Röportaj: Slow November ile Yavaş Alışveriş

Getty Images Turkey

Bilinçli tüketime dikkat çekmek için başlattıkları Slow November hareketi için Sisters'ın kurucusu Senem Mursaloğlu ve bu çağrıya ilk katılan marka Tiny'nin kurucusu Cansın Sağlam ile konuştuk. 

Tüketim çılgınlığına tepki olarak 27 Kasım’da satışları durdurduğunuz bir hareket başlattınız. Bize Slow November’dan bahsedebilir misiniz?

Senem Mursaloğlu: Evet, Black Friday'de ve hemen ertesi günü 28 Kasım 'Buy Nothing Day' de satışlarımızı ve tüm pazarlamamızı durduruyoruz. Bunun yerine tüm ay boyunca sosyal medya paylaşımlarımızda, müşterilerimizi kullanmadıkları giysilerini bağışlayabilecekleri kurum ve derneklerle alakalı bilgilendirmeyi, hızlı tüketimin dünyaya verdiği zararlarla alakalı kısa ve anlaşılabilir içerik paylaşımları yapmayı planlıyoruz. Bizi destekleyen kız kardeşlerimize, 27 Kasım günü hariç, Kasım ayı boyunca tüm ürünlerde geçerli %20 indirim kampanyası uyguluyoruz. Tek bir günde düşünmeden değil, yavaş ve farkındalıklı satın almaya teşvik ediyoruz. İndirime ek olarak bu ay satılan her ürün için de müşterimiz adına Tema Vakfı’na sertifikalı 1 adet fidan bağışlıyoruz!

Manifesto olarak kadın gücüne odaklanıp, üretimde sürdürülebilirliğe önem veriyorsunuz. Kız kardeşlik ruhu sayesinde kısa sürede birçok destekçi bu kampanyada sizinle birlikte yer almaya başladı. Nasıl ivmelendi bu hareket? 

Senem Mursaloğlu: Yavaşlama çağrısı yaptığımız kampanyamız şimdiden çok güzel geri dönüşler aldı ve takipçilerimiz tarafından heyecanlanla kucaklandı ve tekrar tekrar paylaşıldı. Hatta çok da ummadığımız bir şekilde o kadar güzel ses getirdi ki bu çağrımız, duyarlı ve zaten temelinde sürdürülebilirlik olan birçok lokal marka da konuyla ilgili bize ulaştı ve Slow November tüm bu markaların katılımı ile kolektif bir harekete evrildi. Bu konuda başı çeken Tiny markasının sahibi sevgili Cansın'a da ayrıca teşekkür ederiz. Buradan da bir kez daha çağrıda bulunalım, Black Friday karşıtı duruş almak isteyen, hiper-tüketim karşıtı tüm markalar, kendi imkanları dahilinde, belki sadece kendisi sürdürülebilirlik adına neler yaptığını paylaşarak ya da Black Friday 27 Kasım günü satışlarını durdurarak veya imkanı varsa indirim ve fidan bağışı kampanyalarına dahil olarak bu hareketin bir parçası olabilir.
Lokal markalar ve destekçilerimiz ile güçlerimizi birleştirip Kasım ayı boyunca daha güçlü bir şekilde sesimizi duyurabilirsek, çılgınca kaydırmacalı link veren sayfalar arasından, birlikte yeşillenerek sıyrılabiliriz.

Sisters’ın hareketine ilk katılan siz oldunuz. Bu çağrının kolektif bir yöne evrilmesi tarafında ilk adımı atan kişi olarak yavaş ve bilinçli tüketimi sizin bakışınızdan dinleyebilir miyiz?

Cansın Sağlam: Tiny’i harekete geçiren, fikrin berraklığı ve gerekliliğiydi. Sürdürülebilirlik birçok farklı açıdan ele alınabilir. Çok derinine indiğinizde aslında en sürdürülebilir yöntemin hiçbir şey üretmemek olduğu gerçeğiyle yüzleşiyorsunuz. Bu elbette yaşamımızı devam ettirmemiz için birçok farklı sektör adına mümkün değil. Tekstil markası olarak Slow November’da odağımızda daha etik, sakin ve mantıklı bir alışveriş yönteminin de olduğunu ‘hatırlatmak’ var. Yani aşırı duyguların ve isteklerin yönetimindeki reflekslerle yapılan değil, gerçekten ihtiyaca yönelik olan alışveriş deneyimine dikkat çekiyoruz. Burada dilemma gibi görünen ancak cevabı basit olan bir durum var. “Madem az tüketime dikkat çekiyorsunuz, neden ‘çok’ üretiyorsunuz?” sorusu…

Tiny’nin her sezon kataloglarında hep aynı tasarımların renk ve kumaş olarak farklı versiyonlarını görürsünüz. Kendi içlerinde diyalog halinde kalan parçalar, birbirleriyle kombinlenerek sürekli olarak kullanılabiliyor Tiny’de her sezon, bir önceki yıldakine benzer bir model mutlaka bulursunuz. Ancak ne Tiny’de ne de harekete katılan başka bir markada aynı tasarımın farklı renk, model, kumaş alternatiflerini bulabilmeniz sizi daha fazlasını almaya teşvik ettiğimiz anlamına gelmiyor. Slow November da Black Friday’in karşısına tam da bu motivasyonla dikiliyor. ‘Sakince, akıllıca, gerekeni al.” diyor. Diğer taraftan, indirimlerle ya da farklı satış kanallarında yer alarak tüketim çılgınlığının değirmenine su da taşımıyoruz. Sizlere alternatif kanallar sunuyoruz. Marka olarak bu da bizim varolmamızın yollarından. Tercih, tüketim şekli ve yolu müşterinin.