Röportaj: Modern ve Klasiğin Harmanıyla Buluşan Asi Bir Aristokrat

Uçsuz bucaksız bir 18. yüzyıl Fransız şatosunda geçen masala çeviriyoruz yönümüzü. Marie Schuller'in bir kez daha yönetmen koltuğuna oturduğu Dice Kayek İlkbahar/Yaz 2022 koleksiyon filminden izlerle, koleksiyonu, modanın evrimini ve bugünü konuşuyoruz Ayşe ve Ece Ege ile.

Yılın hareketli moda günleri geride kaldı ve siz Paris Moda Haftası sırasında izleyicilerinize bir düş sundunuz. Bu koleksiyonun detaylarını dinleyebilir miyiz sizden?

Bu koleksiyon ilhamını doğadan alıyor. Koleksiyonda en çok güneşin renklerini, yeşili, maviyi kullandık. Psikedelik veya çiçek baskılı ipek elbiselere, 3D çiçek işlemelere, büyük ayçiçeklerine, rafya işlemelere, dantellere yer verdik. Her aşamasında detaylı bir işçilik barındıran çok taze bir koleksiyon hazırladık.

Koleksiyonun hazırlık süreci nasıl ilerledi? İlham kaynaklarınız ve hikayeleştirme süreciniz nasıl gerçekleşti?

Dünyaca eve kapandığımız dönemde yavaşlayıp hem kendimize hem de markamıza bolca zaman ayırma imkanımız oldu, fakat doğaya çok hasret kaldık. Bu koleksiyon için de ilham kaynağımız doğaya duyduğumuz özlemden hareketle, doğanın güzellikleri oldu. Günümüzün klasik parçalarını ve geçmişten gelen detayları bir araya getirdik. Doğanın parlak sarı, mavi, yeşil tonlarını kullandık ve çiçek baskılı ipek elbiselere, 3D ve rafya işlemelere, dantellere yer verdik. Her aşaması detaylı bir gözlem, tasarım ve işçilik barındıran taze ve canlı bir koleksiyon oluşturduk.

Koleksiyon filmi de koleksiyon kadar tasarım süreci barındırıyor. Paris için hazırlanan film bir 18. yüzyıl şatosunda geçiyor. İhtişamlı bir mekanda sıra dışı bir hikayeye dahil oluyoruz. Kreatif tarafını merak ediyoruz aslında, çarpıcı bir koleksiyonun dikkat çekici sunumu nasıl şekilleniyor?

Filmin senaryosunu her zaman Marie ile birlikte kurguluyoruz. Birlikte kurguladığımız bunca sezon filmi sonrasında artık kreatif süreçte Marie ile oldukça rahat ilerliyoruz. 2013 yılından beri de koleksiyonlarımızı filmler veya farklı dijital içeriklerle tanıtmaya devam ediyoruz. Bu sezon Dice Kayek İlkbahar Yaz 2021 filmi 18. yy. Fransız Şatosu Chateau d’Aunoy’da fantastik bir anlatım ile karşımıza çıkıyor. Koleksiyonun siluetleri 18. yüzyıldan ilham alan saray kıyafetlerine 70’lerin hacimlerine eşlik eden psikedelik baskılı aksesuarlarla bir araya getirilen romantik bir harmandan oluşuyor. Saray kıyafetinin modern yorumuyla sarmalanan bu sezonun kadını, kırsalın taze havasının esintisiyle bir nevi asi bir aristokratı anımsatıyor.

Gördüğümüz koleksiyon güpür ve işleme detaylarını, zamansız formları ve canlı renkleri barındırıyor. 2022 İlkbahar/Yaz sezonunda bizi neler bekliyor?

Bu sezon ilham kaynağımız doğanın güzellikleri oldu çünkü dünyaca eve kapandığımız zamanlarda doğaya özlemimiz son derece arttı. Koleksiyonda günümüzün klasik parçalarını ve geçmişten gelen detayları bir arada işledik. Güneşin sarı tonlarını, ağacın yeşilini, maviyi, psikedelik ve çiçek baskılı ipek elbiselerle, 3D çiçek işlemelerle, rafya işleme ve dantellerle bir araya getirdik. Her aşamasında detaylı bir gözlem, tasarım ve işçilik gücü kullanarak çok taze bir koleksiyon hazırladık.

Moda dünyası pandeminin de etkisiyle bambaşka bir noktaya evriliyor. Fast fashion’da da couture tasarımlarda da bu değişim izlerini görebiliyoruz. Sizin tasarım dünyası tarafındaki bakışınız nasıl?

Pandemi süresince bütün moda markaları ve tasarımcılar ağız birliğiyle moda sektöründe yeni bir sayfa açıldığını söylemişlerdi. Ancak geçtiğimiz Paris Moda Haftası’nda bu konuşulanın ne kadar doğru olmadığını görmüş olduk. Üstüne üstlük çok extravagant show’lar da izlemiş olduk. Dolayısıyla bu sektörün de bir yandan büyük tepki görmesine neden oldu.

Paris’te de yeni projelerinizin olacağını duyduk ve merak ediyoruz, bahsedebilir misiniz biraz?

Yeni senede gündemimizde olan birçok sürprizimiz var. Birinden bahsetmek gerekirse, Fransa’nın en önemli perakendecilerinden La Redoute ile birlikte iş birliği yaptık. Bu özel yılbaşı koleksiyonu Ekim’in son haftası online olarak satışa sunulacak.

Tüm dünyanın tanıdığı özgün kadın tasarımcılar arasında yer almak iyi ve güçlü hissettiriyor olmalı. Sizden dinleyebilir miyiz?

Global bir marka olmanın en büyük zorluğu, bu başarının sürdürülebilir olması. Dice Kayek olarak biz gelecek sene 30. senemizi kutlayacağız. Bunun vermiş olduğu birçok sorumluluk, çalışma ve özveri var. Dünyanın birçok ülkesinde, önemli satış noktasında Dice Kayek olarak ürünlerimizi görmek bizi çok mutlu ediyor. Birçok ünlünün, influencerın da beğenerek markamızı taşıyor olması bizim için oldukça önemi artılardan.