın Anna Wintour’u bornoz giyip, fotoğraf çektirmeye ikna edebilecek bir güç ve saygınlık Testino’nunki.

Mario Testino'nun 35 Yıllık Kariyerinde 35 Kampanyayla Yolculuk