Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Haftalık E-Bülten
Moda dünyasında neler oluyor? Yeni fikirler, öne çıkan koleksiyonlar, en vogue trendler, ünlülerden güzelllik sırları ve en popüler partilerden haberdar olmak için haftalık e-bültenimize kaydolun.
Hayatın akışına kısa bir ara... Ege’nin turkuaz suları ve zeytinlikleri arasında geçen, iyi yaşam ufkumu genişleten, zihnime ve bedenime huzur veren üç gün.... Kaplankaya Six Senses’da gerçekleşen Harvest etkinliğinden bildiriyorum.
Hayatın akışına kısa bir ara... Ege’nin turkuaz suları ve zeytinlikleri arasında geçen, iyi yaşam ufkumu genişleten, zihnime ve bedenime huzur veren üç gün.... Kaplankaya Six Senses’da gerçekleşen Harvest etkinliğinden bildiriyorum.
Ne ekersen onu biçersin, çocukluğumuzdan beri bir mantra gibi bize ezberletilen, anne- babalarımızın en sevdiği Türkçe deyimlerden. Her duyduğumda bıkkınlıkla gözlerimi kaydırdığım bu sözün ne kadar doğru olduğunu anlamak için 30’lu yaşlarımın sonunu beklemem gerekti. Yoğun bir gece hayatını geride bırakıp, birçoğumuz gibi wellness’a merak sardığım o dönemle birlikte, ben de bedenime ve ruhuma ne ektiğimle daha çok ilgilenir oldum. Yoga hocalığı eğitimi, ayurveda detoksları, evde her yıl bir fırtına gibi esen Konmari arınması gibi birçok akımı büyük heyecanla denedim, birçoğunu da benimsedim. Ama aralarında en çok sevdiğim, genel tanımıyla “retreat” adı verilen, hayatın akışına topyekün ara verdiğim doğaya yakın, şehre uzak kaçışlar oldu. Kalbimi çalan en son kaçış maceram, Kaplankaya Six Senses’da gerçekleşen üç günlük Harvest etkinliğiydi. Harvest’ta hem zihnim hem de bedenim daha önce deneyimlemediğim yeni tecrübelerle tanıştı. Tabiri caizse, ‘iyi yaşam’ ufkum biraz daha genişledi. Beni etkileyen ‘top 5’ deneyimi burada sıralamak istiyorum. Eğer sizin de yolunuz bu kişiler ve terapilerle kesişirse, denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum:
Bu dörtlü, onlarca farklı enstrüman ve saf sesler eşliğinde sizi meditatif, uzun bir yolculuğa çıkarıyor. Bugüne kadar denediğim “sound healing” terapilerinin en başarılılarından olduğunu söylemeliyim.
Ünlü serbest dalış hocası ve aynı zamanda okyanusların korunması için mücadele eden önemli bir aktivist olan Hanli ile sabahın erken saatlerinde Ege’nin derinliklerinde yapılan nefes egzersizi, dünyaya farklı bir boyuttan bakmanızı sağlıyor.
Kaplankaya’nın yüzyıllık zeytinlikleri içinde gerçekleşen ateş, müzik ve dans birlikteliği. Tüm seremoninin ay ışığının altında gerçekleşmesi de deneyime farklı bir derinlik katıyor.
Derin konsantrasyon ve fiziksel direnç gerektiren bu yoğun nefes terapisinin süreci zorlu olsa da, çalışmanın sonunda ciddi bir şekilde ha iyorsunuz. Seanstan sonra hayatın hemen içine dalmak yerine, kısa da olsa bir şekerleme yapmanızı tavsiye ederim.
Stanford Üniversitesi’nde nörobilim profesörü olan Huberman’la, korku ve stres ikilisiyle başa çıkmanın püf noktalarını öğrendik. Tahminimden daha basit ve pratik yöntemler öneren Huberman’ın konuşmasını, Harvest’ın en fonksiyonel etkinliği seçiyorum.
Kısaca bahsettiğim bu deneyimler haricinde, Harvest boyunca tattığımız lezzetli ve sağlıklı yemekler, David Whyte gibi edebi ustaların yemeklere eşlik eden şiir dinletileri, müzik efsanesi John McLaughlin’in konseri ve dünyanın farklı köşelerinden gelen, birbirinden ilginç hayat hikayelerini dinlediğim konuklar, bu hafta sonunu unutulmaz kıldı. Bu özel ‘hasatı’ hak etmek için daha önce ne ektiysem, müteşekkirim.
Seda Domaniç'in diğer seyahat yazılarını buradan okuyabilirsiniz.
