Vogue Türkiye Kasım 2019

80’lerin oranları, deri ve dantel, metal ışıltılar ve altın zincirler, siyah ve gümüş, bir doz kırmızı. Süpermodel Karlie Kloss’u New York sokaklarında paparazzi gibi izlediğimiz bu kareler, feminen zarafetin seksi görünümlerle iç içe geçtiği, o aranılan formülün açılımını veriyor: Stil tavırdır.

Başka Sinema Ayvalık Film Festivali’nin ikincisi bu yıl 4-9 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirildi. Bu beş günlük sürede dünyadan ve Türkiye’den toplam elli iki film gösterildi. Üç sinema salonu ve dört açık hava perdesinde izleyiciyle buluşan etkinlik, henüz ikinci senesinde film festivali kavramını yaz sezonunun ardından bir taşra kasabasına taşıyarak büyük şehirlerin tekelinden çıkardı. Pek çok film için ek seans koyuldu, özellikle gişede başarısız olacağı düşünülen ya da gişe şansı bile bulamayan belgeseller, yerli filmler ve kısa filmler için tüm biletler gösterim öncesinde tükendi.

Yönetmenlerden, oyunculardan, yapımcılardan pek çoğu, filmlerinin festivaldeki gösterimleri sonrasında salonları dolduran izleyicilerin karşısına çıkıp onların sorularını yanıtladılar, deneyimlerinden söz ettiler. Mesaileri bununla da bitmedi. Aralarından on iki kişiyle film dekorunu aratmayan bir ortamda, harika bir sonbahar ışığının aydınlattığı, kimi zaman da sert bir poyrazın uçurduğu Ayvalık sokaklarında, Vogue Türkiye için buluştuk. Bu dosya altında göreceğiniz isimlerden bazılarının filmleri, açılışını Cannes, Berlin, Venedik gibi festivallerde yaptı; büyük beğeni topladılar ya da tartışma çıkardılar. Kimi filmini çok düşük bütçeyle çekti, kiminin ele aldığı konu ülkesinde tabu olduğu için çekimleri gerilla yöntemleriyle tamamlamak zorunda kaldı. İçlerinden biri bir öğrenci projesi olarak başladı, Berlin’de En İyi İlk Film ödülünü aldı. Kimi bir kurgu masasında saatlerce tek başınaydı. Kimi oyuncular rolleri için aylarca hazırlık sürecine girdi ve daha önce hiç karşılaşmadıkları karakterleri ete kemiğe büründürmek için itinayla çalıştılar. Tümünün ortak noktası, sinemaya olan bağlılıkları ve tutkuları.

Ekranda SON yazısı çıktıktan sonra işin bir diğer boyutuna geçip işe yeniden koyuldular. Filmlerinin tanıtımı için dünyayı gezerken, bir sonraki çalışmaları için kaynak peşinde koşarken uğradıkları duraklardan birinde bulduk onları ve işlerine bakışlarını, tutkularını dinlemek için buluştuk. Teybin kayıt düğmesine, sinefilleri beş gün boyunca sinema salonlarına dolduran bir taşra kasabasında basıldı.

Kış karamsarlığına kapılmayın; moda destek timiniz hazır. 2019-20 Sonbahar/Kış podyumlarından iyimser renkleri alın, katmanların gücüne inanın ve sokakta ayaz da olsa gardırobunuzda baharı yaşatın.

Sezonun en ilgi çekici koleksiyonlarını tamamlayan öğe nedir? Formel ya da punk, her daim geniş bir yelpazesi olan, görünümün karakterini güçlendiren hatta değiştiren, bakışları üzerine çeviren aksesuar, şapka.

Sezonun katmanlı siluetleri bir adım önde. Uzun-kısa oranlar, ince-kalın dokular, mat-parlak bitişli kumaşlardan üst üste giyilmiş parçalar birbirinden güç alıyor. Kış, feminen paltoların önderliğinde sıcağa yanaşıyor.

Steril terapi odasından çıkıp terapistinizle küçük bir yürüyüş yapmak sorunlarınızın daha kolay çözülmesine yardımcı olabilir mi? Valerie Dayan, yürüyerek yapılan terapi Walk & Talk’u deneyimledi.

Şimdilerde ülkenin en iyi yönetmenleriyle çalışıyor, uluslararası festivallerde ülkemizi temsil ediyor. Kız Kardeşler’in Reyhan’ı, Kara Komik Filmler: 2 Arada’nın Songül’ü, Kronoloji’nin Nihal’i… Kısacık bir zaman diliminde birbirinden farklı üç karaktere hayat veren Cemre Ebüzziya, oyunculuğuyla ülke sınırlarını aşarken, kendine has duruşu, doğal görünümü ve özgün stiliyle de merak uyandırıyor. Yoğun festival ve gala trafiğinde, Ebüzziya’nın evine konuk olduk.

Feminist tiyatronun başyapıtlarından Hedda Gabler, Türkiye’de ilk kez bir özel tiyatro tarafından sahneleniyor. Tiyatro Pangar’ın prodüksiyonuyla, Demet Evgar suretinde huzura gelen Hedda’yı, hayatının öznesi olmak isteyen her kadın ta içinde duyacak..

Altı bin keklik yumurtasından yapılan turşuyu deneyimlemek, tavanından 10 bin kristal sarkan bir salonda yemek yemek. Açık mutfağın önünde bir barda, 80’ler şarkılarını mırıldanarak şampanya ve havyarın tadını çıkarmak, okyanus ötesinde sadece Aborijinlerin hakim olduğu bitkileri tatmak. Cemre Narin, ‘sıra dışı’ tanımının gastronomi dünyasındaki güncel tercümesini yazdı.

Rönesans tablolarındaki objelerden ilhamla… Doğumun yüceliğini temsil eden yumurta, saflık ve barışın sembolü güvercin, yolumuzu aydınlatan mum ışığı. Sürreal bir atmosferde, taftadan volüme, kuyruklardan volana, yine aynı dönemin tablolarından referans alan ince işçilikli çağdaş tasarımlarla yan yana.  

Rüya ve kabus. Gökkuşağı ve fırtına. Yaşam ve ölüm... Sıfırdan 100’e uzanan duygular cetvelinde daima uçurumun eşiğinde, sınırlarda yaşayan birileri var. Zeynep Akdoğan ve Elif Şevval Yürüten, yanlış tanınan hastalıklar listesinde üst sıralarda yer alan Borderline Personality Disorder’ı, keskin belirtileri, umut vaat eden tedavileri, sosyal medyadan modaya uzanan popüler kültür yansımalarıyla masaya yatırıyor.

Bir tarafta hücreler ve mikrobiyomdan DNA dizilimi teknolojisi, diğer yanda dünyanın dört bir yanından milyarlarca veri toplayan süper bilgisayarlar. Bu doğrultuda cildin işleyişine, yaşlanmasına ve hatta hayatın geneline dair yepyeni bakış açıları çıkıyor ortaya. Keşfe hazır mısınız?

Farklı dokuların ve desenlerin buluştuğu katmanlı görünümlere eğlenceli aksesuarların eşlik ettiği bu çekim, giyinirken kural tanımayanlar, özgürlüğe oynayanlar için.

Efsane oyun Kaldırım Serçesi’nde, Edith Piaf’a bu kez Tülay Günal ruh üflüyor. Ya da Edith Piaf’ın ruhu bu kez Tülay Günal’ın suretinde can buluyor mu demeli? Tiyatro bu, etkileşiminden sual olunmaz….

Dünyanın dört bir yanından tasarımcılar, mekanları ve zihinleri canlandıracak şaşırtıcı renk zıtlıklarından faydalanarak seyahatlerimizde ihtiyaç duyduğumuz o enerji patlamasını yaratıyorlar.

Hedi Slimane, dünyanın ortalıkta en az görünen tasarımcılarından biri olabilir ancak üretimlerinin benzersiz estetiğiyle modayı harekete geçirdiğini, arada tartışmalara neden olsa bile diyaloğu daima şekillendirdiğini kim inkar edebilir?...

Jameela Jamil, vücudunuzla barışık olmanızı istiyor. Hatta artık nasıl göründüğünüze kafa yormayı bırakıp, düşüncelerinizi daha faydalı ve mühim konulara kanalize etmenizi öneriyor. İngiliz oyuncu ve aktivist, Vogue için kaleme aldı.