Bacağımdaki Düşman: Örümcek Varise Son!

“Örümcek damarlar üst bacağın ya da baldırların dışına doğru karşınıza çıkıyorsa, genelde endişelenecek bir durum yoktur” diyor, New York’taki Weill Cornell Medical College’da vasküler radyoloji uzmanı olan Doktor Neil Khilnani. “Ama söz konusu damarlar dizin, baldırın ya da bileğin içindeyse, bu ciddi bir sorunun göstergesi olabilir.”

Biyoloji derslerinden hatırlayacağımız üzere, damarlar kanın kalbe taşınmasını sağlar. Gebelik, doğum kontrol, kalıtım, sigara ve uzun süre ayakta kalmak gibi nedenlerle baldırdaki kapakçıklar zaman içinde gevşeyebilir. Böyle olduğunda yukarı pompalanan kan, yeniden bacaklara doğru iner. Bu durum büyük bir alan içinde gerçekleşirse boğumlu, şişkin ve çapı üç milimetreden daha geniş varislere neden olur. Derideki damarı etkilediğinde ise örümcek damarlar ortaya çıkar. Tıpkı bir ağaç gövdesinin dallara ayrılması gibi damarlar da kollara ayrılır ve bu da az sayıda insanda oluşan (kabaca yüzde on) kırmızı çizgilerin köklerinde sorun olabileceğini gösterir. Bu, hayatı tehlikeye sokan bir hastalık değildir (söz konusu mekanizmalar genelde kan pıhtılarına neden olan mekanizmalardan ayrışır) ama insanı ağırlaştırdığı, acı verdiği, şiştiği ve zonkladığı için, Khilnani’ye göre “bir yaşam kalitesi sorunudur”.

Kısa süre önce Khilnani’ye muayene olduğumda, yıllardır hafif bir ağrının ele geçirdiği üst baldırımı deriyi sıyıran bir ışıkla inceledi ve sicim kadar kalın, korkutucu bir varisle karşılaştı. Bunu söylemenin süslü bir yolu yok: Bende “toplardamar yetersizliği” var. Damarım kanın yukarı akışını sağlamak için güzelce açılsa da düzgün bir şekilde yeniden kapanmadığı için kan, bacaklarımdaki havuza geri dönüyor.

Neyse ki çoğu örümcek damar artık skleroterapiyle yok edilebiliyor. Bu tedavide damarı mühürlemek için ultra ince iğneler ve oldukça revaçta olan polidokanol gibi deterjan bazlı bir çözelti kullanılarak bir dizi enjeksiyon acısız şekilde uygulanıyor. Bu maddeler deriye zarar verdiği gibi can acıtan eski tip tuzlu enjeksiyonların fersah fersah ötesinde.

“Lazerin artık o kadar revaçta olmamasının nedeni, damar sisteminin bir bütün olduğu gerçeğini göz ardı etmesi"

Ama benim derinleşen rahatsızlığımın tedavisi için safen ablasyonu adı verilen bir işlem gerekiyor. Bu işlemde, genişleyen damarı köreltmek için yeni teknolojilerin birçoğu kullanılıyor (radyo frekans, kateter, sabunlu çözelti ya da FDA’nın geçen sene onayladığı küçük yapıştırıcı damlaları.) Ana damardaki baskı ha edikten ve kan yeniden akmaya başladıktan sonra sürecin geri kalanı çok zor değil: Sorunun altta yatan asıl kaynağına birkaç polidokanol enjeksiyonu yapmak.