Biri Bu Adamı Durdursun: NikeLab x Kim Jones

Karada geçirdiği kadar havada da vakit geçiren bir adamdan bahsediyoruz. Uçaklar ve de genelde durduğundan başka yerler onun ikinci evi. Bu yıl ortasına kadar 8 tane ülkeyi yalnız başına çıktığı seyahatlerde keşfetmiş. Seyahat sadece koleksiyon çıkardığı markaların değil kendisinin de DNA’larında işli. Yol kat etmek ise onun işi. Durum böyle olunca sahip olduğu 600 çift sneaker’a pek de şaşırmıyor insan. Seyahatte konforun vazgeçilmezlerinden sneaker’lar, gençliğinde gelişen Jordan hayranlığıyla başka bir boyut kazanmış. 600 çift ayakkabıyı Londra ve Paris’teki iki evin gardıroplarına bölmek zorunda kalması bundan sebepli.

Kim Jones NikeLab için yarattığı koleksiyonda mobil olma kavramını teknoloji ile harmanlarken seyahat ve spor giyim ilişkisini de farklı bir boyuta taşıyor. Evet, bu işbirliği yeni bir kavramı da gündeme taşıyor: Zahmetsiz Seyahat.

Nilkelab x Kim Jones Koleksiyonu bu hafta itibari ile nike.com/nikelab adresinde satışa çıkarken bakın Kim Jones havada gördüğü leyleklere dair neler söylüyor:

Fotoğraf: Louis Vuitton

-Sneaker’lara olan ilginiz sokak kültüründen mi yoksa spora olan ilginizden mi geliyor?

Küçükken çok fazla bisiklete binerdim dolayısıyla da bisikletin etkisi çok. Sneaker’ları spor yapmak için alıyordum ama aynı zamanda da çok cool’lardı. Jordan’lara olan obsesyonum ise durumu başka bir boyuta taşıdı. Bütün arkadaşlar inanılmaz heyecanlı bir şekilde Jordan 5’lerden almaya giderdik. Renk konusunda sürekli kavga ederdik çünkü aynı renkleri almak istemezdik. Tipik bir ergenlik çağı obsesyonu. Zamanımızın neredeyse hepsini arkadaşlarımızla beraber geçirirdik. Hepimizin ayak numaraları neredeyse aynıydı ve birbirimizle ayakkabıları değişirdik. 

 Kim Jones ve NikeLab güçlerini birleştirerek teknolojinin en son yeniliklerini deneyimliyorlar

-Sneaker’larla ilgili olarak en çok ilginizi çeken şey nedir?

Sneaker’ların teknoloji ile olan ilişkisi benim ilgimi çok çekiyor. Çok hızlı bir şekilde dönüşebiliyorlar. Son zamanlara bakınca gerçek birer tasarım ürünü haline geldiklerini görebiliyoruz. Teknolojinin modayı etkilemesi gerçekten çok ilgi çekici, ortaya yeni yaşam tarzları çıkıyor böylece.

-Başka neler var gündeminizde?

Kültürleri ve de seyahatleri referans olarak alıyorum. Benim için esas olan gerçekten bu. Dünyanın bize sunduğu zenginlikler. Güney Afrika’ya gitmeye bayılıyorum. Oranın enerjisi çok hoşuma gidiyor, ama aynı zamanda Tokyo da, New York da Los Angeles da aynı derecede ilgimi çeken yerlerden. Başka yerlerden ilham almaya da bayılıyorum.

Kim Jones X Nikelab işbirliğinin kodlarında taşınabilirlik ve de konfor ön planda

-Bugün sokak giyimi ve de spor giyim neden bu denli önemli?

Çünkü çok gerçek bir şeye dayanıyor. Hayatın içindeler ve de herkesin yaşamının bir parçası durumundalar.

-Spor giyim üzerine zaten çok fazla çalışıyordunuz. Nike ile olan işbirliğini farklı yapan nedir?

Her zaman Nike ile çalışmak istedim. Benimle iletişime geçtikleri zaman ise saatler harika bir zamanlamayı gösteriyordu. Teknolojiyi kullanmak istiyordum ve de çok eski bir şeyi çok yeni bir şeye çevirdik beraber. Koleksiyonun Retro bir hava taşımasını istemedim. Modern ve de bugünün gençlerine konuşabilen bir şey yaratmak istedim.